Annem ağır hastaydı. Hep yataktaydı ve bizimle ilgilenemiyordu. Babaannem taa memleketten bize bakmak için gelmişti. Minik kız kardeşim ve ben. Bir gün annem iyice kötüleşti ve babam ile babaannem onu hastaneye götürdüler. Sonra babam beni aradı ve birkaç hafta hastanede kalacaklarını söyledi. Kardeşime birkaç gün ben bakacaktım. İlk gün normaldi. Sonraki gün de. Onunla oyun oynadım çizgi film izledik ve asla üzgün görünmedim. Sonra üçüncü gün annemi sordu. “Niye gelmiyor!!” dedi. “Biraz hasta olmuş yakında gelecek,” dedim. “Bir gün sonra mı?” dedi. “Hayır” dedim, “yedi gün sonra.” “Ama yedi çok dedi ağlamaklı.” Hızlı hızlı yediye kadar saydım ve sonra bak çok az dedim. Yeşil gözleri dolmuştu. Sonra gülümsedi ve benden bir kağıt istedi.
Kağıdı verip oyuncakları topladım. İki gün sonra babam geldi ve kötü haberi verdi. Annem kokusuna, sesine doyamadığım annem ben daha on dört yaşında iken vefat etmişti. Hadi beni bırak kardeşim ne olacaktı? Daha çok küçüktü o. Annemin cenazesini kaldırdık. Ve ölümünün üzerinden iki hafta geçti. Ben alışmamıştım daha. Aklıma hep annem geliyordu. Babamla yalnız kalıyorduk. Babaannem memlekete dönmüştü. Babam her gece ağlıyordu. Kardeşim ise annemi hiç sormamıştı daha. Ben de annesizliğin zorluğunu yaşarken bir de kardeşime annelik etmeye başlamıştım. Hem de anneme en çok ihtiyacım olan zamanda. Anlarsınız ya, kızlar her şeyini babasına anlatamaz ki. Mutlaka bir anne lazım.
Bir gün yatacakken kardeşimin yatakta ağlayarak bir şeyler yaptığını gördüm. Yanına gittim. “Noldu korktun mu yoksa? ” dedim. “Yok. ” dedi. “İstiyorsan geç benim yatağıma benimle yat bu gece. ” dedim. İtiraz etmeden benim yatağıma geçti. Ben de onun yatağını düzelteyim diye düşündüm ve örtüyü çektim. O sırada bir kağıt gördüm. Gözyaşıyla ıslanmış. Açtım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Kağıtta yedi içi boyalı yuvarlak ve yanında da on dört çizgi vardı. Her çizginin altında bir kadın resmi vardı. Kötü çizilmiş bir kadın.
Hiç bir şeyden haberi yok sandığımız kardeşim annemin gelmesi için gün sayıyormuş meğer. Ben işte o zaman ağladım. Kardeşim gelip de minik elleriyle gözyaşlarımı silince daha çok ağladım. Yirmi yaşındayım kardeşim on iki yaşında hala ağlıyorum. Annesizliğe ağlıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.