SENİN GÜNÜNN
AZRAİL ve Hz. İbrahim’in İlginç Hikayesi
İbrahim Peygamber misafirsiz yemek yemezmiş.Her gün ya evine gelen misafirle sofraya oturur, yahut da çıkıp yollarda misafir bulur, getirip onlarla karnını doyururmuş. Bir gün yine yol kenarında misafir beklerken, yaşlı birinin eşek sırtında kendine doğru gelmekte olduğunu görmüş. Yaklaşan ihtiyar selâm verip yoluna devam ederken önüne çıkan Hazret-i İbrahim:Nereye gidiyorsun muhterem, buyur, birlikte bir çorba içelim, sonra yoluna devam edersin, demiş. Yaşlı adam itiraz etmemiş:Madem istiyorsun, davete icabet etmek gerekir, seni kıracak değilim ya., diyerek yolunu değiştirmiş, birlikte Hz. İbrahim’in hanesine gelmişler. Misafir odasının bir köşesine geçip oturan ihtiyar, az sonra ortaya serilen sofraya bakarak üzülmeye başlamış. İbrahim Aleyhisselâm:
Baba, niçin üzüntülüsün? deyince:Evlâdım, ben ortaya serdiğin bu sofraya nasıl yaklaşayım? Elimden tut, beni sofraya kadar sürükle, demiş. Dediğini yapmış. İhtiyarın elinden tutup sofraya sürükleyerek getirmiş. Bu defa da bir başka mes’ele ortaya çıkmış. İhtiyar.Hani nerede kaşık, tabak? Gözlerim pek iyi farketmiyor, demiş. Bir eline kaşığı, bir eline de ekmeği veren İbrahim Aleyhisselâm, çorba dolu tabağı gösterip buyur etmiş.Bir de bakmış ki, İhtiyar, titreyen eli ile tuttuğu kaşıktaki çorbayı döke döke ağzı yerine kulağına doğru götürüyor, sonra aklı başına gelince ağzına getiriyor. Ancak o zamana kadar da kaşıkta, birkaç damla kalan çorba, midesine gitmeden ağzından dökülüp sofraya saçılıyor. Bu üzücü hâli görünce dayanamayıp sormuş: devamını okumak için fotografa tıklayınız
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Haberdarım