MÜSİAD’DAN ASIRLIK ÇANAKKALE RUHU PROGRAMI
MÜSİAD Düzce Şubesi tarafından Çanakkale Zaferi’nin 100. yıl dönümü dolayısıyla Asırlık Çanakkale Ruhu adlı bir program düzenlendi.Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen Asırlık Çanakkale Ruhu k...
30 Mart 2015 Pazartesi 09:08
MÜSİAD Düzce Şubesi tarafından Çanakkale Zaferi’nin 100. yıl dönümü dolayısıyla Asırlık Çanakkale Ruhu adlı bir program düzenlendi.
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen Asırlık Çanakkale Ruhu konulu programa konuşmacı olarak ise Eğitimci, Araştırmacı - Yazar Salim Dağ katıldı. Program Merkez Cami İmamı Selman Özban’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı ardından davetliler Saygı Duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okudu.
“ÇANAKKALE DESTANSI BİR ZAFER”
MÜSİAD Düzce Şubesi Başkanı İsmail Çakmak selamla konuşması yaptı. Çakmak, “Bazı olaylar ve dönüm noktaları toplum ve halk için çok önemlidir. Bugün, bizim için çok önemli olan Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan18 Mart 1915 tarihinde kazanılan Çanakkale Zaferi’ni kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizi anmanın onurunu yaşamaktayız. 1915-1916 yılları arasında Osmanlı Devleti ve İtilaf Devletleri arasında yaşanan Çanakkale Savaşı, Osmanlı Devletinin son dönemleri ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu anlamında büyük öneme sahip önemli bir zaferdir. Kurtuluş Savaşının mimarı olan, uyutulan ya da baskı altına alınan halkın şahlanmasını sağlayan Çanakkale Zaferi, büyük zorluklara ve eşitsizliklere rağmen destansı bir zaferle sonuçlanmıştır. Biz biliyoruz ki Çanakkale zaferini bir medeniyetin tüm unsurlarının tüm milletlerinin katılımıyla kazandık” dedi.
“VATANIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Çanakkale ruhunun sözlerle değil duygularla öğretilmesi gerektiğini söyleyen çakmak “Çanakkale’deki şehitlikte bulunan mezar taşlarına bakıldığında bütün Osmanlı coğrafyasından insanlarını görmekteyiz. Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Boşnak milliyet duygusu kurmadan Çanakkale’de şehit olmuşlardır. Çanakkale ruhu budur, Çanakkale ruhunun sözlerle değil duygularla öğretilmesi gerekir. Çanakkale Zaferi gibi büyük bir mirasa sahip olan, bir millet, onunla ne kadar iftihar etse yeridir. Böyle bir iman ve ahlak destanı çıkarabilen bir toplum, en zor şartlarda bile daima toparlanıp dirilme kabiliyetine sahip demektir. Yakın zamana kadar Çanakkale’ye gereken değer verilmemekteydi. Bazı liselerde ve Askeri liselerde zorunlu olduğu için törenler düzenleniyordu. Ne zamanki Japonlar atom bombası atılan şehirlerine torunlarını götürmeye başladı ‘Bakın dedelerinize bunları yaptılar. Çalışın bu medeniyet bayrağını ileri taşıyın demeye başladılar’ bizde 15 yıl sonra uyanmaya başladık. Çocuklarımıza milli ülküleri anlatabileceğimiz, milli bilinci ortaya çıkarabileceğimiz ne var dediğimizde Çanakkale ön plana çıktı. Çanakkale Zaferi büyük bir coşku yanında aynı zamanda bilinçli bir şekilde kutlanmalı, şehitlerin ruhu yad edilmelidir. Vatan topraklarının ayakta kalabilmesi adına canlarını feda etmiş insanlarımız, her yıl olduğu gibi 100. yılda da unutulmamalıdır. Şehitlerin ruhunu şad etmek için bugün buraya kadar geldiğiniz için çok teşekkür ediyor, Çanakkale savaşının Türk tarihinde değil insanlık tarihinde de müstesna bir konu olduğunu en iyi anlatan şair Mehmet Akif Ersoy dediği gibi ‘Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır’ diyor. MÜSİAD ailesi olarak vatanımıza sahip çıkacağımızı bir kez daha tekrarlıyoruz” diye konuştu.
