HAYVAN SEVGİSİNİN BÖYLESİ
Eskişehir’de bir hayvansever, sosyal paylaşım sitesinde açılan bir grupta görerek sahiplendiği, geçirdiği trafik kazası sonrası görme özelliğini kaybeden, duymayan ve koku alma hassasiyetini kaybeden...
11 Nisan 2015 Cumartesi 07:43
Eskişehir’de bir hayvansever, sosyal paylaşım sitesinde açılan bir grupta görerek sahiplendiği, geçirdiği trafik kazası sonrası görme özelliğini kaybeden, duymayan ve koku alma hassasiyetini kaybeden kediyi adeta kendi çocuğu gibi bakıyor.
Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde çalışan eşi Hülya Tartıcı’ya yardımcı olan 52 yaşındaki Kemal Tartıcı, bundan 1 ay önce sosyal paylaşım sitesinde açılan bir grupta yaralı kediyi gördü. Yetkili kişilerle irtibata geçen Tartıcı, ‘Gece’ ismi verilen kediyi sahiplenerek tedavi ve bakımını üstlendi. İşyerinde bir kutuda baktığı kedinin adını ‘Prens’ olarak değiştiren Tartıcı, kediye adeta gözü gibi bakıyor. 24 kediye daha bakan Kemal Tartıcı, Prens için 4 öğün özel olarak biberonla hazırladığı mamasının saatlerini bir dakika bile aksatmadan veriyor, Prens’e olan ilgi ve sevgisi ile çevresindeki kişilerin de takdirini topluyor.
"ÖZEL BAKIM VE SEVGİ TERAPİSİYLE SAĞ KULAĞI DUYABİLİR"
Kediyi sahiplenme sürecini anlatan Kemal Tartıcı, Prens’in sevgi terapisi sayesinde sağ kulağının duyabilme ihtimali olduğunu söyledi. Düzenli olarak mamasını özel olarak hazırlayarak belirli saatlerde beslediğinden bahseden Tartıcı, “Kediyi Facebook’ta gördüm. Eskişehir sokak hayvanları gönüllü besleme grubu diye bir grupta. Kedi hiç görmüyor, hiç duymuyor ve hiç koku alamıyor. Özel bakım gerektiğini, birinin bakması gerektiğini yazmışlardı. Ben bakacağım dedim, geldiğinde çok kötü bir durumdaydı. Kazadan uzun bir süre veterinerde kalmış. Çok sayıda serum iğne ve ilaç yapmışlar. Özel şampuanlar, pudralarla bakmaya başladık. En iyi mamayı aldık, laktozsuz süt ile besledik ve belki sevgi mahiyetinde terapiyle sağ kulağının duyabilme ihtimali olduğu söylendi. 4 öğün mama veriyoruz. Sabah 09.00, öğle 13.00 akşam 17.00 gece 21.00’de düzenli olarak mama veriyoruz ancak 1 ayda iyi kilo aldığı için saat 13.00 ve 17.00’daki mamalarını kestik” dedi.
"BESLEMESENİZ DE ZARAR VERMEYİN"
Sokak hayvanlarına herhangi bir zararın gelmesini istemediğini dile getiren Tartıcı, “Ben inanıyorum ki Türkiye’de benden daha çok hayvanlara vakit ve zaman ayırıp böyle özürlü hayvanlara bakanlar vardır. Ben sadece sokaktaki insanlara beslemeseniz de zarar vermeyin diyorum. Onlara herhangi bir şekilde zarar gelmesin istiyorum. Biraz duyarlı olanlar mutfak artıklarını bir poşetle sokak hayvanlarına verirse çok daha iyi olur” diye konuştu.
"TÜM YAŞAM ALANI O KARTON KUTU"
İşyerinde beslediği ve bir dakika yanından ayırmadığı kedinin tüm yaşamının karton kutu içinde olduğunu kaydeden Tartıcı, şöyle devam etti:
“Kediyi çok da seviyorum. Adı ‘Gece’ydi ben beğenmedim, ‘Prens’ yaptım onu. Her şeyini o karton kutunun içinde yapıyor. Orada yatıp kalkıyor ancak her daim temizliyorum. Tuvaletini temizlemek amaçlı kutudan çıkardığımda bıraktığım yerde kalıyor, hiç kıpırdamıyor. Yön tayini yok, koku alma duygusu olmadığı için nerede bıraksam orada kalıyor. Ben de elimden geldiğince gayret içindeyim.”
24 KEDİYE DAHA BAKIYOR
Kendisi olmadığında eşinin kediye aynı hassasiyetle baktığını aktaran Tartıcı, Prens dışında işyerinin çevresinde 12, evin balkonunda 8 ve evde 4 olmak üzere 24 kediye daha baktıklarını söyledi. Tartıcı, “Yakın dostlarım o kadar sevdiler ki, artık Prensi görmeye geliyorlar. Aslında çok uysal, en gergin olduğu an mama yerken. O da kucağıma aldığımda ayakları yerden kesildiği için. Ne durumda olduğunu bilemiyor, tek tepkisi o. Ben zorunlu olarak şehir dışına çıkarsam aynı hassasiyeti eşim gösteriyor. Çünkü biz çok iyi bir kedi severiz. İşyerinin önünde 12 sokak kedisine bakıyoruz. Evin balkonunda 8 kedi var. 4 tane ede evin içinde var. ailece çok sevdiğimiz için prensin hiçbir şeyi eksik kalmıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: IHA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.