İspanya’da Halkçı Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte din derslerinin seçmeli olarak verilmesi sonucu ülkede başlayan din dersi tartışmaları devam ediyor.
İspanya’da iktidarda bulunan muhafazakar Halkçı Parti’nin (PP) iktidara gelmesiyle birlikte seçmeli ders olan din derslerine sosyal demokratlar uygulamanın gericilik olarak nitelendirerek kaldırılmasını isterken, kiliseler inancı olmayanların mutlu olamayacağı açıklamasını yaparak din derslerinin zorunlu olmasını savunuyor. 2011 yılından bu yana iktidarda bulunan İspanya Başbakan Mariano Rajoy’un hükümeti din derslerinin okullarda seçmeli olması ve din derslerini kiliseler tarafından verilmesine dair tartışmalar devam ediyor. El Pais gazetesinde yer verilen haberde din derslerinin diğer ana dersler gibi ders notlarına tesir etmesi kilisenin eğitim sistemine müdahale ve hükümetin kilisenin kontrolüne girmesine yönünde yaşanılan tartışmalara yer verildi. Başbakan Mariano Rajoy inancı olmayan insanların mutlu olamayacağını belirterek, “Din dersleri seçmelidir. İsteyen katılır isteyen de katılmaz. Katılmak isteyenlerin alacağı notları diğer ana notlar gibi olması gayet adil bir uygulamadır” cümleleri ile uygulamayı savundu.
Sosyal Demokratlar ise uygulama ile eğitim isteminin gerilediğini din dersinin yerine vatandaşlık ve diğer sosyal hassasiyetleri geliştirecek derslerin korumasını savunuyor. İlahiyatçı ve kilise kritikçisi Juan Jose Tamayo, din derslerinin resmi okullarda normal bir ders gibi verilmesinin öğrencilerin beyin yıkama anlamına geldiğini belirterek, gidişatın gericiliğe doğru gittiğini ve uygulamanın günün şartlarına uygun olmadığını savundu.
Eğitim Bakanı Jose İgnacio, din derslerini vermenin kiliselerin ihtisas sahasına girdiğini bakanlıkla kilisenin arasında bulunan eğitim müfredat anlaşmasından dolayı dersleri kilise personelinin vermesinin kanuni bir işleyiş olduğunu belirterek, “Bir yıldır din dersleri seçmeli ders olarak okullarda okutuluyor. Zorlama olmadığı için kimsenin uygulamadan rahatsız olmasına gerek yoktur. İstemeyen bu derslere girmeyebilir” diyerek uygulamayı savundu. Aileler Birliği ise din derslerini kilise tarafından verilmesinin günlük hayata müdahale olarak niteleyerek kilisenin günlük hayattan çıkarılması talebinde bulundu. Katolik Kilisesi Başpiskoposluğu, “Din dersi karşıtlarının Kiliseyi baskı altına almak kürtaj, ötenazi ve eşcinsellerin evliliği gibi toplumun ve kilisenin karşı çıktığı uygulamaların yürürlüğe koyabilmek için din dersleri bahane edilerek kilisenin yıpratılması tasarlanıyor” açıklamasında bulundu.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.