Mağdurun anne ve babasının şikayetten vazgeçtiği kaydedilen iddianamede, doktor raporunda cinsel istismarın tespit edildiği ifade edildi. Şüphelinin, küçük mağduru kaçırarak, birden fazla kez cinsel istismarda bulunduğunu belirten savcı, M.T.’nin ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. İddianamenin kabulünün ardından M.T.’nin tutuklu yargılaması Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. 5 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan M.T. ifadesinde mağdur ile ilişkiye girmediğini savunarak şöyle dedi: “Ailesine ve mahkemeye ilişkiye girdiğimizi söylememizin sebebi evlenmek istememizdir. Suç olduğunu bilmiyordum. Çevremde çok kız kaçırma olayı oldu, kimse tutuklanmadı. Bunun için böyle birşey yaptım”. Duruşmada ifadesi alınan mağdurun annesi K.E. ve babası O.E., davanın kapanmasını istediklerini için şikayetçi olmadıklarını söyledi. Mağdur S.E. ise talimatla alınan ifadesi sırasında sık sık ağladı. Sanıktan şikayetçi olduğunu belirten S.E. zorla kaçırıldığını, tehditler yüzünden rızasıyla kaçtığını söylediğini belirtti. Kararını açıklayan mahkeme, sanık M.T.’yi ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı.