DENİZ BAYKAL’DAN BURDUR’A ZİYARET
CHP Eski Lideri ve Antalya Milletvekili Adayı Deniz Baykal, eşi Olcay Baykal ile birlikte Burdur İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.Partilileri ile bir araya gelen Deniz Baykal, il binasında düzenlediği to...
08 Nisan 2015 Çarşamba 16:13
CHP Eski Lideri ve Antalya Milletvekili Adayı Deniz Baykal, eşi Olcay Baykal ile birlikte Burdur İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Partilileri ile bir araya gelen Deniz Baykal, il binasında düzenlediği toplantıda CHP 25. Dönem Milletvekili Adayları Dr. Mehmet Göker, Kadir Koç ve Okan Kurd’u tebrik etti. Partililerin büyük ilgisiyle karşılanan Baykal, toplantıda ülke genelinde uygulanan ön seçimin başarılı ve demokratik bir şekilde geçtiğini, Türkiye’nin bu tabloları özlediğini vurguladı. Baykal, “Hepinizi öncelikle ön seçim uygulamasını başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğiniz, bütün aday adayı arkadaşlarım, demokratik bir yarışma yaparak, hiçbir kırılma, küsme söz konusu olmadan, olumlu bir şekilde bir liste oluşturmayı başardığınız için Burdur Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü’nü kutluyorum. İnanıyorum bu tablo seçime de olumlu yansıyacaktır. Seçimde de bunun yararını hep beraber göreceğiz. Böyle bir sonuç olunca da Cumhuriyet Halk Partisi’nin Burdur’daki şanlı günlerini yeniden gerçekleştiririz” dedi.
“PARTİNİN KIBLESİ ARTIK ÖRGÜTTÜR, ÜYEDİR, TABANDIR”
“Ön seçimler sadece Burdur’da değil tabii ki Antalya’da ve Türkiye’nin pek çok yerinde ve yöresinde gerçek anlamda yargıç gözetiminde bütün üyelerin katıldığı sayımı ve oy kullanmayı devletin yetkili personelinin yaptığı güvenilir bir ön seçim yaşanmıştır” diyen Baykal, “Bunun olumlu sonuçları olacağını düşünüyoruz. Örgüt, gözünü tuttu, insanları sahiplenecektir, destekleyecektir. O insanlar örgüt sayesinde oraya geldiklerini unutmayacaktır. Artık partinin kıblesi Ankara’daki kapalı kapılar ardındaki iki üç kişinin kulisi değildir. Partinin kıblesi, örgüttür, üyedir, tabandır, gerçek Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Böyle olması partiye güç katar, bunu özlemiştik, partiye güç katardı. Bu seçimde, bu denemeyle giriyoruz, geniş ölçüde. İnşallah iyi olacak önümüzdeki seçimde bunun olumlu sonuçlarını göreceğiz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” diye konuştu.
“TÜRKİYE ÇOK TARİHİ, KRİTİK BİR DÖNEMİN İÇİNDEN GEÇMEKTEDİR”
7 Haziran Genel Seçimleri’ne dikkat çeken Deniz Baykal, Türkiye’nin tarihi ve kritik bir dönemden geçtiğini söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek evrensel demokrasiyi hedef alan bir anlayışa sahip olduğunu dile getiren Baykal, “Türkiye çok tarihi, kritik bir dönemin içinden geçmektedir. Bir süreden beri Türkiye, ülkenin kimliğini, ulusal bütünlüğünü, tarihsel sürekliliğimizi sarsan, tedirgin eden çabalara, arayışlara tanık olduk. Türkiye’nin temelleri ile oynanıyor, böyle sıkıntılı bir sürecin içinden geçerken, gözler ister, istemez Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönüyor çünkü Türkiye’yi bu bölgede, dünyanın bu coğrafyasında istikrarlı, huzurlu, kendi içinde barışlık, mezhep ayrımı yapmayan, ırk ayrımı yapmayan, kadın-erkek eşitliğine değer veren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan, gerçek anlamda demokrasiyi hedef bilen, uydurma demokrasiyi değil, gerçek evrensel demokrasiyi hedef bilen, hukuka, adalete, yargı bağımsızlığına değer veren saygılı bir toplum kurgusu Cumhuriyet Halk Partisi’nin ta milli mücadeleden hemen sonra sahiplenip, ilmik ilmik ördüğü, geliştirdiği, büyük tarihsel projedir. Bu proje Türkiye’de bugün bulunduğumuz yere gelmemizi güvence altına almıştır. Ekonomik ilerlememizi, hukuk-demokrasi birikimimizi, sosyal yaşantımızı, kadın-erkek eşitliğini, dünyanın çağdaş değerlerine açık duran, medeniyetten korkmayan, dini ve mezhebi siyasete alet etmeyen, insanları birbirine düşürmeyen bir siyaset anlayışını geride bıraktığımız Cumhuriyet Tarihi boyunca, Cumhuriyet Halk Partisi’nin güvencesiyle ayakta tutmuşuzdur” dedi.
