Bursa’nın Orhangazi ilçesinde ikamet eden E.S., A.A.I.’ya ait daireyi R.A.I.’dan kiraladı. Kira ücretini düzenli olarak R.A.I.’ya ödeyen E.S., yıllar sonra hakkında başlatılan icra takibiyle sarsıldı Soluğu mahkemede alan E.S., itirazı üzerine icra takibi durduruldu. Bu kez Orhangazi İcra Hukuk Mahkemesi’ne dava açan M.A.I.’nın ifadeleriyle gerçek ortaya çıktı.
Dairenin kendisine A.A.I..’dan miras kaldığını belirten M.A.I., kira ücretinin tarafına ödenmediğini, icra takibinin durdurulmasının kanunun aykırı olduğunu kaydetti.
Mahkemede ifade veren M.A.I., kiracıya 2015 yılında gönderilen ihtarname ile kiracı olarak bulunduğu dairenin A.A.I.’ya ait olduğunu, A.A.I.’nın vefatıyla söz konusu taşınmazın mülkiyetinin ve kullanım hakkının kendisine geçtiğini bildirdiğini söyledi.
Başkasına yapılacak kira ödemelerinin geçersiz olacağını belirterek, birikmiş kira bedelinin hesabına yatırılmasını istediğini kaydetti.
Mahkemede savunma yapan davalı kiracı ise, yaptığı ödemelerin, âcirin (kiraya verenin kişinin) hesap hareketlerinden ortaya çıkacağını söyledi.
Mahkeme, icraya yapılan itirazın kaldırılmasına, davalı E.S.’yi, haksız ve kötü niyetle takibe itiraz ettiğinden asıl alacağın yüzde 20’si oranında icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum etti.
Mahkeme, davalının kira borcunu ödediğini ispat edemediği gerekçesiyle icra takibinin devamına hükmetti. Davalı kararı temyiz etti. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararı oy çokluğu ile onadı.
Karara şerh (açıklama) düşen Daire Başkan Vekili Mustafa Aysal, mülk sahibinin ihtarname tebliğinden önce gerçekleşen kira ücretini isteme hakkı olmadığını dile getirdi. Aysal, karşı oyunun gerekçesini şöyle açıkladı:
“Esasen kiraya verenin taraf olmadığı bir davada kiracının kira ücretini sözleşme gereğince kiraya verene ödeyip ödemediğinin belirlenmesine hukuken imkân yoktur.
Zira kiracı kira ücretini ödediğiniz yasal delillerle kiraya verene karşı ispat edebilir. Malikin ihtarname tebliğinden önce gerçekleşen kira ücretleriyle ilgili olarak bir talebi varsa bunu kiraya verene karşı ileri sürmesi gerekir.
Aksinin kabulü kiracının hem kiraya verene, hem de malikine mükerrer (iki kere) ödeme yapması gibi hukuk düzeninin koruyamayacağı bir sonuç ortaya çıkmış olur.
Bu sebeplerle ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten sonra takip tarihine kadar gerçekleşen kira ücretleri yönünden itirazın kaldırılması gerekirken, kanunî olmayan gerekçeyle itirazın tamamen kaldırılmasına karar verilmesi yerinde olmadığından kararın onanmasına dair çoğunluğun değerli görüşüne katılmıyorum.”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin emsâl kararıyla, mâlik olmayan kiraya veren kişiye yapılan ödemeler kiracının temerrüdünü (borcunu ödememekte direnmesini) engelleyemeyecek. Hukukçular, kira ücretlerinin mülk sahibine yapılması gerektiğini dile getirdiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.