Dersim Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Girişimi Sözcüsü avukat Barış Yıldırım, Danıştay 10. Dairesi tarafından Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapımı planlanan baraj ve HES’lerle ilgili bütünlüklü ÇED kararı alınması gerektiği yönündeki kararı ilgili kurumlara teslim etti.
Danıştay 10. Dairesi tarafından geçtiğimiz aylarda Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapımı planlanan baraj ve HES projeleri hakkında bütünlüklü Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) alınması gerektiği yönünde karar alması üzerine Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü avukat Barış Yıldırım, yargı kararının uygulanması için ilgili kurumlara başvuruda bulundu. Kararı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü Tunceli Şube Müdürlüğü ile Devlet Su İşleri (DSİ) 93. Şube Müdürlüğü’ne teslim eden Yıldırım, yaptığı açıklamada, "1971 yılında Bakanlar Kurulu tarafından Milli Park olarak ilan edilen Munzur Vadisi’nde 1983 yılında Munzur Projesi master raporuyla 4 baraj ve 6 adet HES projelendirilmişti. Bu projelerden ilki olan Mercan HES 1985 yılında Milli Parklar Mevzuatı’na aykırı şekilde inşa edilmiş, 2003 yılında da enerji üretimine alınmıştı. Munzur suyu üzerinde kurulması planlanan en büyük proje olan Konaktepe Barajı, Konaktepe HES 1 ve Konaktepe HES 2’ye EPDK tarafından lisans verilmesi üzerine tarafımızca dava açılmıştı. Dava kapsamında Danıştay 13. Dairesi 2010 yılında yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Gerekçesinde Munzur Vadisi Milli Parkı’nda projelerin gerçekleştirilmesi için kamu yararının ortaya konulamadığı yine dönemin Çevre Orman Bakanlığı tarafından izin verilmediği, Maliye Bakanlığı’nca izin verilmediği, Munzur Vadisi uzun devreli gelişme planının onaylanmadığı belirtilmişti" dedi.
Karar üzerine bakanlığın projeleri gerçekleştirmek için 10 ayrı üniversiteye 9 ayrı rapor hazırlattığını belirten Yıldırım, "Bu raporlar doğrultusunda gerek daha önce inşa edilen Mercan HES gerekse de planlama aşamasındaki 4 baraj ve 5 HES’e Milli Parklar Kanunu’n 14. maddesi, Milli Parklar Yönetmeliği 5. madde çerçevesinde izin verilmişti. 4 baraj ve 6 HES için üstün kamu yararı izni verilmesine idare mahkemesinde dava açtık ancak bu davamız reddedildi. Ret kararın ardından Danıştay’a başvurduk. Danıştay 10. Dairesi gerçekten de hukuk literatürü açısından ilk denilecek bir karar verdi. Ankara İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu. Ve dava konusu kararın 4 baraj ve 6 HES’in iptal edilmesini istedi. Bizler de bu kararın gereğini yerine getirmeleri için ilgili kurumlara sunduk. Neticede bu kamu kurum ve kuruluşlarının tümü HES planlama süreçlerinde aktif süje. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın Danıştay kararı sonrası artık insanlığın kültürel mirası listesine alınması gereken bir alan olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI BİRİNCİ DERECE DOĞAL SİT ALANI OLMALI"
Munzur Vadisi’nin birinci derece doğal SİT alanı olması amacıyla Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nin verdiği bir karar olduğunu belirten Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, "İdare Mahkemesi tarafından verilen karar şu ana kadar uygulanabilmiş değil. Bunun için de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduk. Munzur Vadisi Milli Parkı’nın birinci derece doğal sit alanı ilan edilmesini istiyoruz. Milli Park, florası, faunası, topografyası, peyzajı, eko sistemi, doğal kaynaklarıyla dünya kültürel miras listesine alınmayı hak ediyor. Bunun için belirlenen 10 kriterin büyük çoğunluğu Munzur Vadisi Milli Parkı’nda mevcut. Kamu kurum ve kuruluşlarının yargı kararları doğrultusunda işlem tesis etmesini bekliyoruz. Danıştay ilk defa baraj ve HES’ler için aynı anda ÇED süreci işletilmesi gerektiğini oy çokluğuyla kabul etti. Hukuksal olarak bu kararların idari gereklerinin de yerine getireceğini umuyoruz" şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.