Çift Dilli eğitim uluslararası platformlarca ele alındı. Çift Dilli Eğitim konulu konferansa dünyanın önde gelen akademisyenlerinden Prof. Ofelia Garcia ve Prof. Paul Leseman katıldı.
Yabancı dil eğitimiyle ilgili çalışmalara Türkiye’de öncülük eden Bahçeşehir Koleji’nin düzenlediği konferansta, çift dilli eğitim sistemi tüm boyutlarıyla ele alındı. Uluslararası akademisyenlerin katıldığı konferansın açılış konuşmasını Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sinem Vatanartıran yaptı.
“ÇİFT DİLLİ EĞİTİME ÖNCÜLÜK EDİYORUZ”
Bahçeşehir Koleji olarak çift dilli eğitime öncülük ettiklerini belirten Yrd.Doç. Dr. Sinem Vatanartıran, şöyle konuştu: “Çift dilli eğitim farklı şekillerde uygulanan eğitim konseptlerinden biridir. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avusturalya ve bazı Avrupa ülkeleri gibi çok kültürlü toplumlarda yıllardır uygulanan çift dilli eğitim, Çin ve Türkiye gibi ülkelerde yeni yeni tercih edilmeye başladı. Çift dilli eğitimin tarihine baktığımızda örneğin göçmenlerin bulunduğu ortamlarda onlarla iletişim kurmak için ortaya çıktığını görüyoruz. Ama şu an yüksek sosyoekonomik statüye sahip aileler, çocuklarına dil öğretmek için kullanıyor. Okullarda çift dilli eğitimin başlamasının; İngilizce öğrenmek, akademik başarıyı teşvik etmek, göçmenlerin yeni ortamlara uyumunu sağlamak, azınlıkların dilsel ve kültürel mirasını korumak, İngilizce bilenlere ikinci dil olanağı sağlamak ve ulusal dil kaynaklarını geliştirmek gibi nedenleri var. Çift dilli eğitim, kavramsal yetenek, sosyal, duygusal, eğitimsel ve sağlık alanlarının geliştirmesinin yanı sıra alzheimer hastalığına yakalanma oranını da azaltır. Çift dilli eğitim sürecinde iki dilli olmak; iki kültürlü olmak anlamına gelir.”
Konferansa katılan CNYU (New York Şehir Üniversitesi) öğretim üyesi Prof. Ofelia Garcia, başta ABD olmak üzere çift dilli eğitimin dünyadaki uygulamalarından örnekler verdi, yeni teknikleri anlattı ve çok önemli bir konunun altını çizdi: “Çift dilli eğitimde önemli olan sabırlı olmaktır, sabırlı olursanız zamanla çocukların iki dili ne kadar iyi konuştuklarını göreceksiniz.”
“YABANCI DİL ÖĞRENMEKLE YABANCI DİL EDİNMEK ARASINDA ÇOK FARK VAR”
Bir dili edinmek ile öğrenmek arasında çok fark olduğunu söyleyen Bahçeşehir Koleji Yabancı Diller Direktörü İpek Bulduk Cooley, konferansta çift dilli eğitim sistemini her boyutuyla ele aldıklarını belirterek şunları söyledi: “Yıllarca ülkemizde kelimeleri defalarca yazarak ezberleten bir dil eğitimi verildi. Ama bizim hedeflediğimiz şey çok daha farklı, doğal süreç içerisinde çocuklara bir dili edindiriyoruz ve ömür boyu uluslararası makaleler okuyabilecekleri, her türlü araştırmayı yapabilecekleri şekilde, dili içselleştirmelerini sağlıyoruz.”
