BU ŞAKA DEĞİL ÇORABIN İÇİNE SOĞANI KOYUP YAPTIĞINI GÖRÜNCE HAYRET EDECEKSİNİZ

Kokusu biraz ayıpsa da, lezzeti vazgeçilir gibi değil. Ve sadece bizim kültürümüzde değil, dünyadaki neredeyse her sofrada vazgeçilmez bir tat. Tabii ağır kokusu özellikle misafir kabul etme, hoşlanılan kişiyle buluşma 

ve iş görüşmesi gibi hassas durumlarda bizi dezavantajlı konuma sokar, yine de dayanamayız, yeriz. Yeriz çünkü lezzetlidir, yeriz çünkü sağlığımıza inanılmaz derecede faydalıdır. Örneğin iştah açar, balgamı keser, mideye iyi gelir, bulantılara, kusmalara birebirdir. Hele bir de pişirirseniz sarılık, öksürük, nefes darlığına çözüm üretmiş olursunuz. Soğanın A, B ve C vitaminleri bakımından aşırı zengin olduğunu, ayrıca antibiyotik görevi gördüğünü de unutmayalım! Tüm bu özellikleriyle soğan binlerce yıldır insanlığın ortak kültürü. Sofrada ilk kullanmaya başlayanlar ise tarihte Mısırlılar, Persler ve tabii ki Çinliler olarak geçiyor. Hatta Çinliler bu soğanın ilmini baştan ayağa kurcalamış, ağızdan ayağa kadar indirmiş vaziyetteler. VE ÇİNLİLER YİNE HAKLI; Fırsat buldukça Çinlilerin tüm dünyadan gizledikleri yararlı gelenekleri bulmaya, size ifşa etmeye gayret ediyoruz; hatta en son yüzünüzdeki kırışıkları ve güneş lekelerini ortadan kaldırmanın çözümü de Çin'den çıkmıştı, hatırlatırız Ve işte bir tane daha geliyor. Sırrımız bu kez az evvel uzun uzun övdüğümüz, insan içinde kullanmamaya gayret ettiğimiz soğan ile ilgili :) İnsan içinde kullanmamaya halâ devam edebilirsiniz, nitekim bu kez günün en yalnız olduğunuz kısmına değineceğiz. UYURKEN ÇORABINIZIN İÇİNE BİR DİLİM SOĞAN YERLEŞTİRİN. Evet, yerleştirin. Üstelik sebebi ayak kokusunu gidermek, ayağınızdaki mantarları, nasırları yok etmek kadar tahmin edilebilir de değil. Bu hareket hakikaten de tüm sağlığınızı baştan ayağa etkiliyor. ÇÜNKÜ, 1. Soğanın detoks etkisi çok güçlüdür, Ayaklarınızın altı sinir ve damar uçları bakımından oldukça zengindir. Yani ayağınızın altına bir müdahale, tüm sinir ve dolaşım sisteminize müdahale demektir :) Sülfürik bileşenler bakımından epey yoğun olan soğanı yatmadan ayağınızın altına koyduğunuz takdirde, soğanın sülfürü vücudunuza hızla işler, toksinlerin vücuttan atılmasına katkıda bulunur. 2. Soğan ayak kokusunu giderir. Hayır, ''Ayak kokunuzun yerini peynirli soğanlı patates cipsi kokusu alır!'' demiyoruz (Bu durum da bir ara sık karşılaşılan bir durumdu nedense?), ayak kokunuzu tümden gidereceğini söylüyoruz. Soğan doğal bir antibiyotik olduğu için, aynı zamanda doğal bir antibakteriyeldir de! Ayağınızın altında kokuya sebep olan bakterileri ve mantar mikroplarını şıp diye giderir, koku moku kalmaz. 3. Soğan kanınızı temizler. Düşünebiliyor musunuz? Şu hareketi yapıyorsunuz ve kanınız temizleniyor! Çünkü Çinliler bu işi biliyor. Çünkü soğanın içindeki fosforik asit siz uyurken dışarı, oradan da kanınıza salınır. Bu sayede uyurken kanınızı temizlemiş olursunuz! 4. Soğan bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir. Yediğinizde de kuvvetlendirir, ayağınızın altına koyduğunuzda da :) Soğanın antibakteriyel özelliği yalnızca ayak kokunuzu gidermeye yaramaz, aynı zamanda kana karışarak bağışıklık sisteminize de yardımcı olur.