PROF. DR. ŞENER ÜŞÜMEZSOY, MEYDANA GELEN DEPREM İLE İLGİLİ KORKUTAN BİR
"1894 yılında kırılan Çınarcık'ın güneyindeki fay hattı, Avrasya ile Anadolu Levhası arasındaki Kuzey Anadolu Fayı'nı ve üzerindeki depremi tetiklemez. Ancak 1999 yılında kırılan fayın stres yüklediği hat, güneydeki Gemlik-Mudanya Fayı'na stres yükler. Esas risk, Gemlik-Mudanya Fayı üzerindedir. Kuzeydeki fayda stres yükü, 1894'te boşalmıştır. İstanbul ve Yalova fayları arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Kuzey Marmara'nın kenar fayları, aslında büyük İstanbul depreminin beklendiği yer olarak öne sürülmeyen yerlerdir. Hatta bu kıyı faylar tam anlamıyla bir fay dahi değillerdir. İstanbul kıyıları ile Armutlu kıyıları arasındaki mesafe, Çınarcık-Teşvikiye hattında 40-50 km kadar uzanmaktadır. Bu nedenle Kuzey Marmara'daki İstanbul'un kıyılarına 10 km uzaklıktaki faylar, Çınarcık'taki fay hattı ile herhangi bir bağlantıya sahip değildir."
Adalar fayını değerlendiren Üşümezsoy, "17 Ağustos'tan sonra kuzeye doğru uzanan kuzey-batı doğrultusundaki faylarda, adaların güneyinde veya kuzeyinde oluşan faylardaki depremler, adalar fayındaki stres olarak yorumlanmıştır. Ancak adalar fayı, adaları kesen genç faylardır. Kartal, Tuzla ve hatta Sultanbeyli'deki depremler, kuzeye doğru uzanan ikinci faylardaki depremlerdir."
Haberimizin devamını okumak için Lütfen sonraki sayfaya geçiniz..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım