Parkinson hastalığı, beyinde ‘dopamin’ adı verilen bir maddenin eksikliğiyle ortaya çıkıyor. Bu eksikliğe bağlı olarak hastalarda katılık, titreme, tutukluk, yavaşlık, yüz hatlarında donukluk “maske yüz” ifadesi, küçük adımlarla öne eğik olarak yürüme gibi bir takım bulgular ortaya çıkabiliyor. Bu hastalığın en tipik belirtilerinden biri vücudun bir tarafında ortaya çıkan ve para sayar tarzda diye tarif edebilen ve istirahat halinde ortaya çıkan titreme olarak biliniyor. Titreme her hastada olmayabiliyor. Parkinson hastalığı 60 yaş üzeri görülüyor, hastaların yüzde 5 ila 10’nda başlangıç yaşı 20 ila 40 yaşları arasında olabiliyor.
Milli Basketbol Takımı eski oyuncusu Mehmet Kahyaoğlu da, 29 yaşında yakalandığı parkinson hastalığı nedeniyle uzun süredir basketbol oynayamıyor. Sosyal hayatında büyük zorluklar yaşayan Kahyaoğlu’na, 26 Şubat 2015 tarihinde beyin pili takıldı.
Mehmet Kahyaoğlu; şu an oldukça iyi olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Her şey yolunda. Hayatımın benim için bittiğini düşünmüştüm ama normal yaşantıma ve spor hayatıma geri dönebildiğim için çok mutluyum.”
Medipol Bağcılar Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı, Op. Dr. Ali Zırh da, Mehmet Kahyaoğlu’nun kendilerine başvurduğunda şiddetli yakınmaları olduğunu kaydederek şunları söyledi:
“Öyküsünden yakınmalarının 10 yıl önce sol el ve ayaktan tutukluk ve ağırlık ile başladığı, son iki yıldır sağ tarafında da olduğu ve medikal tedaviye yeterli cevap vermediği; ilaç almadığı zamanlarda solda hakim iki taraflı tutukluk, ağırlık, yürüme güçlüğü ve “donakalmaların” olduğu; ilaç alınca şiddetli istem dışı hareketleri olduğunu tespit ettik.”
Op.Dr. Ali Zırh, Kahyaoğlu’nun beyin pili sonrası hastalık öncesi hayatına kavuştuğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastamız, parkinson hastalığı nedeniyle uzun süredir basketbol oynayamıyor, hatta insan içerisine rahat çıkamıyor, ailesi ve çocukları ile yeterince ilgilenemiyordu. Ameliyat sonrası normal hayatına kavuşan Mehmet Kahyaoğlu normal günlük yaşantısını sürdürebiliyor, basket oynayabiliyor. Yaşı nedeni ile artık aktif basket hayatına sporcu olarak sahalarda değil, teknik adam olarak saha kenarında devam etmek istiyor.’’
100 BİN PARKİNSON HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR
Ülkemizde, parkinson hastalığının sıklığına yönelik yapılmış güvenilir bir çalışma bulunmuyor. Ancak, Türkiye’de 100 bin civarında parkinson hastası bulunduğu tahmin ediliyor, her yıl yaklaşık 10.000 civarında hastaya yeni teşhis konuluyor.
Parkinson hastalığı bir ileri yaş hastalığı olup ortalama tanı koyma yaşı 62 ile 65 yaş arasında oluyor. Beyinde “dopamin” üreten hücrelerin yüzde 65-80 i artık iş göremez hale geldiğinde hastalık bulguları ortaya çıkmaya başlar. Hastalık genelde 65 yaş ve üzeri her 1000 kişiden 3’ünde görülebiliyor. Yaş ilerledikçe hastalığın görülme sıklığı da orantılı olarak artıyor.
PARKİNSON HASTALARI CİDDİ SOSYAL PROBLEMLER YAŞIYOR
Hastalar, hastalığın ilk ve orta evrelerinde iş ve sosyal hayatlarından kopmakta, ileri evrelerde yaşamlarını başkalarından yardım alarak idame ettirmek zorunda kalmaktadır. Bu sorunlar zaten hareket yavaşlaması ve titremeden muzdarip hastaların moral olarak da olumsuz etkilenmelerine dolayısı ile de çoğunun depresyona girmelerine neden oluyor. Bu nedenle hasta ve hasta yakınlarının konunun uzmanları ile buluşup, ev egzersizleri, beslenme, sosyal hayatın planlanması, evdeki yaşamı daha kolay hale getirebilecek ev içi düzenlemeler gibi konularda eğitim almaları önemli gözüküyor.
Beyin pilleri insan beyni içerisinde herhangi bir noktaya elektrik akımı verebilmeyi, böylelikle elektrik akımı verilen bölgedeki beyin hücrelerindeki elektriksel aktiviteyi uyarmayı ya da baskılayabilmeyi sağlayan cihazlar olarak biliniyor. Nöromodülasyon adı verilen bu tedavi yöntemi ile başta parkinson hastalığı olmak üzere, distoni hastaları ve el titremeleri de dahil pek çok hareket bozukluğuna neden olan hastalıkları tedavi edebilmek mümkün oluyor.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.