KAHREDEN GERÇEK! İBRAHİM ERKAL'IN EŞİ İLK KEZ KONUŞTU!
"ALKOLİK OLDUĞU ÇİRKİN BİR İFTİRA"
Alkol problemi vardı, o yüzden bu kadar erken gitti deniliyor...
Bu çok çirkin bir iftira. Elbette içerdi ama dozunda. Alkolik olsa eve, bize zararı olurdu, evli kalamazdım. İnsanlar konuşurken çocuklarını da mı düşünmüyor? Bu iftirayı atanlar nasıl yaşadığına değil nasıl uğurlandığına baksınlar. Çok iyi yaşamış ki milyonlar uğurladı.
Maddi anlamda herhangi bir zorluk yaşıyor musunuz?
Yaşamıyorum. Ailemden dolayı maddi bir ihtiyacım yok. İbrahim kendine mal biriktirmedi ama insan biriktirmiş. Parayı, para biriktirmeyi sevmiyordu. Maneviyat daha önemli benim için. İnsanlar arasınlar, sorsunlar yeter.
"ŞARKICIDAN KOCA OLMAZ DEDİLER"
Her evli çiftin bir tanışma ve aşk öyküsü vardır. Sizinki nasıldı?
Tanışmamız ve sonrası çok ani gelişti. Büyükçekmece’de ablamın komşusuydu. Evlerine girip çıkıyordum ama 'Abi' diyordum. 35 yaşındaydı. Ben de 20’li yaşlarda... Aramızda bir şey yoktu. Aklımın ucundan geçmezdi zaten. Annesi, 'Oğlum 35 yaşına geldin, artık evlen' deyip durdukça, annesine beni gösteriyor. 'Filiz nasıl bir insan?' diye sorunca annesi de, 'Sen gülmüyorsun, o gülüyor, senin yanına yakışır' diyor. Bir anda yakınlaştık. Olaylar gelişti. Üç ay içinde nişanlandık ve evlendik. Davetiye bile hazırlayamadık, milleti telefon mesajıyla, faksla düğüne çağırdık. Kayınvalidem ve kayınpederim beni çok severler, ben de onları. Anne-baba gibidirler benim için.
Aşk değil de mantık evliliği olmuş sanki?
Aksine büyük bir aşk! Bir gün olsun beni görmeden duramazdı, ben de onu... Programdan çıkınca bizim eve uğrardı. Sanatçı olduğu için, doğal olarak ilk başta korktum. Babam da istemedi, 'Bunlar eve barka girmez, bir yığın kadın girer hayatlarına' dedi. Ama öyle olmadı. Aşkımız çok büyüktü.
Şarkılarında da hep aşk vardı zaten. Peki sizin için şarkı yazdı mı?
Evet. ‘Ömrüm’ şarkısını bana yazdı. Geldi dedi ki, 'Sana öyle bir şarkı yaptım ki ‘Canısılar’ falan hikaye. Hiçbir şey bunun gibi değil. Bütün Türkiye duyacak' dedi. Gerçekten de öyle oldu. Ömrüydük birbirimizin ama ömrü uzun sürmedi.
"İÇİME DOĞDU 'GİTME' DEDİM"
O güne dair neler hatırlıyorsunuz?
Sürekli güzel sözler söylüyordu. Meğer son sözleriymiş. Sürekli helalleşir gibi sarılıp öperek hepimizle vedalaşmış aslında. 14 sene boyunca asla 'Gitme' lafı çıkmamıştır ağzımdan. O gün uzandı, 'Tansiyonum yüksek' dedi. Kendini iyi hissedince de dışarı çıkmak istedi. 'Arkadaşlarımla hava alayım' deyince, 'Gitme' dedim ilk defa. Üzerime bir sıkıntı çöktü. Elim kolum tutmadı. Bebeğim bile o gün bir başka ağlıyordu, susturamadım.
Sonra ne oldu peki?
Sabah 2 gibi komşumuzun kızı rahatsızlanıyor, hastaneye götürürken otoparka indiğinde İbrahim’i baygın halde yatarken görüyor tesadüfen. Güvenliğe haber veriyor Düşünün gece 12’de girmiş ve iki saat orada kalmış. Çok korkunç. Sonra güvenlik haber veriyor ve hastaneye götürülüyor. Günlerce bekledik güzel haber almak için ama olmadı. Benim zaten içime onu kaybedeceğim doğmuştu. 40 günlük bebeğim ve loğusa halimle dünyamı kaybettim o gün.
"BABAM 'KEŞKE BEN ÖLSEYDİM' DEDİ"
Adını yaşatmak için bir girişimde bulunacak mısınız?
Bir okul ve kütüphane açacağız İbrahim adına. Adını her zaman yaşatacağım. Zaten hep o varmış gibi yaşıyorum. Bana ölmüş gibi gelmiyor. Sanki konserdeymiş de dönecek gibi hissediyorum.
Daha çok gençsiniz, hayat devam ediyor...
Kalbimde ondan başkası olmayacak. O bana 3 emanet bıraktı. Bundan sonra başka biri giremez hayatıma, asla evlenmem. Ona ihanet sayarım. Tekrar dünyaya gelsem yine onunla evlenmek isterim. Ailem bu evliliğe başta karşı çıkmıştı ama pişman oldular. Hepsi de İbrahim’i çok severdi. Babam dedi ki, 'Keşke ben ölseydim de İbrahim ölmeseydi.'
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım