DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER: “TÜRKİYE’DE GERÇEKLERİ SÖYLEYENLER SUSTURULUYOR”

DSP Genel Başkanı Masum Türker, “7 Haziran Genel Seçimi öncesinde Türkiye’de başkanlık rejimi tartışılıyor. Seçime gidilirken medyada ne ekonomi, ne yoksulluk ne de gelir politikaları konuşuluyor. Tür...

DSP Genel Başkanı Türker: “Türkiye’de Gerçekleri Söyleyenler Susturuluyor”

01 Nisan 2015 Çarşamba 15:38

DSP Genel Başkanı Masum Türker, “7 Haziran Genel Seçimi öncesinde Türkiye’de başkanlık rejimi tartışılıyor. Seçime gidilirken medyada ne ekonomi, ne yoksulluk ne de gelir politikaları konuşuluyor. Türkiye’deki koro halinde gerçekleri söyleyenleri susturmaya çalışıyor. Medyada gerçekleri söyleyenlere yer verilmiyor” dedi.

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin 34. Olağan Genel Kurul toplantısına katılan Türker yaptığı konuşmada, 13 yılda vatandaşların bankalara olan kredi borcunun 54 kat arttığını belirtti. Türker, “DSP iktidarında vatandaşların bankalara kredi borcu 6 buçuk milyar TL idi. Son 13 yılda bu borç 54 kat arttı ve yaklaşık 355 milyar TL oldu. Vatandaş yaşamını borçlanarak karşılıyor. Vatandaş geçinemiyor. Ekonomi dün yaşadığımız elektrik sisteminin çökmesi gibi çökmeye mahkumdur. Türkiye iyi yönetilmiyor” ifadesini kullandı.

Yem sanayinde hammadde ithalat bağımlılığının önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizen Türker, şöyle devam etti:

“Şikayet edilen hammadde ithalatı bağımlılığından kurtulmak için milli bir politikaya ihtiyaç var. Yem sanayicilerinin hammadde ithalatına bağımlılığı azaltacak projeler oluşturulmalıdır.”

7 Haziran’da yapılacak seçimde Türkiye’nin kaderinin belirleneceğini belirten Türker, şunları kaydetti:

“7 Haziran’da yapılacak seçim öncesinde vatandaşlara sadece parlamentodaki dört siyasi parti dayatılmaya çalışılıyor. Bugüne kadar bağımsız olarak seçimlere girenlerin bile parti olarak barajı aşması için uğraşıyorlar. Bu seçim Türkiye’nin kaderini belirleyecek. Türkiye’de maalesef rejim tartışılıyor. Türkiye’nin bağımsızlığı ve sürekliliği için parlamentoda temsil edilen partilerin sayısı artmalıdır. Barajın yüzde 10 değil, siyasette ve örgütlenme özgürlüğünde süreklilik ve devlet yardımı için gerekli yüzde 3 olduğu unutulmamalıdır. Seçime gidilirken medyada ne ekonomi, ne yoksulluk ne de gelir politikaları konuşuluyor. Türkiye’deki koro gerçekleri söyleyenleri susturmaya çalışıyor. Medyada gerçekleri söyleyenlere yer verilmiyor.”

Kaynak: IHA

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.