HER EL TİTREMESİ PARKİNSON DEĞİL
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başasistanı Uzm. Dr. Ahmet Yılmaz, parkinson hastalarının yüzde 80’inde ellerde titreme görülmesine rağmen her el titremesinin parkinson ol...
10 Nisan 2015 Cuma 08:43
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başasistanı Uzm. Dr. Ahmet Yılmaz, parkinson hastalarının yüzde 80’inde ellerde titreme görülmesine rağmen her el titremesinin parkinson olarak görülemeyeceğini söyledi.
Parkinson hastalığı hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Ahmet Yılmaz, “Parkinson hastalığının genellikle yaşlılık döneminde ortaya çıkan, ellerde titreme, dengede bozukluk ve yavaş hareket etmeyle kendini gösteren bir hastalık olduğunu, hastaların yüzde 80’inde ellerde titreme görülmesine rağmen her el titremesinin parkinson olarak görülmemelidir” dedi.
AİLESEL EL TİTREMESİ İLE PARKİNSON KARIŞTIRILMAMALI
Tanı konurken hastanın şikayetlerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Özellikle titreme esansiyel tremor (ailesel el titremesi) hastalığı karıştırılmaması gerekir. Hastaların bunu çok sıklıkla yaparak, el titremesi görüldüğünde hemen parkinson olduğunu düşünerek umutsuzluğa kapılıyor. Ailesel el titremesi hastalığı; erken yaşta başlayabilen, daha çok iki eli birden tutan, stres ile artan, istirahat sırasında değil de hareket sırasında ortaya çıkan titremelerdir. Parkinsonda ise el titremeleri istirahat haline ortaya çıkar, su içerken ya da bir objeye uzanırken kaybolur. Hareketlerde yavaşlama görülebilir. Ayrıca hastalar küçük adımlarla, öne eğik bir postürde (duruş), duruş ve denge bozuklukları, yürürken kilitlenme ve düşmeler, yüz ifadesinde donukluk, el yazısında bozulma, yutma zorluğu, kabızlık, ağızda salya birikmesi, konuşma bozuklukları da Parkinson’un ek olarak görülen diğer belirtilerindendir. Parkinson hastalığının sinsi olarak başladığını ve yıllar içinde, son derece yavaş ama giderek artarak belirtilerini ilerletir. Tanıyı kesinleştirmek yapılan beyin görüntülemesi veya kan tahlilinin parkinson hastalığına benzeyen hastalıkları dışlamak amacı ile yapılır. Yani parkinson hastalığının, beyin görüntülemelerine veya kan tahlillerine özel bir bulgusu yoktur. Parkinson hastalığının esas belirtilerinden olan titreme, hareket yavaşlığı veya kas sertliği erken dönemlerde Parkinson ilaçlarıyla tamamen düzelebilir veya büyük ölçüde azalır. Tedavide esas olan, beyinde az üretilen ‘dopamin’in ilaçlarla dışarıdan verilmesidir. Bu tedavi sonucunda hastada belirgin bir düzelme görülür. Çok ileri dönemlerde el titremeleri ve hareket güçlüğü ilaç ile tedavi edilmez duruma geldiğinde cerrahi tedavi düşünülebilir” diye konuştu.
FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON SÜRECİ ÖNEMLİ
Tedavinin önemli bir aşamasının fizik tedavi ve rehabilitasyon olduğunu ifade eden Yılmaz, “Düzenli olarak yapılan yürüme, denge gibi fiziksel egzersizler çok faydalıdır. Özellikle hastalığın ilerlediği durumlarda kişisel bakımdan ev içinin düzenlenmesine kadar giden bir aralıkta planlamaların yapılması gerekir. Çok ilerleyen dönemlerde unutmalar yaşanabilir. Hareket etmek isteyip de edemeyen ya da istemsiz hareketleri ile etrafın ilgisini çeken durumda olan bir kişinin psikolojisinin etkilenmemesi mümkün değildir. Dolayısıyla yakınlarının da sosyal destek açısından yardımcı olması gerekir. Beraberce gösterilecek çaba, aile bireylerinin, özellikle eşlerin desteği ve sevgisi, hastayı rahatsız eden psikolojik sorunların hissedilir şekilde azalmasını sağlar” şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.