64 ÇOCUKTAN BİRİ OTİZMLİ OLARAK DÜNYAYA GELİYOR

Türkiye Otizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Canan Mat, “Bugün her 64 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya geliyor. Ancak oran her geçen gün artıyor” dedi.2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsam...

64 Çocuktan Biri Otizmli Olarak Dünyaya Geliyor

02 Nisan 2015 Perşembe 10:18

Türkiye Otizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Canan Mat, “Bugün her 64 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya geliyor. Ancak oran her geçen gün artıyor” dedi.

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında, otizmli çocukların eğitim ihtiyaçlarına dikkat çekildi. Türkiye’de yaklaşık 680 bin otizmli olduğunu ve bu sayının birçok ülkenin ordusundan büyük olduğunu söyleyen Türkiye Otizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Canan Mat, “Bugün her 64 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya geliyor. Hamilelikte tespit edilemeyen, hiçbir testi olmayan otizmin, nedenleri de bilinmiyor. Ancak oran her geçen gün artıyor” dedi.

Canan Mat, otizmin tedavisi olmayan bir hastalık olduğunun altını çizerken, otizmi yaşayan çocukların hayatlarının ancak eğitimle farklılaşabileceğini söyledi. Ailelerin tek korkusunun “Ben öldükten sonra çocuğuma ne olacak” sorusu olduğunu söyleyen Canan Mat, “Bu sorunun tek cevabı var: Eğitim. Eğitim aldıkça çocukların yapabilecekleri artıyor. Eğitimle kendilerini ifade edebiliyorlar, en azından kişisel ihtiyaçlarını yönetebilir hale geliyorlar. Onların iş, sanat, spor, eğitim dünyasında yapabilecekleri çok şey var. Yeter ki eğitim alma imkanı sunalım” şeklinde konuştu.

“OTİZMLİ ÇOCUKLARIN HAFTALIK 45 SAAT EĞİTİM ALMASI GEREKİR”

Mat “Otizmli çocukların ve ailelerinin tek ihtiyacı eğitim. Büyük bir sabırla devam edecek, disiplinli, bilinçli ve düzenli verilmesi gereken bir eğitimden bahsediyorum. Böyle bir eğitim, otizmli her bir çocuğun adeta yeniden doğması, hayata bağlanması demektir. Şu an var olan eğitim, yeterli değil ve İhtiyacı karşılayamıyor. Otizmli çocukların haftalık 45 saat eğitim alması gerekir. Bu çocukların tam gün sürecek okul eğitimlerine ihtiyaçları var. Okullarda akademik, dil ve konuşma, spor, müzik ve sosyal becerileri kapsayan dersler olmalı. Bu eğitim, devletin eli ve koruyuculuğu altında, normal gelişen çocukların matematik, Türkçe, sosyal bilgiler ya da fen bilimleri eğitimi alması gibi, gün boyu sürmeli. Eğer bu eğitimi, aileler, özel aldırmaya çalışırlarsa, bunun bedeli 4 bin ile 8 bin arasında değişiyor. Ne yazık ki, bu durum, otizm eğitimini sadece parası olan ailelerin alabileceği bir eğitim durumuna getiriyor. Peki bu eğitimi kaç aile aldırabilir ve kaç çocuk bu eğitimden yararlanabilir” diye konuştu.

“OTİZMLİ ÇOCUKLAR İÇİN EVDE EĞİTİM OLMALI”

Eğitimle ilgili yapılması gerekenlerden bahseden Canan Mat, “Diyelim ki bunun için zaman gerekiyor; diyelim ki bunun için eğitimcilerin yetişmesi gerekiyor, belki de yeni okulların yapılması için beklemek gerekiyor. Ama otizmli çocuklar beklemiyor, büyüyorlar, bu nedenle, zaman kaybetmemek için devletin desteğiyle, otizmli çocuklar , ‘Siz okula gidemiyorsanız okul size gelsin’ projesini gerçekleştirelim. Eğitimcilerimizle bu aileleri bilgilendirebilir, otizmle yaşamayı öğretebilir, kolaylaştırabilir ve nasıl davranılması gerektiğini onlara anlatabiliriz. Eğitimi, günde 2’şer saat evde verilebilir hale getirebiliriz. Böylece Okula gidemeyen ama her gün otizmi yaşayan, çok zor durumda olan ailelere büyük bir destek vermiş oluruz” dedi.

Kendisi de otizmli bir çocuk annesi olan Canan Mat “Bizler otizmi yaşayan aileler olarak bilgilendirilmeye, yönlendirilmeye ve her türlü hizmete hazırız. Bizler; çocuklarımızın bugünü, yarını ve geleceği için endişe, korku ve kaygı içinde yaşamak istemiyoruz. Çünkü bugün bize bir şey olsa, kimsemizin olmadığını ya da çocuğumuzun ağır durumda ve eğitimsiz olduğunu varsayarsak, çocuklarımızı yerleştirecek bir yatılı yurdumuz bile yok. Bizim çocuklarımızın yeri şefkatli ve sıcak kurumlar olmalıdır” şeklinde konuştu.

Canan Mar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğitim alamadığı için kendini ifade edemeyen ve belki de sırf bu yüzden saldırgan, kendine zarar verebilen çocuklar var. Otizmi yaşayan aileler ne para, ne mal ne de mülk, hiçbir şey istemiyor. Onların tek istedikleri yoğun, kaliteli bir eğitim. Anne ve babanın ömür boyu çocuğuyla kaliteli yaşam sürdürebilmesine yardımcı olacak, evde de tekrarlanabilecek bir eğitim, bunu gerçekleştirebilecek sistemli okullar ve bu okulları yaşatan eğitimciler. Otizmi anlıyoruz ve destekliyoruz diyebilecek ve bunu gösterebilecek yüreklerle bir gün karşılaşmayı en büyük dileğimiz.”

Kaynak: IHA

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.