. Bugün yaşam sürdüğümüz felaketten ders çıkarmamız gerekiyor. Yapılması gereken şey aslında basit. İmar affıyla verilen ruhsatların tamamı geri alınacak. Depreme dayanıksız evler yıkılacak. Ve en önemlisi İstanbul’daki nüfus yoğunluğu azaltılacak. Azaltılmayı bırakın her bir köşeye yeni bina yapılmaya devam ediliyor. Kahramanmaraş ve Gaziantep’te yaşam sürdüğümüz deprem felaketi nüfusun bir kısmını etkilemesine rağmen acısı da yıkımı da büyük oldu. Allah korusun bu deprem İzmir’de ya da İstanbul’da bu şiddetle olacak olsaydı sonucu düşünmek bile istemiyorum. Şimdi bir an önce çözüm üretme zamanı. Kabul edeceğiz. Türkiye bir deprem ülkesi. Depremle yaşamaya alışmayacağız. Depreme dayanıklı binaların inşası suretiyle çalışacağız. Bizler yapamıyorsak bu işi bilenlere bırakalım. Bırakalım Japon mimarlar inşa etsin. Öyle ya belli ki yanlış bir şeyler yapılıyor ki son depremde satılan lüks siteler bile yerle bir oldu. Umarız bunların sorumlularının da tek tek hesap vereceği günleri görürüz. Bu evleri satanlar bilsinler ki ev değil mezar satmışlar mezar. Haberimizin devamını okumak için Lütfen sonraki  sayfaya geçiniz..