BİR DOKTOR DAHA ARAMIZDAN AYRILDI
"ORGAN NAKLİ İÇİN HASTALARIN EVİNE BİLE GİDERDİ"
Bir anısını paylaşan Tamara Uzun Bal, "Onun kelime dağarcığında 'İkna' yoktu. O bilgilendirme derdi. İyi bilgilendirme ve iyi anlatmanın sonucu olarak vefat eden kişinin yakını organ naklini kabul ederdi. Kişilere doğru, dürüst, net bilgi vermeyi savunurdu. İkna kelimesini her dile getirdiğimizde; hiç sevmezdi. Bu iş gönül, bağış işi derdi. İnsanlarla o sinerjiyi yakalardı. Onun babacan bir yanı vardı. Bunun için farklı çaba sarf etmezdi. Samimi ve dürüst olurdu. Organ bağışlasa da bağışlamasa da ailelerle iletişimini canlı tutardı. Hatta bir gün vefat eden kişinin eşi gelememişti. Demirtaş Mahallesi'ne o ailenin evine gidip organ bağışı için konuşmuşluğu var. Bu işe gönül vermişti" dedi.
Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da, üzüntülerine dile getirerek, "Uzun yıllar bu hastaneye hizmet vermiş. Sadece branşında değil, organ nakli konusunda birçok insana katkı sunmuş bir ağabeyimiz. Kendi görevini tamamladı. Bizden helallik istiyor. Bende öncelikle ailesine, mesai arkadaşlarına, camiamıza, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin" diye konuştu. Dua edilmesinin ardından cenaze Arifan Camisi'nde kılınan namazın ardından Hasköy Mezarlığı'na götürüldü.
MAİDE SURESİ İLE İKNA EDİYORDU
Operatör Doktor Timur Didinen, Bursa Çekirge Devlet Hastanesi'nde 8 yıl önce 10 ayda beyin ölümü gerçekleşen 19 hastadan 10’unun ailesini organ bağışına ikna ederek parmak ısırtan bir başarıya imza atmıştı. Başarının ardındaki sır ise hastane personelinin özenli çalışmasıyla birlikte Maide Suresi’nin muazzam sentezi idi. Hastane bu sayede, Türkiye’de hastaneler arası kadavradan organ bağışı listesinin zirvesinde yer almıştı. O yıl içerisinde beyin ölümü gerçekleşen 10 kişinin ailesini organ bağışına ikna ederek yaklaşık 40 kişiyi hayata döndürdüklerini belirten Çekirge Devlet Hastanesi eski Organ Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen, başarılarının ardında Maide Suresi’nin 32. ayeti olduğunu belirtince bir anda tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
Hastane personelinin hasta yakınlarını ikna sürecinde en çok “Dinen sakıncası var mı? Vücut bütünlüğünü bozacak mısınız? Aldığınız organlar kimlere gidecek?” gibi sorularla karşılaştığını anlatan Didinen hastane personelinin en büyük yardımcısının ise Maide Suresi’nin 32. ayeti olduğunu belirterek hassasiyeti yüksek pek çok aileyi Maide Suresi’nin 32. ayetini hatırlatarak organ bağışına ikna ettiklerini anlatmıştı.
Didinen şu şekilde konuşmuştu: “O ayet der ki: ‘Kim bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini hayatını kurtarmak suretiyle yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır.’ Bu ayeti aktarıyoruz hasta yakınlarına. Ardından da bağışlanacak organların başka insanlara yaşam vereceğini, bu yüzden organ operasyonlarını manevi bir ruhla yaptığımızı söylüyoruz.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım