Psikolog Barış Gürkaş, depresyonun günümüzde karşılaştığımız en yaygın hastalıkların başında geldiğini belirtti.
Depresyonun son yılların en fazla artış gösteren rahatsızlığı olduğunu kaydeden Psikolog Barış Gürkaş, “Bu rahatsızlığın nedeni, tedavisi, sonuçları, belirtileri üzerine ileri sürülen birçok görüş mevcut. Araştırmaların bu kadar farklı sonuçlar ortaya koyduğu bir rahatsızlığa, sokaktaki insanın tabi ki de söyleyeceği çok şey var. Herkesin depresyona dair bilgisinin olduğuna inanması ve bu rahatsızlığın tedavisine kendince bir çözüm bulmaya çalışması, ortaya depresyonla alakalı yanlış bilgilerin çıkmasına sebep olmakta” dedi.
MUTSUZLUK DEPRESYON ANLAMINA GELİR
“Psikiyatri tanı kitapçığına göre depresyon için belli tanı kriterleri mevcut ve bu kriterleri tam olarak karşılamayan durumlarda kişiye depresyon tanısı konulması doğru değil” diyen Psikolog Barış Gürkaş, “Örneğin, zaman zaman kendimizi mutsuz, çökkün, değersiz hissedebiliriz; bazı geceleri uykusuz geçirebiliriz, gün içinde konsantrasyon problemi yaşayabiliriz. Ancak bunlar her durumda depresyonda olduğumuz anlamına gelmez. Her biri depresyonla ilişkili olmasına rağmen tam olarak depresyon tanısını karşılayabilmesi için daha başka kriterler de gereklidir. Günümüzde elimizdeki psikolojik testler ve envanterler sayesinde bu rahatsızlığı tanılanması ve teşhisi çok kolaylaştı. Kendimize depresyon tanısı koymak yerine, profesyonel yardım almak daha faydalı olacaktır" diye konuştu.
İLAÇ TEDAVİSİ DEPRESYON TEDAVİSİNDE TEK ETKİLİ YÖNTEMDİR
İlaç tedavisinin psikiyatristlerin kullandığı bir yöntem ve günümüzde yaygın olarak kullanıldığını anlatan Psikolog Barış Gürkaş, daha sonra şunları kaydetti:
“Ancak bazı araştırmalara göre ilaç tedavisi sonrasında, hastanın yeniden depresyona girme oranı psikoterapi ile tedavi edilen hastaya göre daha yüksek olabilmekte. Güncel tedavi yöntemlerinde en çok önerilen yöntem ise terapi ve ilaç tedavisinin bir arada kullanıldığı yöntemler olmakta. Depresyon tedavisinde, en etkili terapi tekniğinin ise bilişsel davranışçı terapi olduğu öne sürülmekte.
ERKEK ADAM DEPRESYONA GİRMEZ
Depresyon halk arasında, halen güçsüzlük olarak algılanmakta. Bunun sonucu olarak, gücün simgesi olduğuna inanan erkekler, depresyonda olduklarını gizliyorlar, çevresindekilere belli etmiyorlar. Problem yaşadıklarını belli etmemeleri yüzünden destek alma girişiminde bulunmuyorlar, yakın çevrelerinden de destek göremiyorlar.
Yaşadıkları depresyon içlerinden bazılarını intihara kadar sürüklemekte ve kişinin intihar etmesinin ardından, ’Hiç bir şeyi yoktu neden intihar etti bu adam şimdi’ şeklinde konuşulmakta. Hal böyle olunca erkekler depresyona girmiyor gibi algılanabiliyor.”
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.