YENİ ANAYASA
Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünde yeni anayasa tartışmaları olacağını ve bu tartışmalarda Meclis’te en güçlü şekilde mücadele edileceğini ifade eden Deniz Baykal, şunları söyledi:
“Önümüzde bir anayasa tartışması yaşanacak. Ülkede, kurumsal bir devlet kimliğine dayalı siyaset anlayışını, bir kenara bırakarak, şahsi, keyfi, kişisel, yargıyı umursamayan, güvenlik güçlerini tamamen siyasi amaçlarla kontrol altına almış bir siyaset anlayışı anayasa değişikliği ile Türkiye dayatılmak isteniyor. Buna karşı ciddi bir mücadele ihtiyacı vardır. Bu mücadelenin verileceği zemin, önümüzdeki Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. İnanıyorum bu mücadelede, Burdur’umuzun sesini de gene Burdur Halkı’nın istemleri doğrultusunda en güçlü şekilde, buradan seçip göndereceğiniz milletvekili arkadaşlarımız dile getireceklerdir. Dayanışma içinde hep beraber çalışacağız. Türkiye’nin her yerinden bu8 özlemle sorumluluk üstlenmiş bütün Cumhuriyet Halk Partililer ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin dışındaki başka siyasi partilerde de bulunabilecek fakat Türkiye’nin tarihsel kimliğine, bütünlüğüne, milli siyasi değerlerine saygı gösteren bir anlayışa sahip çıkan bütün insanlar bir dayanışma içine gireceğiz. Türkiye’nin içinde bulunduğu, ekonominin çığırından çıktığı, yoksulluğun diz boyu hale geldiği, işsizliğin tehlikeli şekilde arttığı, büyüme hızının hızla düştüğü, ekonomik bakımdan alarmların her yerde çaldığı bir ortamda sosyal alarmların çaldığı bir ortamda, yaşanan huzursuzluklara karşı ekonomik, sosyal tedbirlerin değil de, güvenlik güçlerine adli yetkiler vererek, kolluk güçleriyle barışı huzuru sağlama anlayışına, çıkarılmak istenen güvenlik yasalarıyla, karşı bir mücadele ihtiyacı var. Bu mücadeleyi hep beraber vereceğiz ve meydanın boş olmadığını Cumhuriyet’in sahipsiz olmadığını, Türk halkının, tek kişinin iradesine, iki dudağının arasından çıkacak söze, kaderini teslim etmeyeceğini, ta Kuvayi Milliye hareketinden, mücadeleden beri bizim, bir TBMM anlayışına dayalı, meclis’in üstünlüğüne dayalı, Meclis’e başbakanında, hükümetin de hesap vermesi anlayışına dayalı, Meclis’in üstünde bir şahsi siyasi irade yaratmayı reddeden anlayışımızı en etkili şekilde dile getireceğiz. Buna ihtiyaç vardır. Türkiye bunu bekliyor, bunu en iyi şekilde yapacağımıza ben güveniyorum” dedi.