“ÇANAKKALE SAVAŞI, BÜTÜN SAVAŞLARA BENZEMEYEN DEĞİŞİK BİR SAVAŞTIR”
Çakmak’ın ardından Eğitimci, Araştırmacı-Yazar Salim Dağ sahneye çıktı. Çanakkale Savaşı’nın nasıl kazanıldığının gerçekten düşünülmesi ve yorumlanması gereken bir hadise olduğunu ifade eden Dağ şöyle konuştu: “Karşı düşman elindeki her türlü maddi imkana rağmen hiçbir imkanı olmayan Anadolu çocuklarının bu savaşı nasıl kazandıklarını en iyi Mustafa Kemal anlatıyor: ‘Bilenler Kur’an-ı Kerim okuyordu, bilmeyenler Kelime-i Şahadet getiriyordu. 3 dakika sonra öleceğini biliyordu ama sarsılma yok, endişe yok, korku yok. İnanın bana bu muhabereyi kazandıran bu yüksek ruhtu’ diyor. Bilemiyorum bundan daha güzel nasıl özetlenebilirdi. Çanakkale harbini inanarak, güvenerek ve tabii dini inançların öne çıktığını Kur’an ve Kelime-i Şahadet’ten anlıyoruz. Yoksa topla, tüfekle bunu başarmadık; zaten yoktu. Bu yönden Çanakkale Savaşı, bütün savaşlara benzemeyen değişik bir savaştır. O inananların güvenenlerin bayrak, vatan, toprak, ezan ve Kur’an için yaptığı ve başardığı bir savaştır.”
ANADOLU’NUN HER KÖŞESİNDEN GELİP SAVAŞTILAR
’Biz, Çanakkale’de bu necip milletin evlatları olarak Anadolu’nun her köşesinden gelip savaştık’ diyen Salim Dağ; “O zaman hiçbiri diğerine ’sen Kürtsün, ben Gürcüyüm, sen Arapsın’ demedi. Çanakkale bu milletin tarihi birliğinin kanla yazılmış bir vesikasıdır. Türk milleti Anadolu’nun bedelini 3 defa kanıyla ödemiştir. Bunlardan birincisi 1071’de, ikincisi 1299’da ve sonuncusu da 1914-1923 arasında olmuştur. Çanakkale bu milletin Anadolu’dan silinemeyeceğini göstermiştir’’ dedi.
Salim Dağ, sunumuna kahramanlık hikayeleri ile devam etti. 276 kilogramlık top mermisini tek başına taşıyarak ateşleyen ve düşman donanmasının en büyük zırhlılarından Ocean adlı gemiyi tek vuruşta batıran meşhur kahraman Onbaşı Koca Seyit’in ömrü boyunca karşılaştığı onca zorluğa rağmen asla yaptığı kahramanlıkla övünmediğini söyledi ve “Bu davranış ancak Türk milletine mahsus bir alicenaplıktır. Bunu başkalarında görmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Emekli öğretmen olduğunu belirten Dağ öz eleştiri de bulunarak, "Öğrencilerimize, Missisipi’yi, Nil Nehri’ni, Truva atını öğrettik. Ancak Çanakkale’yi tüm detayları ile öğretemedik. Bu bizim bir eksiğimizdir. Çocuklarımız Çanakkale’yi sadece bir savaş olarak görmemeli. Çanakkale, bir var oluş mücadelesinin yansıması olarak bilinmelidir" diye konuştu. Salim Dağ, Çanakkale Savaşının hala bitmediğini söyledi. Program büyük ilgi ile devam etti.
Kaynak: IHA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.