Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile “Suriyelilerin sorunlarının” masaya yatırıldığı bir toplantı yaptı.
Şahin, Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantı salonunda, Suriye’deki barışın biran önce olması ve kendi topraklarında huzurlu bir ortamın oluşturulmasının en büyük çözüm olduğunu söyledi. “En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir” diyen Şahin, şöyle konuştu:
“Bu kararsızlıktan kaynaklı, uluslararası toplumdaki kafa karışıklığı Suriyelilere zarar verdiğini anlattık. Dolayısıyla en temel çözümün bu olduğunu düşünüyorum. Bu alana kadarki süreçte, tabi üzerinden 4 yıl geçti. Çok uzun süre. Sosyal yardımdan biz şehir olarak, ülke olarak insanlık sınavandan geçtik. Ama şimdi daha orta ve daha uzun vadeli büyük planlamalar yapmak durumundayız. O yüzden biz Avrupa Parlementosu ile Avrupa Birliği’nin ilgili birimleriyle, sivil toplumla, Birleşik Milletle artık sosyal destek programları üzerinde konuşmamız lazım.”
Sosyal destek programının içerisindeki en önemli iki kalemin eğitim ve sağlık üzerinde sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli ortak projelerin yapılacağını ifade eden Şahin, büyükşehir belediyesinin Suriyeliler için yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Suriyelilerin çalışma hayatlarının düzenlenmesi ve bununla ilgili projeler üretilmesi gerektiğine işaret eden Şahin, “Bununla ilgili bu süreci yönetebilecek önemli çalışmaları hem hükümetler nazarında hem yerel yönetimler nazarında hem sivil toplum nazarında çalışılması gerekiyor. Aksi takdirde bu üç ana başlık (eğitim, sağlık, çalışma hayatı) iyi planlanmaz ve iyi yönetilmezse bölge açısından yeni güvenlik sorunlarının yaşanacağı endişesini taşıyoruz” dedi.
"AŞIRI GÜÇLER ORTAK GÜÇLE İZOLE EDİLİR"
Şahin’in, “Bu bölge güvenli olmazsa da Avrupa Birliği de güvenli olmayacak, dünyada güvenli olmayacak” açıklamasına karşılık Schulz da “aynen katılıyorum” cevabını verdi. Schulz da AP Başkanı olarak dünyanın çeşitli ülkelerine gittiğini, ancak halklar ve ülkler arasındaki en güzel dayanışması Türkiye’de gördüğünü söyledi. Suriyeli mültecilerin Türkiye ve Türk halkına minnettar olduğunu hissettiğini ifade eden Schulz, “Burada sizlerden alacağım katkılar doğrultusunda Avrupa Birliği’nde bizim yapabileceğimiz katkıları daha da iyileştirme konusunda ne yapabileceğimizi öğrenmektir, sizin beklentileriniz nelerdir” dedi.
Açıklamaların ardından STK temsilcilerin sorularını yanıtlayan Schulz, İslamafobianın bilgisizliğin sonucu olduğunu belirterek, hayatında yaşadığı birkaç örneği anlattı.
Yurtdışındaki insanların Gaziantep’teki fikirlerinin medyadan gördükleri görüntülerden ibaret olduğunu ifade eden Schulz, Avrupa Konsey Parlementerler Meclisi ve Avrupa Parlementosu’nda bulunan ülkelerin başkanları ve üyelerinin Gaziantep’e gelerek medya üzerinden oluşturulan olumsuz algının yanlış olduğunu yerinde görerek ülkelerinde anlatmaları gerektiğini vurguladı. Avrupa’da bir çok kişinin Türkiye’nin yaptığını takdir ettiğini dile getiren Schulz, AB’nin mültecilerin sorunlarına yardımcı olmak için milyarlarca dolar yardım yaptığını aktardı. Özellikle mağdurun müslümanlar olduğu zaman gösterilen hassasiyetin yeterli olmadığının altını çizen Schulz, Suriye olaylarının uluslararası toplumu ilgilendirdiğine dikkati çekti. Aşırı güçlerin izola edilmesinin ortak güçle yapılabileceğini ifade eden Schulz, bunun uzun süreceğini, ancak barış içerisinde yaşanabilmesi için tek çarenin bu olduğunu kaydetti.
STK temsilcileri ise İslam ülkelerinde yaşanan savaş ve insanlık dramına dikkat çekerek, başta AB olmak üzere uluslararası kuruluşlar ile kamuoyunun daha duyarlı olması gerektiğini ve bu noktada gerekli çalışmaları yapmalarını istedi.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.