Çift dilli eğitim dünyasının tanınan isimleri New York Üniversitesi’nden Prof. Ofelia Garcia ve Utrecht Üniversitesi’nden Paul Leseman ile Bahçeşehir Üniversitesi’nden akademisyenlerle dil eğitimini her anlamda ele aldıklarını aktaran Cooley, konuşmasına şöyle devam etti: “Çift dilli eğitim dilin içselleştirilmesidir. Örneğin biz arabayı kullanırken, vites değişimi yaparken bunu düşünmüyoruz çünkü bu doğal bir süreçtir, içselleşmiştir. Aynı şekilde dilin de ezbere dayanmadan, 90’lı yıllarda ülkemizde öğretildiği gibi yapmadan, yapıları kelimeleri defalarca yazmadan, çocuğun kendini doğal hissettiği, dili edindiği ve rahatlıkla kendini ifade edebildiği, fikirlerini ortaya koyabildiği aynı şekilde her türlü farklı dil seviyesindeki bir makaleyi veya konuşmayı anlayabildiği bir seviyeden bahsediyoruz. Kısaca, yabancı dili anadili seviyesine getirmeyi amaçlıyoruz.”
“GÜNÜN YÜZDE 70’İ İNGİLİZCE İLE GEÇİYOR”
Bahçeşehir Koleji’nde günün yüzde 70’inin İngilizce ile geçtiğini dile getiren Cooley, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bahçeşehir Koleji’nin bu konudaki farklılığı çok erken yaşta eğitime başlıyor olmamız. Günün yüzde 70’i gibi yoğun bir zaman dilimi İngilizce ile geçiyor. Ama tabii ki zaman değildir etken, çok uzun zamanlar verirsiniz ama uygulama yanlışsa o vakitlerin çokta fazla anlamı olmayacaktır. Biz farklılaştırılmış eğitim uyguluyoruz. Önce çocuklarımızı tanıyoruz. Çünkü her öğrencinin ihtiyacı birbirinden çok farklı. Öğrencimizin ihtiyacına göre farklılaştırılmış eğitim uyguluyoruz. 21. yüzyıl yetilerinin altını çiziyoruz. Aynı şekilde her türlü dijitali, dijital kütüphaneleri dersimizin içine manalı bir şekilde yerleştiriyoruz. Sadece dijital kullanmak amaçlı değil, dersimizle müfredatımızla örtüştürüyoruz.“
“ÇOCUKLARIMIZIN EDİNİM SÜRECİ PARMAK İZİ KADAR EŞSİZ”
Dil edinim sürecinin ciddi bir konu olduğuna dikkat çeken Cooley, “Dil edinim süreci çok ciddi bir şey. Dünyada da bizde de senelerden beri kelime haznesi, yapı öğrenme o yapının içine de bildiğimiz kelimeleri yerleştirme olarak algılandı. Hâlbuki çocuklarımızın edinim süreci parmak izi kadar eşsiz. Hiç kimsenin ki birbirine uymuyor. Onun için çok fazla araştırma gerekiyor. Öğrencilerin öğrenme stillerini biliyor olmanız gerekiyor. Bu araştırma sonucunda da aldığınız verilerle sınıfın içerisinde dersinize uyarlamanız gerekir. Biz, Bahçeşehir Kolejleri’nde bunu uyguluyoruz” ifadelerine yer verdi.
Çift dilli eğitim sisteminin çocuğun zekâ gelişimi, sağlıklı iletişim kurması ve farklı bakış açıları geliştirmesine sağladığı katkıları anlatan Bahçeşehir Koleji Eğitimden Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Rıza Lüle, dünyanın çift dilli eğitim konusunun üzerinde çok durduğunu Türkiye’de ise ilk olarak Bahçeşehir Koleji’nin uyguladığını dile getirdi.
“ÇİFT DİLLİ EĞİTİMİN TÜM ÜLKEYE YAYILMASINI İSTİYORUZ”
Konferansa Amerika ve Hollanda’dan katılan akademisyenlerle uluslararası bir platform oluşturduklarını ifaden eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Lüle, çift dilli eğitim siteminin tüm ülkeye yayılarak gençlerin bilimsel gelişmeleri iyi takip ederek, yeni bilgileri üreterek ve dünyayla işbirliği halinde çalışmalarını istediğini belirtti.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.