Mersin İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, dünyada 10 milyon, Türkiye’de yaklaşık 130 bin kişinin Parkinson hastası olduğunu belirterek, “Bu rakamlara her yıl 10 bin kişinin eklendiği, bu şekilde seyretmesi halinde 2030’da Parkinson hastası sayısının iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir” dedi.
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Başaralı, 11 Nisan Dünya Parkinson Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, vatandaşları Parkinson hastalığına karşı uyardı. Dünyada ilk olarak 1817 yılında James Parkinson tarafından tanımlanan Parkinson hastalığının yavaş ilerleyici nörodejeneratif (beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden) bir beyin hastalığı olduğunu bildiren Başaralı, insan beyninde belli bölgelerde üretilen, yokluğu veya eksikliği Parkinson hastalığına sebep olan dopaminin bir nörokimyasal olduğunu ifade etti. Dopaminin, insanların akıcı ve uyumlu hareket etmesini sağladığına işaret eden Başaralı, dopaminin beyne gelen bilgilerin sinir hücresine iletilmesiyle vücut dengesini sağladığını, bu hücreler hasar gördüğünde ya da azalma görüldüğünde dopamin salgılayamadığını kaydetti.
“DÜNYADA 10 MİLYON, TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 130 BİN PARKİNSON HASTASI VAR”
Dünyadaki Parkinson hasta sayısına ilişkin bilgi veren Başaralı, “Dünyada 10 milyon, Türkiye’de yaklaşık 100-130 bin kişinin Parkinson hastası olduğu varsayılmaktadır. Bu rakamlara her yıl 10 bin kişinin eklendiği, bu şekilde seyretmesi halinde 2030’da Parkinson hastası sayısının iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Parkinson’un klinik bulgularla belirlenen ve sinsi ilerleyen bir hastalık olduğundan başta fark edilmeyen bir hastalık olduğunu dile getiren Başaralı, Parkinson hastalığının görülme sıklığının da yaşla birlikte arttığını belirtti. Parkinson hastalarının teşhis konduktan sonra 20 yıl veya daha fazla süre bu hastalıkla yaşamlarını sürdürebildiklerini vurgulayan Doç. Dr. Başaralı, şöyle devam etti:
“Ancak bu, hastalık ile birlikte yaşam kalitesinde değişim olmayacağı anlamına gelmez. Hastalığın ortadan tamamen kaldırılmasına veya önlenmesine yönelik bir tedavi henüz olmadığından son yıllarda araştırmacılar hastalığın erken döneminde beliren bu motor-olmayan belirtilerini mümkün olduğunca erken belirleyerek hastalığın ilerlemesini durdurmanın yollarını aramaktadırlar.”
“HENÜZ HASTALIĞIN ÖNLENMESİNE YÖNELİK BİR YÖNTEM BULUNAMADI”
Parkinson hastalarının büyük çoğunluğunda sıklıkla ilk belirtinin bir el parmağında veya elde titreme, kaslarda sertleşme, hareketlerde yavaşlama, koku alamama, duruş ve denge bozuklukları olduğunu kaydeden Başaralı, daha seyrek olarak ayak titremesiyle de başlayabildiğine işaret etti. Kimi hastada ise yazı yazarken harflerde küçülme veya yüzünde donuk ifadenin ilk belirtiyi oluşturduğunu ifade eden Başaralı, şunları kaydetti: “Özellikle genç yaştaki hastalarda ilk belirti bir ayağın içe doğru dönük halde kasılmasıdır. Hastaların hemen tümünde belirtiler tek bir beden yarısında ortaya çıkar ve zamanla karşı beden yarısında daha hafif olmak üzere kendini gösterir. Hastalığın ilerleme hızı ile belirtilerin türü ve şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterir.”
Parkinson hastasının hayatını kolaylaştırmak için aile desteği ile hastanın inancı ve gayretinin önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Başaralı, “Hastalığın tamamen ortadan kaldırılabilmesine ya da önlenmesine yönelik henüz bir yöntem bulunamamıştır. Hasta ilaçla tedavi edilir fakat kesin bir sonuca varılamaz, amaç Parkinson’un etkilerini azaltmak, kişinin yaşam kalitesini bozan etkilerini en aza indirmektir. Parkinson hastalarında tıbbi tedavinin yanı sıra egzersizler de çok önemlidir. Fiziksel olarak zinde olan hastaların uzun hastalık seyriyle daha iyi başa çıktıkları bilinen bir gerçektir. Egzersizlerin, yapılabildiği ölçüde, özellikle kas sertliği ve hareket yavaşlığı üzerine olumlu etkisi vardır” dedi.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.