AK PARTİLİ USLU: “BU SEÇİM VAR OLMA YA DA YOK OLMA MESELESİDİR”

AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, 7 Haziran seçimlerinin herhangi bir seçim olmadığını belirterek, “Bu seçim var olma ya da yok olma meselesidir. Kimin için? Türkiye için. Yo...

AK Partili Uslu: “Bu Seçim Var Olma Ya Da Yok Olma Meselesidir”

12 Nisan 2015 Pazar 13:13

AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, 7 Haziran seçimlerinin herhangi bir seçim olmadığını belirterek, “Bu seçim var olma ya da yok olma meselesidir. Kimin için? Türkiye için. Yolundan alıkoymaya çalıştıkları Türkiye ve millettir. Kurulan kumpaslar ve tuzaklarla Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışıyorlar” dedi.

AK Parti Boğazkale İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Danışma Meclisi toplantısında konuşan AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken muhalefet partilerini de eleştirdi. Türkiye’de muhtar bile olamaz dedikleri insanının halkın desteğiyle Cumhurbaşkanı seçildiğini dile getiren Uslu, başörtülüler bugün kamuda rahatça çalışıp üniversitelere girebiliyorsa, her gün ‘laiklik elden gidiyor’ diye insanlar avutulmuyorsa, IMF ve Dünya Bankası’nın ‘çiftçiye, emekliye, işçi memura zam vermekten vazgeçin, üstelik emekliden vergi alın’ diye dayatmıyorsa, ‘yatırım yapmayın, sadece borç döndürme politikalarını devam ettirin’ diye talimat veremiyor ve dışarıdan bakan gönderemiyorsa bunun önce Allah’ın, sonra millet iradesinin, sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ın başarılı liderliği sayesinde olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devre dışı bırakılmak istendiğini söyleyen Uslu, “30 Mart’tan önce Tayyip Erdoğan kaçacak diyorlardı. Tayyip Erdoğan ‘muhtar bile olamaz’ diye manşetler atılmıştı. Şimdi Cumhurbaşkanı. 28 Şubat, 27 Nisan e-muhtırası, 17-25 Aralık gibi darbe girişimleriyle anayasal sınırlarla yetinmeyen bazı çevrelerin yasal sınırların ötesine geçmek isteyen histerisi hevesi vardı. Çok şükür şimdi gelinen noktada baktık ki bunların hepsi AK Parti’yi yolundan koymaya çalışan zavallılardı. Yolundan alıkoymaya çalıştıkları Türkiye ve millettir. Bu millet muhtaç olmaya ve el açmaya devam etsin, kendi kendine yetmesin, dışarıdan gelecek paraya umut bağlasın, yüksek faizle iç borç alsın, birilerine kolay kaynak transfer edilsin deniyordu. Bütün bunlar geçti ama birilerinin kuyruk acısı geçmedi” ifadelerini kullandı.

“BU TOPRAKLARDA MEZHEP SAVAŞI ÇIKARMAK İSTİYORLAR”

Kuyruk acısı olanların her seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin önünü kesmeye çalıştıklarını savunan Uslu, “Her gün ülkenin Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Çorum’a tabutlar geliyordu. Anaların bağrı yanıyordu. Barış süreci başlattık. Bir bakıyorsunuz PKK, arkasından DHKP-C saldırılar yapıyor. Ağrı’da askerlerimize yönelik saldırı düzenleniyor ve 5 askerimiz yaralandı. Bunlar barış ve demokrasi istemiyor. Neden? Kandil rahatsız barıştan. Barışı kurmak için buralarda ucuz kahramanlık yapmak kolay. Barışı yapmak için akıl, vicdan sahibi olmak lazım. Kavga çıkarmak basit. İslam da insanlara barışı emrediyor. Türkiye’de adaletli bir barışı kurmak istiyoruz. Etrafımızdaki ateşi söndürmenin yolu kendi içerisindeki toplumsal barışı sağlamaktan geçiyor. DHKP-C savcımızı şehit ediyor, PKK askeri yaralıyor. Barış bunlar için laf. Türkiye’yi dize getirmek istiyorlar. Muhalefet ne yapıyor. Muhalefette terörü muhalefet etmek sanıyor. Teröristlere gençler, eylemciler diyor. Suçu ölene yüklüyorlar. Mağdura, mazluma yüklüyorlar. İç Güvenlik Yasası çıkardık. İç güvenlik paketi yasasına CHP, MHP, HDP beraber oldu Meclis’te engellemeye çalıştı. Bizim yaptığımız hizmetlerle, ekonomik kalkınmayla, demokratik imkanlarla baş etme şansları yok. En iyisi taşeron örgütlerle yan yana duralım demeye başladılar. Darbeci ve muhtıracılarla yan yana duralım demeye başladılar. Onlara sahip çıktılar. Eylem yapanları da alınlarından öperiz dediler. Bu topraklarda din savaşı olmamıştır. İç savaş yaşanmamıştır. Mezhep savaşı yaşanmamıştır. Şimdi onu çıkarmak istiyorlar. Yegane arzuları budur. Çorum olaylarında bunu denediler. Şimdi bunu kaşımak istiyorlar. Çorum’un Alevisi de, Sünnis ’de yurtsever olduğu için bu oyuna gelmiyor” ifadelerini kullandı.

