Son dakika haberine göre, p-andemi sürecinde v-aka sayısındaki artışlar ve gerileme sağlanamamasıyla ilgili farklı görüşler ortaya atılıyor. Hükümette ve ilgili kurumlarda yapılan toplantılarda, v-aka sayısındaki artışı toplumdaki gevşemeye bağlayanlar olduğu gibi, m-utasyonlu v*-rüsle olan ilişkisinin ortaya çıkarılmasını savunanlar da bulunuyor. Her iki konu da da adım atılacağı belirtiliyor. Özellikle taşra illerinde akraba ilişkileri sebebiyle v-aka sayısının arttığı ifade ediliyor. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine göre, toplantılarda son dönemlerde büyük şehirlerin yoğun bakımlarında K-1-9 hastasının çok azaldığı ancak son bir haftadır, hasta sayısında artış görüldüğü saptaması yapıldı. İngiltere v-aryasyonunun beraberinde, Türkiye’deki v*-rüsün kendi m-utasyonu konusunda da araştırmalar yapıldığı öğrenildi. M-utasyonun Türkiye’deki s-algını arttırdığına dair henüz veri olmadığını dile getiren uzmanlar, testlerin p-ozitiflik oranının halen % 5’lerde olduğunu söyledi. M-utasyonların v-akaları etkileyip etkilemediğinin ise 4 hafta sonra görülebileceği belirtiliyor.
ÜÇÜNCÜ DALGA HESABI Toplantılarda, aşıların m-utasyonlu v*-rüse etkisi de sık sık değerlendirme konusu yapılıyor. Türkiye’nin kullanmış olduğu Sin-ovac aşısının in-aktif olması sebebiyle m-utasyonlara karşı etkili olduğu söyleniyor. Uzmanlar, p-andemide üçüncü dalgadan söz edebilmek için de 15-20 000 v-aka sayısının yeniden görülmesi gerektiğini belirterek, “V*-rüs bütünüyle yeni bir özellik kazanarak, m-utantla diğer bir şeye evrilirse, işte o zaman bamdiğer bir süreç başlayabilir” diyor.
ALIŞIK OLDUĞUMUZ SEYİRDE SÜRMÜYOR’ Öte yandan Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, K-1-9 tedavisi gördükten sonra iyileşen hastaların birkaç ay sonra bile aynı hastalığın belirtilerine maruz kaldığını belirterek, Hastalık alışık olduğumuz seyirde devam etmiyor. Hastalar atlatıyor ama kimi zaman 6 aya kadar varan sürelerde hastalığın belirtilerini de taşımaya devam ediyorlar dedi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, K-1-9 tedavisi gördükten sonra iyileşen hastaların birkaç ay sonra bile aynı hastalığın belirtilerine maruz kaldığını, halsizlik, ök-sürük, g-öğüs, sırt ağrısı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerle kendilerine başvuruda bulunduğunu söyledi. Hastalığı geçirmiş olanlar üstünde takiplerinin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Özlü, Bizim şu an için göğüs hastalıkları olarak poliklinik yükümüzün nerdeyse yarıya yakınını K-1-9 geçirip atlatmış insanlar oluşturuyor.
Gerçekten bu hastalar esasında K-1-9u atlatmışlar, tedavi olmuşlar ve iyileşmişler. Ama halen daha semptomları devam ediyor. Kimisinde ök-sürük var, kimisinde nefes darlığı, kimisinde halsizlik, çabuk yorulma gibi şikâyetler olabiliyor. Özellikle hareket esnasında yürüme sırasında tıkanıyorlar. Bunlar kimi zaman aylarca sürebiliyor. Baktığımız zaman ak-ciğer grafiklerinde kalıcı bazı değişliklerin oluşmaya başladığını görüyoruz veya oluşan bazı değişikliklerin bütünüyle düzelmediğini görüyoruz. Bazılarının da yaptırdığımız kan testlerinde kanında hala K-1-9 ile ilişkili intihabı reaksiyonu gösteren pozitif bulgular olabiliyor. Onun için bunları süreci atlattığına emin olana kadar takip etmekteyiz ifadelerini kullandı. ‘KALICI OLACAK MI ZAMAN GÖSTERECEK’ Hastalarda ister istemez kaygı, endişe gibi problemlerin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özlü, Kolay bir hastalık değil. Daha önce bildiğimiz zat-ürrelere benzemiyor. Hastalık alışık olduğumuz seyirde devam etmiyor. Hastalar atlatıyor ama kimi zaman 6 aya kadar varan sürelerde hastalığın belirtilerini de taşımaya devam ediyorlar. Hatta endişeleniyorlar acaba hiç iyi olmayacak mıyım diye. Ama genel olarak ilerleyen zaman içinde iyileşme oluyor. Bazı hastalarda kalıcı olacak mı bunu zaman gösterecek bu yönde de çalışmalarımız devam ediyor dedi. (DHA)