KARA GÜN DOSTU TÜRKİYE, EKTİĞİNİ BİÇİYOR

İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Doğal Afetlerde Uluslararası İş Birliği ve Dayanışma” panelinde Düzce Üniversitesi Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zafer Akbaş sunum gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Zafer Akbaş, doğal afetlerin, siyasi, toplumsal, ekonomik, insani girift boyutlarının olduğunu, bütün bunları minimize etmenin en önemli yollarından birinin uluslararası iş birliği ve dayanışmayı artırmaktan geçtiğini söyledi. Türk Devletleri Teşkilatı, NATO, BM ve AB gibi uluslararası örgütlerin Türkiye’ye destek verdiğini hatırlatan Akbaş, doğal afetlerle mücadele etmenin önleme ve hazırlık aşamalarını da içerdiğini, bunun yanı sıra, afet anında ve sonrasında müdahalelerin de kritik olduğunu kaydetti.

 Ayrıca doğal afetler ve uluslararası ilişkiler arasında birkaç yönlü bağlantının bulunabileceğini dile getiren Akbaş, bunların bir kısmının; “Yardım ve insani yardım, çevre politikaları, güvenlik, göç ve insan hareketleri” olarak sayılabileceğini ifade etti. Doğal afetlerin her ülkeyi ciddi yıkıcı ve sarsıcı düzeyde etkileyebileceğini dile getiren Zafer Akbaş, ABD’nin orman yangınlarında uluslararası yardım talebinde bulunduğunu hatırlattı. Bu nedenle doğal afetlerde her devletin uluslararası desteğe ihtiyaç duymasının olağan olduğunu ifade etti.

  “Yardımlar uzun vadeli iyileştirme ve yeniden yapılandırmada önemli”

 Prof. Dr. Zafer Akbaş; afetlerin, uluslararası ilişkilerde uluslararası yardım ve iş birliği konularını gündeme getirdiğini, afetlerin etkisinin, uluslararası insani yardım kuruluşları, uluslararası örgütler, diğer devletler ve sivil toplum kuruluşları gibi aktörlerin katkılarına bağlı olduğunu, buna ek olarak, afetlerin genellikle insanların göç etmesine ve sınırların açılmasına neden olduğunu vurguladı. Ayrıca uluslararası dayanışmanın, afetzedelere yardım sağlamanın yanı sıra, uzun vadeli iyileştirme ve yeniden yapılanma süreçlerinde de önemli olduğunu dile getiren Akbaş, bu süreçlerde diğer ülkelerden sağlanacak kaynakların ve teknik desteğin afetzedelerin yaşam standartlarının tekrar yükseltilmesi ve altyapının yeniden inşa edilmesi için gerekli olduğunu söyledi. Doğal afetlerde uluslararası iş birliği ve dayanışma ruhu, insanların hayatını kurtarmak ve afetin etkilerini azaltmak için çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Akbaş, bu nedenle, tüm ülkelerin, afetlerle mücadele etmek için birlikte çalışması ve acil müdahalelerde iş birliği yapmasının bir zorunluluk olduğunu dile getirdi.

  “Kara gün dostu Türkiye, ektiğini biçiyor”

 Ayrıca doğal afetlerin, devletler açısından yıkıcı etkilere sahip olduğunu, ilk olarak, ülkelerin ekonomisini olumsuz etkilediğini, ikinci olarak, insan kaynaklarını ve altyapıyı yok edebileceğini, insanların evlerini, okullarını, hastanelerini ve diğer altyapıları kaybetmelerine neden olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Zafer Akbaş, üçüncü olarak da devletlerin güvenlik açısından sorunlarla karşılaşmasına neden olabileceğini kaydetti.

 Sunumunda İnsani diplomasi kavramına da değinen Akbaş, doğal afet ve insani kriz zamanlarında devletlerarası ilişkilerin insani boyutunun ‘insani diplomasi’ kavramıyla ifade edilmekte olduğunu, Türkiye’nin insani diplomasi faaliyetlerini başarılı bir şekilde yürüttüğünü söyledi. Bununla beraber Türkiye’nin, son yıllarda insani yardım konusunda önemli bir aktör haline geldiğini ve dünya genelindeki insani krizlerde önemli bir rol oynadığını anlatan Akbaş, Anadolu’nun, çevresi için adeta hep bir baba ocağı bir huzur yeri olduğunu; tarih boyunca Moğollar, Yahudiler, Kırımlılar, Bulgaristan Türkleri, Kafkas halkları, Araplar, Kürtler, Gürcüler için bir yuva haline dönüştüğünün altını çizdi.

 Konuşmasının sonunda kara gün dostu olan Türkiye’nin kara gününde neredeyse dünya devletlerinin yarısından destek almak suretiyle, adeta ektiğini biçtiğini söyleyen Prof. Dr. Zafer Akbaş, Maraş depreminin, depremlerde uluslararası yardım ve desteğini yaşamsal ve kritik önemi olduğunu tüm dünyaya bir daha gösterdiğini, ülkemizin ve insanlığın bir daha böyle acı felaketler yaşamaması dileğini vurgulayarak sunumunu tamamladı.