NİLÜFER BELEDİYE BAŞKANI BOZBEY’DEN BÜYÜKŞEHİR BAŞKANI ALTEPE’YE ÇAĞRI

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, FSM Bulvarı’nın sadece bar ve kafeteryalarla uzun süre yaşayamayacağını, alışveriş ve ticari alanların da yapılması gerektiğini söyledi. Bu konuda projenin hazır olduğunu anlatan Bozbey, "Biz burayı yap işlet devret modeliyle yaptıracağız. Yatırımcı yapacak 15 yıl sonra da Nilüfer Belediyesi’ne muazzam bir gelir kalacak. Ancak bu proje ile birlikte 5 tane projemiz büyükşehirin tozlu raflarında bekliyor" dedi. Bozbey, Büyükşehir Belediye Başkanı ve tüm başkanları şehrin markalaşması ve geleceği için zaman zaman buluşup beyin fırtınası yapmaya da çağırdı.

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey 1 yıllık icraatlarını anlattı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde düzenlenen basın toplantısında soruları cevaplayan Mustafa Bozbey, “Bu kentte bizler de seçilmiş insanlarız, Büyükşehir Belediye Başkanı da seçilmiş insanlardır. Seçilmiş insanlar bu kentte yaşayanlar adına zaman zaman bir araya gelerek farklı düşünseler de kentin geleceği için birlikte olma sorumluluğu vardır. Onun için bütün kent yöneticilerini bu sorumluluğa davet ediyorum. Bizim için Nilüfer önemli, ancak meclis üyesi olarak Bursa da bizim için önemli. Büyükşehir Belediye Başkanı için Nilüfer de önemli, Bursa’nın diğer ilçeleri de önemli. Kentte oluşacak konularla ilgili bilgi birikimimizi paylaşmaya, önerilerimizi sunmaya, markalaşma adına katkımızı koymaya hazırız” dedi.

“SADECE BARLARLA BİR SÜRE SONRA FSM YAŞAMAZ”

Türkiye’nin sekizinci caddesi olan Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda barların yanı sıra ticari alanlarında olması gerektiğine vurgu yapan Bozbey, “FSM’de yıllar önce bir proje sunduk. Hem geçmiş dönemin başında sunduk, hem de sonrasında sunduk. Gelin burasını iyileştirelim. Türkiye’nin sekizinci caddesi olarak görülüyor. Neden birinci, ikinci caddesi olmasın. O konuda proje hazırladık, olmadı. Dedik ki, FSM sadece barlardan, kafeteryalardan ibaret olmasın. Burada bir ticari hareket oluşturalım. Ticari faaliyet olmazsa bulvarlar bir süre sonra yaşamaz. Bulvarda kültürel hareketler de olması lazım. Kentler böyle tasarlanır. Orada tapusu Nilüfer Belediyesi’nde olan bir pazar alanı vardı. Üstünü otopark yapıyoruz. Yaklaşık 13 metrelik kot farkı var. Kottan da kurtararak FSM’den gelen kısmını ticaret alanı yapalım dedik. "Hiç olmazsa kafeterya değil, tamamen ticari faaliyetlerin olacağı bir alan oluşturalım" dedik. Burasını yap-işlet-devret modeliyle yapalım. Bakın biz satmıyoruz. Birileri ticarete çeviriyor, satıyor, çekiliyor. Biz yap-işlet-devret ile veriyoruz. Nilüfer Belediyesi ortalamada 15 sene sonra inanılmaz bir gelire sahip olacak” diye konuştu.

“PROJELERDE YILLARDIR RAFLARDA HAYATA GEÇİRİLMEYİ BEKLİYOR”

Nilüfer ile ilgili projelerin Büyükşehir raflarında yıllardır bekletildiğine vurgu yapan Mustafa Bozbey, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Daha önce Büyükşehir Meclisi’nden geçen bir karar vardı. 10 bin metrekare ve üzerindeki alanları Büyükşehir Belediyesi üstlenecektir diye bir karar var. Biz de diyoruz ki, alınan kararlar geriye işlemez. Karar alınan tarihten sonrasına işler. Bu yasalarda da böyledir. Geriye dönük kararları alamazsınız. Büyükşehir Meclisi’nden geçen her karar doğru olmayabilir. Orhaneli Yolu üzerinde Eker Meydan’ın üstünde 30 bin metrekare bir alan var. Bu alan ile ilgili Çamlıca Doğa Parkı olarak projelerimizi hazırladık. Büyükşehir’e ‘Eğer yapmayı düşünüyorsanız projemiz bu, buyurun yapın, düşünmüyorsanız, bize devredin biz yapalım’ dedik. Ama henüz daha cevap alamadık. Yıllardır bekleyen planlarımız da var. Bu planlar şahsi planlar değil, Büyükşehir’de kamusal alanlarla ilgili planların bekletildiğini herkes biliyor. Bazıları 2011’de, bazıları da 2012’de, bazıları da 2013’ten buyana bekliyor. Kamu adına bekleniyor, Büyükşehir’de raflarda bekliyor. Beşevler’de stadyumu yapıyoruz. Stadyum ile birlikte onun bir tarafında da tesis var. Nilüfer Belediyesi’nin resmi tapulu mülküdür. Bu proje uzun zamandır bekliyor.”

“BURSA’DA ARTIK SANAYİ İSTEMİYORUZ”

“Bursa’da ve Nilüfer’de artık sanayi istemiyoruz” diyen Bozbey, “Bursa’daki istihdamın yüzde 80’i Nilüfer’deki fabrikalardan karşılanıyor. 11 bölge var ama bunun yanında son zamanlarda fazlaca tartışma konusu olan dar bir alanın tarımsal amaçla kullanılmayacağını bildiğimizden evet burası olabilir dediğimiz yerin biranda 13 kat ilavesiyle karşılaşmış olmamı bizleri açıkçası üzdü. Nilüfer önemli bir sanayi merkezi. Ancak biz daha fazla sanayiye hayır diyoruz. Bizim anlayışımız bu. Bursa, Ankara-İzmir arasındaki yola paralel gelişme seyrediyor. Bu gelişmeden dolayı ulaşım ve alt yapı sorunu çözülemiyor. Bu sorunların üzerine sorun eklemeye gerek yok. Yaşanabilir kentlerde bir ölçek vardır. Bu ölçek bellidir. Bana göre Bursa’nın ölçeğinin sınırı da hemen hemen taşmak üzeredir. 2011 yılındaki seçimlerde Bursa, 5,5 milyon nüfuslu bir kent olacak diye birileri Bursa’ya elbise dikiyorsa, o elbiseyi dikenler zaten Bursa’ya uğramazlar. Ama Bursalılar o elbisenin içinde inanılmaz sorunlarla karşı karşıya kalır. Daha fazla sanayiye Bursa’da ihtiyaç yoktur. Hatta bazı sanayi bölgelerinin halen daha tam dolu olmadığını da biliyoruz. Halen ilave sanayi bölgelerinin açılmasıyla İstanbul’un bir çok dezavantajlı sisteminin Bursa’ya aktarılmasına da Bursalı sanayicilerinin de dur demesi lazım. Gerçekten sanayinin gitmesi gereken İç Anadolu’da başka iller var. Devlet o illere ulaşım sorununu çözerek sanayileri taşıyıp göç sorununu da çözmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“OTOBAN YOLU TARIM ARAZİLERİNDEN GEÇİYOR”

İstanbul İzmir Otoyolu ile ilgili Nilüfer Belediyesi’ne sorulmadığını belirten Bozbey, “Birileri çıkıyor, otobanın yerine para vermeyelim. Vatandaşa da toplulaştırma diye bir şey çıkaralım, arazilere de el koyalım. Böyle devlet anlayışı olmaz. Yolun tam olarak tartışılmadığını düşünüyorum. Hangi alanlardan geçtiğini çok iyi biliyoruz. İstanbul İzmir Otoyolu, tamamen tarımsal topraklardan geçiyor. Vatandaş, geçen otobandan sadece egzoz gazına ve oradaki gürültüye maruz kalacak. Bir menfaati yok. Burada da biz yaptık olacak anlayışı var” diye konuştu.

Kaynak: IHA