DİYARBAKIR’DA YENİ GELİŞME
Sözcü Gazetesi'nde yer alan habere göre suçlamaları kabul etmeyen amca Güran gerek savcılık, gerekse sorgu hâkimliğindeki 9 sayfalık ifadesinde 550 dönüm sulu araziye sahip olduğunu, çiftçilikle uğraştığını, aynı zamanda 2 dönemdir köyde muhtarlık yaptığını belirterek şöyle dedi:
"Narin’in kaybolduğu gün sabah erken kalkarak köyün altındaki tarlaya gittim. Kahvaltı ettikten sonra çalışmaya başladık. İşimiz bittikten sonra Diyarbakır’a giderek çocuklarıma kıyafet aldım. Sonra tekrar köye geldik. Dönüş yolunda araca 400 TL yakıt aldım. Fiş alıp almadığımı hatırlamıyorum. Almışsam şayet arabadadır. Çocuklarımı eve bıraktıktan sonra tekrar pamuk tarlasına gittim. Burada çalıştıktan sonra sondaj kuyusunun bulunduğu yere geldiğimde akşam olmuştu.
Sabaha kadar aradık, gözaltına alındığım güne kadar da arama faaliyetlerine katıldım
Saat 20.00 civarı kızım beni telefonla arayıp Narin’in kaybolduğunu söyledi. Telefonu kapattıktan sonra yanımdakilere yeğenimin kaybolduğunu, gitmem gerektiğini söyledim. Köye girdiğimde bütün köy dışarıdaydı. Jandarma Komutanını arayıp ‘Kardeşimin kızı kayıptır’ dedim. O da izinli olduğunu, ekip göndereceğini söyledi. Ekip geldi. Okul görevlilerini aradım, okulu açtırdım. Kameralara baktık. Sabaha kadar aradık, gözaltına alındığım güne kadar da arama faaliyetlerine katıldım."
Aracın kapılarını kilitlemem... Narin'in bindiğini görmedim
“Senin kullandığın araca Narin biner miydi?” sorusuna amca Salim Güran, “Araç eski model olduğu için kapılarını hiçbir zaman kilitlemem. Evimin önünde kapıları her zaman açıktır. Ben Narin’in aracıma bindiğini görmedim. Benim çocuklarım dışında araca binen çocukları da görmedim. Olay günü hiçbir yerden ıslak mendil almadım. Narin bu araca benimle beraber hiçbir şekilde binmedi. Narin benim canımdır, yeğenimdir. Bir an önce bulunmasını istiyorum” yanıtını verdi. Haberimizin devamını okumak için Lütfen sonraki sayfaya geçiniz..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım