Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Ormanlı Belde Belediyesi’nde geçici olarak temizlik işlerinde çalışan Recep Demirci, sahte kimlikle yapılan alışverişlerden üzerine çıkan borcun kendisine ait olmadığını ispatlamaya çalışıyor. Şu ana kadar 20 icra dosyasından avukat ve mahkeme masrafları hariç 20 bin TL üzerinde borçla karşılaşan Demirci’nin aldığı asgari ücretten de icraya kesinti yapılıyor.
SATIN ALMADIĞI ÜRÜNLER YÜZÜNDEN İCRALIK OLDU
Kdz. Ereğli ilçesi Ormanlı Beldesi’nde eşi Refiye (32) ve annesi Meryem Demirci (77) ile birlikte yaşayan temizlik işçisi Recep Demirci 2013 yılından bu yana gelen icra dosyaları ile uğraşıyor. Nüfus cüzdanı 2013 yılında kopyalanan ve üzerinde resim değiştirilerek üzerine onlarca kez alışveriş yapılan Demirci’ye 20 dosyadan 20 bin TL üzerinde borç çıktı. Sahte kimlikle kendi üzerinden Türkiye’nin her tarafında alış veriş yapıldığını ve hala yapılmaya devam ettiğini dile getiren Demirci, “Savcıya gittim. O bile bana ‘Allah kolaylık versin’ dedi. Psikolojim bozuldu" dedi.
Ormanlı Belediyesi’nde İş-Kur aracılığı ile geçici temizlik işçisi olarak çalışan ve sokakları temizleyerek ailesinin geçimini sağlamaya çalışan Recep Demirci, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan kendisine yardım etmesini istedi. 2013 yılından bu yana İstanbul’da çeşitli semtler başta olmak üzere Edirne, Nevşehir ve Düzce gibi illerden 20’ye yakın icra dosyası takibi başladığını dile getiren Demirci, artık mahkemeleri bile takip edemediğini anlattı.
“SAVCI BANA ALLAH KOLAYLIK VERSİN DEDİ”
Demirci, gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi; "2013 yılının Aralık ayında adıma sahte kimlik düzenlendiğini tesadüfen öğrendim. Direk savcılığa başvurdum. Savcı bana ’Allah kolaylık versin’ dedi. Bana ’Şikayetini alırım. O firmalardan şikayetçi misin?’ dedi. Ben de şikayetçi olduğumu söyledim. Aradan bir iki ay geçti. Sürekli Türkiye’nin her tarafından icra gelmeye başladı. Kendimi anlatamadım. ’Ben değilim’ dedim. Bilgiler benim olduğu için borcun benim olduğunu söylediler. Sürekli rahatsız ettiler. Tehdit edenler de oldu. Nevşehir, Keşan, Düzce başta olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen her yerinden 15 icra gelmeye başladı. Hala gelmeye devam ediyor. Psikolojim 15 aydır çok bozuk. Ailem de huzur kalmadı. Geçimime yansıdı. Kıt kanaat geçiniyordum zaten. Asgari ücretin dörtte birine de haciz geldi. Şu an maaşım 600 liraya düştü. Sürekli savcılığa gitmeme rağmen devletin fazla ciddiye almadığını düşünüyorum. Hâla 2015 yılında kullanıldığını diğer avukatlardan öğrendim. Sürekli olarak uyarı geliyor. Psikolojim fena bozuldu.”
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN’DAN YARDIM İSTEDİ
İcra mahkemeleriyle uğraşacak maddi gücünün bulunmadığını dile getiren Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devletimizden, sayın Başbakanımızdan, Sayın Cumhurbaşkanımızdan yardım bekliyorum. Çünkü en avukat tutma durumum var ne de savcılıkla uğraşacak bir durumum var. En son halı alındığını gördüm. İki sefer İstanbul’a mahkemeye gittim. Üçüncü kez hakime sordum. Benim maddi gücümün olmadığını sürekli olarak gidip gelemeyeceğimi söyledim. Mahkemenin karara bağlanmasını istedim. Bir kez daha gelmeme gerektiğini söyledi. Bayağı bir maddi zarara uğradım. Çok kötü durumdayım. Her bir haftada 10 günde bir icra dosyası geliyor. İcra kağıdı geliyor. Artık bunalmış durumdayım. Ya bunu anlatmak, o kağıdı aldığım zaman bir ben bilirim. 15’i aştı tahminim. Çünkü bazı yerlerden de almış. Topladığımız zaman belki de 20 dosya gelmiştir. Rakamla da 20 bin lirayı geçiyor. Ulusal kanallardan alışveriş yapılmış. Kozmetik ürünler, halılar, çeşitli televizyonlar, market alış verişleri yapılmış. Beyaz eşya alış verişleri yapılmış. Türkiye’nin hemen hemen her yerinden geliyor"
“BUNUN SONU NEREYE KADAR GİDECEK”
Hayatı alt üst olan Demirci’nin eşi Refiye Demirci de yetkililerden yaşanan olayı çözmelerini istedi. Refiye Demirci, gelen icra borçlarından dolayı geceleri uykularının kaçtığını belirterek şunları söyledi: “Bu durumdan dolayı çok kafam dağılıyor. Bizim yapmadığımız halde bizim üstümüzden mal almasına üzülüyorum. Gece uykularım gidiyor. Bizim ödeyecek durumumuz yok. Bu insanın bulunmasını istiyorum. Durdurulmasını istiyorum. Bunun sonu nereye kadar olacak. Allah’ım inşallah beni duyanlara durdurmasını istiyorum. Bizi böyle durumlara düşürenleri Allah’a havale ediyorum. Biz helal yemek başkasının hakkını yememek için elimizden geleni yapıyoruz. Bunu bize yapmalarını hazmedemiyoruz"
Recep Demirci, kopyalanan kimlikteki bilgilerin tamamının kendisine ait olduğunu ancak fotoğrafın farklı olduğunu vurguladı.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.