“CHP’Lİ AYGÜN VE MHP’Lİ OGAN HALKI İSYANA ÇAĞIRIYOR”

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün ile MHP Milletvekili Sinan Ogan’nı da attıkları tweetlerden dolayı sert sözlerle eleştiren Uslu, “Elektriklerin kesilmesi, Ağrı’daki skerlerimize yapılan saldırı, savcımızın şehit edilmesi ve muhalefet partilerinin birbirine benzemezlerin yaptıkları ittifak. Bunlar bu millet ve Türkiye’ye yönelik kurgu ve senaryonun parçası. Türkiye’nin önü kesilsin. Toplum huzursuz, mutsuz olsun. Türkiye rahat diz çöktürelim isteniyor. Türkiye’yi Suriye’yle savaşa sokmak istiyorlar. Ermenileri kışkırtıyorlar. Ülkelerde darbeler yapıyorlar. AK Parti’yi iktidar yapan halktır. Bu ittifak kirli ittifaktır. Halka karşı yapılan ittifaktır. Meclis’teki konuşmalara bakın. İç Güvenlik Yasası çıkmasın diyorlar. Faşist yönetim polis devleti olmuyor diyorlar. Karşılığında ne getiriyorsun diyorlar, hiçbir şey yok. CHP Milletvekili Hüseyin Aygün ile MHP Milletvekili Sinan Ogan’nın da attıkları tweetlere bakın. Hepsi aynı. Halkı isyana çağırıyorlar. Ne oldu da isyan edeceğiz. Türkiye iç savaşa mı sürüklendi. Toplumsal barış mı zedelendi. Hükümet acziyete mi düştü. Yurt dışına gidenler vardır. Oradaki polis bizim polisimizden daha fazla yetkili değil mi? Özgürlük ve güvenlik denklemini kurgularlarken kimi zaman özgürlük kimi zamanda kamu güvenliğinden yana kullanıyorsunuz. Halk isyan etsin, kriz çıksın, bize iş düşsün diyorlar. Yeni Türkiye 2023’e, arkasından 2071’e doğru giderken sürekli güç kazanarak, mecali artarak gitsin istiyorsak 7 Haziran seçimlerinde Meclis’te anayasa değiştiren çoğunluğu AK Parti’ye vermemiz gerekir” diye konuştu.

Erkler arasındaki uyumun yolunun başkanlık sisteminden geçtiğini savunan Uslu, Meclis’in içerisinden çıkardığı hükümetin denetimine girmeyeceğini, tam tersine Meclis’inden daha özgür bir şekilde yasama ve denetim görevini yapacağını söyledi. Başkanlık sisteminin bir diğer farkının hesap verilebilir olmak olduğunu anlatan Uslu, “Cumhurbaşkanlarının namütenai yetkileri var. Yaptıkları işlerden sorumlu değildir. Başkan halka sorumludur. Ayrıca ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi kalsın o devlet iktidarıdır’ diyorlar, sanki devlet iktidarı ile millet iktidarı farklıymış gibi. Oraya dokunmayın diyorlar. Hatta halkın seçtiği milletvekillerine güvenmiyorlar, birde seçkinlerden oluşan iki meclis olsun diyorlar. Onlara göre kara Türk’üz. Onlara Hasolar ve Memolarız biz. Onlara göre beyefendiler olsun. Zaman zaman da viskini yudumlayarak ne olacak memleketin hali diye geyik yapsınlar. Memleketi için çırpınan iktidar var. Çırpındıkça onlara iş düşmüyor, onların sorunu o. AK Parti’ye destek vererek Türkiye’ye güç vermek zorundayız. Kurulan tuzaklar, kumpaslar var. Bunlardan memleketi kurtarmak son derece gerekli ve önemli. Bu seçimleri vatan hizmeti gibi görmeliyiz. Oyumuzu istikrardan yana kullanmalıyız” şeklinde konuştu.

Kaynak: IHA

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.