METEOROLOJİ’DEN KORKUTAN HARİTA!
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2020 yılı kuraklık haritalarında, aralık ayında Ege, Akdeniz, Güneydoğu, Doğu Anadolu, Trakya ve Karadeniz’in bazı bölgeleri haricinde; Türkiye’nin önemli bölümünün yağış almadığı, aralık ayı ile son 3 ve 6 aylık dönem haritalarında da ‘olağanüstü ve ş-iddetli kuraklık’ görülüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Standart Yağış İndeksi (SPI – Standardized Precipitation Index) ve Normalin Yüzdesi (PNI – Percent of Normal Index) metotlarına göre, aralık ayı haritası ile beraber 2020 seneninın 12 aylık, 3, 6 ve 9 aylık meteorolojik kuraklık analiz haritalarını yayınladı. Kuraklık haritalarına göre, Türkiye’nin özellikle senenin ikinci yarısında beklenen yağışları alamadığı görüldü. En son yayımlanan aralık ayı haritasında, Türkiye’nin önemli bir kısmı olağanüstü ve ş-iddetli kurak olarak gösterildi.
YÜZDE 80’İN ÜZERİNDE Ş-İDDETLİ KURAK SPI metoduna göre son 3 aylık haritada Güney Marmara ve İç Ege, Batı Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu bölgelerinin önemli bir kısmı ‘olağanüstü kurak’, ‘çok ş-iddetli kurak’ ve ‘ş-iddetli kurak’ olarak gösteriliyor. PNI metoduna göre olan haritada aralık ayında Kırklareli, İzmir, Antalya, Adıyaman ve çevresi, Van, Iğdır ve Sinop’un belirli bölgeleri haricindeki % 80’in üstündeki tüm bölgeler de ‘ş-iddetli kurak’ ibaresi yer almakta.T-EHDİT BÜYÜYOR Küresel ısınmaya bağlı hem kar hem de yağmur yağışlarında yaşanan bu meteorolojik kuraklık, başta tarım sektörü olmak üzere büyük endişe oluşturdu. Küresel ısınma, tarımda 75- 80’in üstünde vahşi tarımsal sulama kullanımı, baraj- göletler, zirai ilaç kalıntıları, evsel ve sanayi atıklar sebebiyle kirletilmesi gibi sebeplerle hızla yok olan tatlı su kaynakları ve göller, son yıllardaki yağışların giderek azalmasıyla da çok büyük bir kuraklık t-ehdidi büyüyor.
KURAKLIK EYLEM PLANI YAPILMALI Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, aralık ayı yayımlanan kuraklık haritalarına göre beklenen yağışların gerçekleşmediğini belirterek şunları söyledi; *Bütün beklentimiz önümüzdeki süreçte gerekli ölçüde yağışların olmasıdır. Aksi takdirde ürünlerimizin rekoltesine olumsuz yansımasından endişe ediyoruz. Hükümetin 2021 yılı için aldığı sulama sistemleri ile ilgili yatırımları çok olumlu buluyoruz. *Ancak her halükarda acil olarak bir kuraklık eylem planının yapılmasında yarar var. İklim değişikliği dünyanın gündeminde, biz de bundan sonra ülke olarak iklim değişikliğine karşı gerekli tedbirleri alacak çalışmaları yerine getirmemiz tarımsal üretim ve insanımızın geleceği önemli.
TASARRUF UYARISI Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vural Şahin de iklim değişikliklerinin ileriye dönük kuraklığın ciddi anlamda sıkıntılar yaratacağını daima söylediklerini belirterek, “Artık bir kere doğayla kesinlikle oynamamamız gerekmektedir. Bunun gerçekten çok ciddi sorunlar çıkaracağı, yer altı ve üzerindeki su kaynaklarımıza olumsuz yansıyacağı bilincine varmamız gerekmektedir. Böyle devam ederse işlenebilir tarım arazilerinde su sıkıntısı yaşayabileceğimizi ve üretimin sonlandırılacak noktaya geleceğimizin farkında olunması gerekmektedir. Toplum olarak her alandaki kullanmış olduğumuz su miktarlarında muhakkak tasarruflu olmamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı. TARIMSAL ÜRETİMDE VERİM VE REKOLTE KAYBI Türkiye’de iklim değişikliğinin olumsuz yansımalarından örnekler veren Şahin, “Özellikle iç bölgeler de yağış olmadığı için buğday ekimleri geç yapıldı. Ege’de yeteri kadar yağış olmaması zeytin üretiminde ciddi rekolte kaybı ve irilik gibi verim kayıplarına yol açtı. Akdeniz’de mayıs- nisandaki sıcaklıklar narenciye ve portakal rekoltesinde % 60’a varan düşüşe sebep oldu. Bu örneklerde olduğu gibi tarımsal üretimin hemen her aşamasında benzer problemleri görmek mümkün ve ciddi bir t-ehlike” dedi. “SON YÜZYILDA GÖRÜLMEDİ” Haritalara göre çok ş-iddetli kuraklıkla karşı karşıya olunduğunu belirten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, “Birçok bilim insanı değerlendirmesinde, son yüzyıl içerisinde aralık ve içinde bulunduğumuz ocak aylarında hava sıcaklıklarının giderek artmasının, bugüne dek görülmediği belirtiyor. Bu artık acil durum ve muhakkak surette önlemler alınması gerekmektedir. Aralık ayı ve son günlerdeki hava sıcaklığı ve yağışlara baktığımızda önümüzdeki bahar ve yaz mevsiminde ülkemizin çok ş-iddetli kuraklıkla karşı karşıya kalması söz konusudur” biçiminde konuştu.
“SU ZENGİNİ DEĞİLİZ” Kararsız yağışlarla göller ve yer altında suyun depo edilememesi nedenleriyle su birikmediği ve ülkemizi hidrolojik kuraklığa sürüklediğine vurgu yapan Dr. Erol Kesici, “Hidrolojik kuraklık, meteorolojik kuraklığı artırmaktır. Su ve nem olmaz ise yağış da olmaz. Bilhassa tatlı su kaynaklarımızın aşırı kirlenmesi de çok önemi bir etkendir. Su zengini değiliz. Su kıtlığı yaşamaktayız. Su havzaları yanlış kullanılıyor ve bu konu da maalesef gerekli önlemler hala alınmamıştır” dedi. BİR KİLO DOMATES İÇİN 184 LİTRE SU Hem tüketim hem de su kullanımında her alanda ciddi tasarruf önlemleri alınması ve insanların israftan kaçınmaları uyarısında bulunan uzmanların yapmış olduğu araştırmalara göre bazı tarım ürünlerinin üretimi için kullanılacak olan su miktarları ise şöyle: 1 kg domates için 184 litre su. 1 kg havuç için 133 litre su. 1 portakal (100 gr) için 50 litre su, 1 elma (100 gr) için 70 litre su. 1 kg kırmızı et için 15 000 455 litre (813 damacana). 1 hamburger (150 gr biftek) için 2 000 325 litre. 1 kg kahve için 21 000 litre. 1 fincan kahve (7 gr) için 140 litre su.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım