KUM FIRTINALARI İÇİN KORKUTAN UYARI
.
19 Eylül 2020 Cumartesi 13:05
Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oktay Yıldız, geçtiğimiz günlerde iç Anadolu bölgesinde görülen kum fırtınasının oluşum sebepleri ve neticeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Yıldız, bölgelerde önlem alınmadığı takdirde kum fırtınalarının etkili olmaya devam edeceğini belirtti. Geçtiğimiz günlerde Ankara başta olmak üzere Kayseri, Konya, Nevşehir, Yozgat, Aksaray, Kırşehir, Kırıkkale ve Niğde gibi şehirlerde meydana gelen kum fırtınası ile ilgili olarak Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oktay Yıldız, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Türkiye’de 3 kurak yer olduğunu hatırlatan Yıldız, "Birisi Güneydoğu, birisi İç Anadolu birisi Iğdır yöresi ama daha çok iç Anadolu bölgesi daha geniş olduğu için biraz da kapalı olduğu için ve çok daha geniş alanlarda tarım yapıldığı için daha çok öne çıkıyor. Dolayısı ile burası hem iklimden kaynaklanan hem coğrafi pozisyondan kaynaklanan hem de insan tahripleri sonucu oluşan geniş düzlüklerin olması da bunları perdeleyecek engelleyecek yani rüzgarı kesecek yapının da olmaması topografik yapının olmaması bütün bunların nedeni. Biz daha çok kendi coğrafyasından kaynaklanacak duruma bir şey yapamadığımızdan dolayı anca insan etkisinden kaynaklanan duruma dikkat çekmeye çalışıyoruz” dedi.
“Ovada ağaç yetişmemesi toprakların çoraklaşmasına sebep oldu” Kum fırtınasının meydana geldiği bölgedeki bitki örtüsünün bozkır olduğunu, ovada ağaç yetişmemesi nedeni ile toprakların çoraklaştığını belirten Prof. Dr. Yıldız: “ İnsan faktörü dediğimizde burası yoğun bir koyunun otladığı bir yer. Ovada ağaç yetişmiyor. Dere kenarlarının dışında bozkır dediğimiz cılız bitki örtüsü var. Toprağı üst tabakada tutuyor bitki örtüsü. Otlatma sonrasında bu yapı tamamen değişiyor. Bazı yerlerde makineli tarım artması ile birlikte meraların tahrip edilmesi ile birlikte çok geniş düzlüklerde bu toprağı koruyan bitki örtüsü tahrip edildiği için bu rüzgar erozyonu hızlandı. 1950-1960’larda ilk makineli tarım başladığında çok şiddetli durumdaydı. Yavaş yavaş büyük bir kısmı toprakları taşındığı için rüzgar erozyonu burada çok yaygındır. Son zamanlarda da bazı yerlerde daha fazla alanlarda bu bakir alanların tarıma açılması bu şiddetli rüzgar erozyonunun tarım alanlarına yerleşim yerlerine toprakları yığması taşıdığı yerlerden de toprakların çoraklaşmasına neden oldu.” “Kum fırtınasının küresel ısınmaya etkisi dolaylı olarak var” Kum fırtınasının küresel ısınmaya yönelik dolaylı olarak bir bağlantısı olduğunu belirten Yıldız, “ Direk her şeyi Küresel ısınmaya bağlama gibi bir eğilimimiz var ama etkisi dolaylıda olsa var. Bu tür eko sistemler kırılgan eko sistemler. Dolayısı ile küresel ısınmanın etkisinden önce bu kırılgan eko sistemlerde hissederiz. Vücutta hassas bir yer var ise hafif bir dengesizlikte burada hissederiz. Dolayısı ile burası bitki örtüsü bakımından su kıtlığı bakımından son derece kırılgan bir eko sistem olduğu için buralardaki bitki örtüsünün tahrip edilmesi oradaki organik maddenin toprağa bağlayıcı maddelerin yok olması ve susuzluğun daha da artması kuru gevşek hale gelen toz taneciklerinin rüzgarla daha çok savrulmasına neden oldu. Bir de aşırı bazı yerlerin fazla ısınması bazı yerlerin az ısınması zaten rüzgarın nedenidir. Dolayısı ile bütün bunlara baktığımızda Küresel ısınmaya etkisi dolaylıda olsa vardır” şeklinde konuştu.
“Önlem alınmazsa kum fırtınaları etkili olmaya devam edecek” Alınacak önlemler hakkında da düşüncelerini paylaşan Yıldız; toprağı tutacak bitki örtüsünün şeritler halinde ağaçlandırılması gibi yöntemlerle rüzgarın hızının kesilmesi, mera alanlarının tarım ve hayvancılığa açılmasının önlemesi, konuyla ilgili toplumsal farkındalığın artırılması gibi yöntemlerin önemle üzerinde durdu. Prof. Dr. Oktay Yıldız, “Kum fırtınaları daha da olacak. Hatta şiddetlenerek olacak. Çünkü biz çok daha geniş alanlarda bu toprakları korumaz halde hem açıp hem de koruyacak bitki örtüsünü getirmezsek biraz daha ormanlaştırmamız lazım. Buradaki orman alanları yüzde 1 civarında. Dolayısı ile düzlük alanlarda bitkilendirme yapmaz isek giderek artan bu toprakların hem bitki örtüsü bakımından sıyrılması hem de giderek daha da kuru hale gelmesi bu tür toz fırtınalarını önümüzdeki yıllarda çok daha şiddetli bir şekilde görmemize neden olacak” ifadelerini kullandı. |
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.