Yöresel ürünlerini ulusal arenada daha etkin hale getirmek için bir çalışma başlatan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, bu doğrultuda Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) ve Türk Patent Enstitüsü ile birlikte ortak hareket ediyor.
Büyükşehir Belediyesi, YÜCİTA ve Metro Toptancı Market ile birlikte “Coğrafi İşaretler’de Uluslararası Son Gelişmeler, Yönetişim ve Gaziantep Deneyimi” konulu seminer düzenledi.
Zeugma Mozaik Müzesi Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminere İtalya, Fransa ve Türkiye’den konunun uzmanları katıldı. Türkiye’nin yöresel ürünlerinin patent ve tescil konusunda hak ettiği yerin alınması gerektiği vurgulandı. 3 oturum şeklinde gerçekleşen seminere yoğun ilgi gösterildi.
Gaziantep adına önceki gün Cumhurbaşkanı’ndan “Marka Şehir” ödülünü aldıklarını belirten Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in hedefi olan bir şehir olduğunu söyledi. Yeni hedefler doğrultusunda ulusal alanda kentler yarışına girildiğini ve Gaziantep’in dünyanın 9’uncu Gastoroloji kenti yapmak istediklerini açıklayan Şahin, “Arkadaşlarımız Fransa’ya gidip yerinde incelemeler yaptı. Toprağımıza ve Anadolu ürünlerimize güveniyoruz. Gaziantep’i gastoroloji alanında hak ettiği yere getirmek istiyoruz” dedi.
Kültürel mirasları yarınlara taşımak için çok çalışmaları gerektiğini aktaran Şahin, coğrafi işaret ve paten pazarında dünya genelinde 54 milyar dolarlık bir pastanın bulunduğunu, bu pastadan Gaziantep olarak hak edilen kısmı almak istediklerini kaydetti. Coğrafi işaret konusunda dünyada 16. sırada yer alındığını, gastorolojide 9’uncu olmak istediklerini yineleyen Başkan Şahin, tescil konusunda dernek ve odaların eksik raporlarınından kaynaklanan yanlışları anlattı.
Bir çok medeniyetlerin Gaziantep’te yaşadığını ve zamanla ticaretin yanı sıra yemek çeşitleri yaptıklarını vurgulayan Şahin, “Bu anlamda her şeyimiz var. Helvayı birlikte yapacağız. Yöresel ürünlerimizi hep birlikte uluslararası alana taşıyacağız” diye konuştu.
Şahin, lahmacun konusunda en az İtalyan pizzası kadar iddialı olduklarını sözlerine ekledi.
GAZİANTEP’İN 27 ÜRÜNÜ SIRA BEKLİYOR
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ise 80 kardeş şehrin yanında “Marka Şehir” ödülünü almanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Önemli olan bu değerleri korumak ve ileriye taşımak. Biz atalarımızdan aldığımızı ruhu ileriye götüreceğiz. Tescili yapılmış olan ürünleri yapan oda ve dernekleri önemsiyorum. Sanayi Odamız’ın AB’de baklava için aldığı ilk tescil alkışı hak ediyor. Şehrimizde baklava, fıstık, sedef, bakırcılık tescili aldı, şuanda 27 ürünümüz sırda bekliyor” bilgisini verdi.
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da tarih boyunca farklı kültürleri bünyesinde bulunduran Anadolu ürünlerinin coğrafi işaretlerini korumaya ve bölgesel kalkınmaya önem verdiklerini söyledi. Bu konuda bir kanun tasarısı hazırladıklarını ve en kısa zamanda meclis gündemine geleceğini işaret eden Asan, “Ülkemizde 180 adet tescillenmiş ürünümüz, 213 adet baş vuru yapılmış yöresel ürün var. Antep el işi, kutnu kumaşı, Antep katmeri, Antep beyranı, Nizip sabununun coğrafi işaret işlemleri devam ediyor” şeklinde konuştu.
Asan, Afyon sucuğunun, Aydın incirinin, Afyon pastırmasının ve Malatya kaysısının inceleme sürecinin devam ettiğini kaydetti. Asan, Türkiye genelinde birçok oda ve derneğin coğrafi işaret başvurusunun devam ettiğini, ancak 2013 yılında büyük mücadele verilerek alınan Antep baklavasının diğer ürünlere motivasyon açısından önemli bir örnek olduğunu belirtti.
ANTEP BAKLAVASI DİĞER ÜRÜNLERE ÖRNEK OLDU
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaretlerin Türkiye’de 1997 yılında Akdeniz Üniversitesi’nin bünyesinde kurulduğunu ve dünyada 100 üye ülkenin bulunduğunu belirtti. Coğrafi işaretin küresel bir olgu olduğunu ve dünya ülkelerinin buna büyük önem verdiğini aktaran Tekelioğlu, “Avrupa’nın yemek alanında coğrafi işaret uygulaması yok. Uluslararası düzeyde 10 bin coğrafi işaret var. Antep baklava patentini almak için 4 yıl mücadele verdi. Bu bağlamda Avrupaya Türk bayrağını diken ilk şehir oldu” şeklinde konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun da, dünyada var olmak için kendi değerlerimize sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Gaziantep’in dünyada kalkının kentler arasında 7’ inci sırada olduğunu ifade eden Coşkun, Gaziantep’in üreten bir cevher olduğunu, bu değerlerin diğer kurumlar ile paylaşıldığını belirtti.
Konuşmaların ardından seminerde emeği geçenlere ve konuşmacılara katkılarından dolayı plaketler verildi.
Öte yandan, fuayede açılan Gaziantep yöresel ürünleri ziyaret eden katılımcılar, ürünler ile basın mensuplarını poz verdiler. Seminer 2’inci ve 3’üncü oturumlarla devam etti.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.