13 YILLIK SÜRENİN SONUNA GELİNDİ
Türkiye’deki 13 yıllık sürenin sonuna gelindiğini ve bunu derinden hissettiğini anlatan Deniz Baykal, “Bu yaşanan 13 yıllık sürenin sonuna gelinmiştir. 13 yıl, toplumumuzda bir bezginlik, bir bıkkınlık, bir karamsarlık yaratmıştır, farkındayım. Bunlar böyle tuttular, gidiyorlar, bir şey de olmuyor, yapılamıyor falan gibi bir duygunun yer yer ortaya çıktığını görüyorum, birliyorum ama size güvenle söylüyorum. Hiç telaşa gerek yok, bir dönemin sonuna girilmiştir. Bu böyle gitmeyecektir. Siyasette statükolar hiçbir zaman ebedi olmamıştır. Bu statükonun, bu kurulu düzenin de sonuna geldiğimizi görüyorum, bunu çok iyi görüyorum, hissediyorum. Bunun gereğini hep beraber yapacağız. Yeter ki, güveninizi, heyecanınızı, iyimserliğinizi yitirmeyin. Merak etmeyin, bu dünya kimseye kalmamıştır. Bu dünya bunlara da kalmayacaktır hele he bunca yolsuzluk, bunca hukuksuzluk, bunca haksızlık, adaletsizlik, zorbalık, böylesine birikmişse bunun sürekli kılınması mümkün değildir, olmaz, olamaz. Her şeyin bir sınırı vardır, zorbalığında bir sınırı vardır” dedi.
“CHP NE SÖYLEDİYSE DOĞRU ÇIKMIŞTIR”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanlış gördüğü her konuda haklı çıktığını dile getiren Deniz Baykal, Ergenekon ve Balyoz davalarını işaret etti. Deniz Baykal şöyle konuştu:
“Ne oldu, Genelkurmay Başkanını tutukladılar, müebbete mahkum ettiler, yıllarca içerde tuttular, ne oldu? Beraat, hepsi tahliye oldu. Yargılayacaksın, mahkum edeceksin ondan sonra bir mahkeme beraat kararı verecek.. ‘Aa yanlışmış düzelttik’ diyeceksiniz, bir dakika dur derler adama, ne yanlışı, bir dakika dur, ne yanlışı, kim yaptı, nasıl yaptı, gerçekten haberi olmadan, bilmeden, aldatılarak, yanıltılarak mı yaptı, yoksa milleti aldatan, yanıltan birileri var mı? Yani diyor ki şimdi, ‘Aldatmışlar, beni de aldatmışlar, sizi de aldatmışlar’ yok, bizi aldatmadılar, seni aldattılar, seni de aldatmadılar, sen aldattın, milleti sen aldattın, yani bu davaları açtıkları zaman biz bunlara yapmayın bu yanlıştır, hukuki adli bir olay değil, bu siyasi olay, bir intikam mücadelesi veriyorsunuz, hukuka sığmaz, yargıya sığmaz demedik mi, yok sağlam işte deliller diyen bunlar değil mi, o deliller sahte diyen Cumhuriyet Halk Partisi değil miydi, o deliller sahte dediğimizde, o ne diyordu ‘Ben bu davanın savcısıyım, ben bu davayı sonuna kadar takip edeceğim’, buna karşı Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı o zaman çıkıp ‘Ben de bu davanın, bütün mazlum sanıklarının avukatıyım’ demiyor muydu, ne oldu. Kim haklı çıktı savcı mı haklı çıktı, avukat mı haklı çıktı, savcı nerde, avukat nerde.
CHP ne söylediyse doğru çıkmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’ne ne söylendiyse de hepsi boş çıkmıştır ama orada pek çok insanın hayatları perişan edilmiştir. Ülkenin büyük kayıpları olmuştur, bu kadar haklı çıkan bir parti, Türkiye’nin sigortası Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kıymetini herkesin bilmesini sağlayalım. Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyacı var, partimizde iftihar edelim, partimize sahip çıkalım, inşallah Burdur’da da Cumhuriyet Halk Partisi’nin 6 oklu bayrağını, bu seçimde zirveye siz de dikeceksiniz.”
BAŞKAN ERCENGİZ’İ ZİYARET ETTİ
Deniz Baykal, parti ziyareti sonrasında Burdur Belediye Başkanı Ecz. Ali Orkun Ercengiz’i makamında ziyaret etti. Başkan Ercengiz’e bir süre sohbet eden Deniz Baykal, burada çay içerek, yöresel ürünlerin tadına baktı. Başkan Ercengiz, Deniz Baykal’a Alaca Dokuma ve Hacılar Höyüğü imitasyon su kabı hediye etti. Baykal bir süre daha sohbet ettikten sonra Burdur’dan ayrıldı.
Kaynak: IHA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.