Bilimsel yayınlar, sağlıklı beslenme ve hayat tarzı değişikliklerinin çeşitli k-anser türlerini yüzde 40-70 oranında önleyebileceğini gösteriyor. K-anserden korunmak için sağlıklı vücut ağırlığına sahip olmanın yanı sıra, koruyucu fitokimyasal içeren sebze ve meyveler ile sağlıklı tahılları düzenli tüketmek ve doymamış yağ asitleri içeren faydalı yağ kaynaklarını tercih etmek gerekiyor.
Kötü beslenme, k-ansere davetiye çıkarıyor. “Tehlikeli” gıdaların başında şeker geliyor.
Amerikalı uzmanlar, şeker tüketimiyle kanser arasında bağlantı olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “1960’lı yıllarda bir kişinin şeker tüketimi yıllık 5 kiloydu.
Ancak günümüzde bu rakam 70 kiloyu aştı.
Özellikle içeceklerdeki şeker büyük risk. Şekersiz asitli içeceklere inanmayın. Çünkü bu doğru değil. Şeker k-anser riskini yüzde 50 arttırıyor.”
Çağın kabusu olan k-anserin adını bile duymak, korkutuyor. Dünyada her yıl 12 milyon kişiye k-anser tanısı konuluyor.
Obezitenin artması, hareketsiz yaşam, dengesiz beslenme, sigara ve alkol kullanımı gibi faktörler, k-anser riskini arttırıyor. Beslenme alışkanlığı ise kanserden korunmada hayati rol oynuyor.
Şeker, kanser hücreleri besliyor ve kanser hücrelerinin çoğalmasına zemin hazırlıyor. Kişinin ihtiyacından fazla tükettiği şeker, bel çevresinde yağlanmaya sebep oluyor ve kansere zemin hazırlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.