KEFEN PARASI
Kısa süren bir sessizlik babanın sorusuyla bozuldu. Baba
– Ne yapacağız doktor bey, hadi ben size getirdim yavruyu. Artık bundan sonrası sizde ne olur yardım edin. Doktorun yüzü gerginleşti. Bakışlarını ümitsizce kaldırdı. Dudaklarını ısırdı. Başını çaresizce sağa sola salladı. Elleriyle de çaresizlik işareti yaptı. Ağzından dökülen son sözler hasta ve yakınları için kurşun gibiydi. Hani derler ya beyninden vurulmuşa dönmek.. Dedi ki; getirdik yavruyu. – Üzgünüm, yapılacak bir şey yok. Hem bu ilaçlar üstelik geçte kalmışsınız. Ben göz ucuyla aileye baktım. Hepsinin gözleri çakmak taşı gibi açılmış. Beti benzi atmıştı. Delikanlının yüzü korkuyla gerilmişti. Annesi ve kız kardeşinin desteğiyle ayakta zor duran delikanlı birden doğrulup pür dikkat doktora baktı. Doktorun ifadelerindeki kesinliği ve yüzündeki ciddiyeti görünce sarsıldı. Dizlerinin bağı çözülmüşçesine kendini yere bıraktı. Aile fertlerinin ayakta duracak mecalleri kalmamış olacak ki her biri bir kenara çöktü. Doktor – Üzgünüm, dedi üzgünüm. Yapılacak bir şey yok. Üstelikte geç kalmışsınız. Baba ve anne bir şeyler mırıldanıyorlardı. Uzun süren bir suskunluk ve şaşkınlıktan sonra; Ne olacak doktor bey? Hiçbir şey yapamaz mısınız? Biz şimdi ölmesini mi bekleyeceğiz? Doktor DEVAMI İÇİN RESME TIKLAYINIZ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım