OBEZİTE KANSERİ TETİKLİYOR
Obezite hastalığının sadece vücut ve görünüş problemi olmadığını birçok hastalığı da tetiklediğini belirten Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, batılı besle...
11 Nisan 2015 Cumartesi 10:43
Obezite hastalığının sadece vücut ve görünüş problemi olmadığını birçok hastalığı da tetiklediğini belirten Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, batılı beslenme tarzının obezite sıklığını arttırdığını ifade etti.
Gürkan, ’’Obezite, insanların boyları ile vücut ağırlıklarındaki dengenin bozulması durumudur. Obezite aslında bir hastalıktır. Bu algının değişmesi çok önemli çünkü şişmanlığın yol açtığı hastalıkların artık farkındayız. Sadece dünyada değil Türkiye’de bu sayının artıyor olması obeziteye karşı bizi ve ülkeleri önlem almaya itmektedir. Obezite, beraberinde birçok hastalığı tetikleyen bir durumdur. Obezite hastalığını vücut kitle endeksine göre hesaplarız. Kişinin vücut ağırlığını kilogram cinsinden, boyunu metre cinsinden karesine bölünmesiyle elde edilen kavramdır. Vücut kitle endeksinin yani yüksek ağırlık, obezite, hastalık yapıcı obezite ve öldürücü obezite diye giden bir dizi gruplamadır. Obezite hastalığı beraberinde kalp hastalığı, solunum hastalığı, dolaşım sistemi hastalığı, eklem hastalığı, üreme bozuklukları gibi birçok hastalığı tetikler. Bunların içerisinde en önemlisi obezite ve kanser ilişkisinin ortaya konmuş olmasıdır. Obezite özellikle hormonların yer aldığı yumurtalık kanseri, meme kanseri, pankreas kanseri ve vücuttaki birçok kanser türü ile direk ilişkilidir. Obeziteyi sadece bir vücut ve görünüş problemi olarak algılamamalıyız, bu sadece estetik bir problem değildir" diye konuştu.
‘’DÜNYADA OBEZİTENİN ARTIŞ HIZI KADINLARDA YÜZDE 40, ERKEKLERDE İSE YÜZDE 25 ORANINDA’
Obezite hastalığının da diğer sağlık problemleri gibi düşünüp tedavi edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Alihan Gürkan,’’Dünyada obezitenin artış hızı kadınlarda yüzde 40, erkeklerde ise yüzde 25 oranındadır. Araştırmalara baktığımızda özellikle çok yüksek kilosu olan yani hastalık yapıcı şişmanlığa sahip olan kişilerin geleneksel yöntemlerle zayıflama ihtimalleri yüzde 5 oranındadır. Yani hastalık yapıcı şişmanlığa sahip olan insanlar ne kadar diyet ve egzersiz deneseler de bir dönem bu kiloları vermekteler. Ama sonrasında bu kiloları geri almaktalar ve 1 yıllık 2 yıllık serilere bakıldığında bu hasta gurubunun kilo verme oranı maalesef yüzde 10’u geçemiyor. Obezite cerrahisi işte bu durumda ortaya çıkıyor çünkü şişmanlığı bir hastalık olarak kabul ediyoruz ama kesinlikle çözülmesi gereken bir hastalıktır eğer çözemezsek başka hastalıkları da beraberinde getiriyor. Obezite ameliyatları sırasında yaşanan şanssızlıklar basına yansıyor, bütün dünyada bu ameliyatlar yapılırken binde 3 civarında bir ölüm oranı var bunun nedeni, obez hastaların başka sağlık problemleri de olmasıdır. Bunun üzerine cerrahi yapıldığında ölüm riski doğuyor. Burada yanlış anlaşılan kavram şu; biz normal bir insanı obezite cerrahisiyle ölüm riskiyle karşı karşıya bırakmıyoruz, biz obezite nedeniyle başka hastalıkların işin içine girdiği durumlarla hastalanma ve ölüm oranı yüzde 40 oranında olan kişilerle ameliyatın riskini karşılaştırmak zorundayız. Yani asıl karşılaştırmamız gereken şey şişmanlığın yarattığı hastalıktır" dedi.
‘’OBEZİTE AMELİYATLARI HAYAT KURTARIYOR
Obezite cerrahisinin bir ekip işi olduğunun altını çizen Gürkan, ’’Obezite ameliyatları aslında masum ve insanlara yardımcı olan tedavi yöntemidir. Elbette gönül ister ki tüm obezite hastaları egzersiz ve diyetle zayıflasınlar, zaten bizde ilk basamakta hastalarımızı buna yönlendiriyoruz ancak egzersiz ve diyet ancak yüzde 10’nuna hitap edebiliyor. Dolayısıyla biz obezitenin getirdiği riski ortadan kaldırmak insanların yaşamını uzatmak için ameliyat etmek zorundayız. Bir obez hastanın ameliyat olmasına sadece cerrah karar vermez. Bununla birlikte endokrinoloji, diyetisyen, psikiyatrist gibi etkenler, şişmanlığın yarattığı hastalığa en iyi çözüm olabilecek cerrahinin seçimi bir kilo kontrol ekibiyle olur ve operasyona bu ekip karar verir. Obezite hastalığının tedavisinde ilk seçenek hiçbir zaman cerrahi değildir ama cerrahi bu hastaların büyük biz yüzdesinin tedavisinde en önemli metottur. Bunun başarıya ulaşabilmesi içinde bu konuyla ilgili deneyimli hastaneler ve ekiplerin yer alması gerekir, ancak bu şekilde insanları obezitenin getirdiği sorunlardan kurtarabiliriz. Biz estetik için operasyon yapmıyoruz, obezite ameliyatları insanları sağlığına kavuşturan gerekli ameliyatlardır’’ ifadelerini kullandı.
Kaynak: IHA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.