Eşimden bugüne kadar hiç sevgi ve ilgi görmedim. Bir gün internette biriyle tanıştım, o da evli ve çocuğu var. Benim gibi mutsuz bir evlilik sürdürüyor. Daha yüzünü bile görmediğim halde beni arıyor, ilgisini ve sevgisini gösteriyor. Duygularımın esiri oldum. Sevgili Abla, ben 22 yaşındayım.
Çocuk yaşta akraba evliliği yaptım ve 7 yaşında bir oğlum var. Ama gelip görün ki, bu evliliğimiz sürecinde her şeyi ben kovaladım.Bütün evliliklerde olduğu gibi eşimle aramızda çok sorunlar oldu ve en kötüsü bir kadına yazılmış mektup bile buldum cebinde… Bir hatadır diyerek evliliğimizi sürdürme karar verdim. Eşim sürekli internet başında. Başka kadınlarla sohbet ediyor, açık filmler izliyor. Evliliğimizde sahiplenme de yok. Çalışan bir kadınım ama eşim benim işyerimi daha bilmez. Artık çok yoruldum. Bir de üstelik kilomu sürekli eleştiriyor. En sonunda bendeki bütün sevgiyi bitirdi inanın. ONUNLA AYNI YATAKTA Y-ATMAK BİLE İSTEMİYORUM Şu an mutsuz bir evliliğin içinde kendimi sürüklüyorum. Öyle ki artık onunla aynı yatakta yatmak bile istemiyorum. Çünkü ona karşı bir şey hissetmiyorum.
Beraber olsak bile, sırf onun için yapıyorum. Zaten o da hemen sırtını dönüp uyuyor Yıllardır bana sevgisini belli etmedi, tamam dedim yapısı böyle, ama ben hasta yatakta yatarken beni bırakıp gezmeye giden bir adam bu. Onun için her şeyi yaptım, saçımdan tutun da her yönümle değişmeye çalıştım. Ama bir gün olsun “ne güzel olmuşsun” demedi. Şimdi soruyorum sizlere evlilik sadece yatakta zevk almak mıdır? Bana hiç sevgi vermedi, bense yaptığı hatalara karşı hep alttan aldım. Ama bir baktım ki ben kendimden geçmişim. O eski neşeli hayata olumlu bakan ben, şimdi hayata küsmüş sırf çocuğu için, çevre için evliliği sürdürmeye çalışıyorum. Eşim kötü biri değil, bana karşı şiddeti olmadı şimdiye kadar… Ama ben de bir kadın olarak sevmek sevilmek istiyorum.
Bu zaman içinde hep kendimi yalnız hissettim, ona çok defa sitem ettim. “Düzeleceğim” demesine rağmen bir şey değişmedi. Sonuçta bir gün nette biriyle tanıştım, o da evli ve çocuğu var. O da benim gibi mutsuz bir evlilik sürdürüyor. Daha yüzünü bile görmediğim halde, beni arıyor, ilgileniyor bana ilgisini sevgisini gösteriyor, eşimden duymadığım sözleri söylüyor bana. VİCDAN OLARAK RAHAT DEĞİLİM Evliyken bir başkasıyla konuşmak, evet çok yanlış. İnanın her gece vicdanımı sorguluyorum. Ama duygularımın esiri oldum. Ve karşımdaki insan o kadar iyi niyetli ki, kendi aileme ve onun ailesine zarar gelmesin diye her şeyi düşünüyor. “İstemezsen yüz yüze görüşmeyelim” diyor. Bu adam hayatıma ışık oldu. Eşime “boşanalım” dememe rağmen hiçbir şey yokmuş gibi hayatına devam ediyor. Ama ben sevmediğim biriyle olmak istemiyorum. O ne kadar bana sevgisini göstermese de de hâlâ nikah altındayız.
Bir erkeğin karısının onu aldatması kadar acı bir şey olamaz… Ama inanın benim dışarıda sevgiyi aramamın sebebi kendisidir. Ondan çok fazla bir şey beklemedim, beni sahiplensin sevsin, istedim. Geçen onca seneye üzülüyorum. Güzin Abla eşime; “Benim hayatımda bir başkası var, onu seviyorum” demek istiyorum ama söyleyemiyorum. Vicdan olarak rahat değilim, sizin fikirlerinizi dinlemek istiyorum. YANIT Sevgili kızım, çok yanlış bir yoldasın. Aslında gerçek olmayan sanal bir sevgiye kendini kaptırmışsın.Karşındaki insan da tıpkı senin gibi sorunlarını bir başkasıyla paylaşıp, gönül eğlendiriyor.“İstemezsen görüşmeyiz” diyor, elbette o da seninle görüşebilir mi sanıyorsun? Olmayacak bir şey bunu biliyorsun. Aslında seninki aldatma bile değil…Sen de zaten bir hayalin peşindesin, o adamın sana yazdığı bir-iki satır sevgi sözcüğünü çok önemsiyorsun. Eminim adam da tıpkı senin eşin gibi, evdeki karısına böyle sözler söylemiyor, ondan sevgisini esirgiyordur.
Bu işlere akıl erdirmek mümkün değil. Değişiklik ihtiyacı, karşısındaki insanı tanımadan bir tür sanal aşk romanı yazmak gibi bir şey. Bir tür ruhsal tatmin olsa gerek.
Senin en büyük sorunun nedir biliyor musun kızım, kimin zoruyla yaptınsa artık, bu kadar küçük yaşta evlendirilmiş olmak. Anladığım kadarıyla evlendiğinde 15’indeymişsin.
Eminim eşin de senden pek fazla büyük değildi, aile zoruyla sizi böyle bir cehennem hayatına sürüklemişler işte.
Çünkü sen daha gençliğini, hatta çocukluğunu yaşamadan kendini bir evliliğin içinde, anne olarak bulmuşsun.
Elbette eşin de mutlu değil. Ona erkek olmayı öğretmişler ama sevmeyi, sevilmeyi ve şefkati öğretmemişler.
Ne yapsın, o da…
Belki seni kendine göre seviyordur, ama işte yetersiz. İnan hâlâ çok gençsiniz.
Biraz sabırla, iyilikle, şefkatle eşine sevgiyi öğretebilirsin.
Bunu başarabilirsin.
Pek çok kişi inan, koca adamlar olmuşlardır ama sevgiyi bilmiyorlardır hâlâ. Bana kalırsa evliliğini düzeltmek senin elinde gibi…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.