SURİYE BAYIR-BUCAK TÜRKMEN TUGAY KOMUTANI ALBAY AHMET ARNAVUT’TAN TÜRKİYE’YE ANLAMLI ÇAĞRI:

Yerli Düşünce Derneği Onursal Genel Başkanı Yalçın Topçu, ’’Suriye’de Esat zulmüne ve DAEŞ’e karşı birçok şehirde mücadele eden Türkmenler, Yok denecek imkânlarla ve ilkel silahlarla, ellerinde kalan...

Suriye Bayır-bucak Türkmen Tugay Komutanı Albay Ahmet Arnavut’tan Türkiye’ye Anlamlı Çağrı:

14 Nisan 2015 Salı 11:23

Yerli Düşünce Derneği Onursal Genel Başkanı Yalçın Topçu, ’’Suriye’de Esat zulmüne ve DAEŞ’e karşı birçok şehirde mücadele eden Türkmenler, Yok denecek imkânlarla ve ilkel silahlarla, ellerinde kalan son nokta “Bayır-Bucak Bölgesi’ni” savunmaya çalışıyorlar.’’ dedi.

Yerli Düşünce Derneği tarafından Suriye Türkmenlerinin Suriye’deki mücadelesine yönelik yapılan yardım ve dayanışma toplantısı düzenlendi. Toplantının amacı Suriye ve DEAŞ’a karşı mücadele eden Bayır Bucak Türkmenlerinin sorunlarını dile getirmek ve zor durumda olan Türkmenlere yardım etmek. Düzenlenen toplantıya Yerli Düşünce Derneği Onursal Genel Başkanı Yalçın Topçu, Suriye Bayır-Bucak Türkmen Tugay Komutanı Albay Ahmet Arnavut, kardeşimiz Behçet Alkan ve dernek üyeleri katıldı.

Yalçın Topçu, toplantıda yaptığı konuşmada, bu Medeniyet Coğrafyasını Tekrar Dizayn Etmeye Çalışıyorlar dedi.

Topçu, ’’Benim her zaman söylediğim bir şey var. Orta Asya’da, bizden başka kavimler var. İslam orduları Orta Asya’ya gidince ben kendime göre diyorum ki; Oğuz’un İslamla buluşup tanışması ve neticede Oğuz’un Maveraünnehir kıyısında "La’ilahe illallah Muhammeden Resul Allah" demesi tesadüfi değil, bunu bir ilahi takdir olarak görüyorum. Yukarıdan yer küreye baktığınız zaman dünyada bütün yarımadalar kuzeyden güneye bakar. Anadolu da bu yarımadalardan biridir ve bir tek Anadolu, batıya bakar. Burada da bir ilahi kader var. Alparslan batıya bakan yarımadadan giriyor. Neticede Oğuz’u, Anadolu’ya taşıyor ve Alparslan’ın Malazgirt’ten girmesiyle birlikte Türk’ün ümmete mihmandarlığı başlıyor. Şimdi bu çerçevede ne yazık ki bu medeniyet coğrafyalarını yüzyıl önce cetvelle dizayn edenler, tekrar bu medeniyet coğrafyalarını I. Dünya Savaşı’nın yüzüncü yıl dönümünde yine dizayn etmeye çalışıyorlar. Bu dizaynı da bizim Malazgirt’te beraber olduğumuz Türkmen, Arap, Çerkez, Laz; Kudüs’te beraber olduğumuz Kürt, Arap, Türkmen, Laz; İstanbul’un fethinde beraber olduğumuz; Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Anafartalar’da bir ve beraber olduğumuz kavimlerin meydana getirdiği ümmetin üzerinde tekrar bir operasyon uygulanıyor. İşte bu operasyonlarda da en çok zararı görenlerden birisi soyadı Türk olan bizim Bayır-Bucak Türkmen kardeşlerimiz. Evet, orada Arap kardeşlerimiz de Türkmen kardeşlerimiz de zulüm görüyor. Ama bu emperyalistler, bir takım oyunlarla bazılarına kucak açıyor ve onlara sahip çıkıyor. Özellikle terör örgütü olarak bilinen PYD’sine PKK’sına ve zalim Esad’a, Sisi’ye sahip çıkılıyor. Ama orada Arap da Kürt de Türkmen de neticede tüm ümmet kıyıma uğratılıyor. İşte o zorluklarla karşı karşıya kalanlardan biri de Bayır-Bucak Türkmenleri.

"La’ilahe İllallah" Diyen Bizimle Birdir ve Beraberdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, oralara birtakım yardımlarda bulunmaya çalışıyor. Ama bu küresel güçler, burada da yerli işbirlikçiler bularak oraya giden yardımlarla ilgili çeşitli kumpaslar kuruyorlar. Bu kardeşlerimiz ve aileleri, bizim soframızda yediğimiz bir tanecik ekmeğe bile muhtaç oluyorlar. Neticede önümüz Ramazan. Cephede savaşan kardeşlerimize mermi, üst baş gerekiyor ve cephe arkasında da Esad uçakları tarafından bombalara maruz kalıyorlar. Biz, hep şunu diyoruz: Bu işin Türkmen’i, Kürd’ü, Arap’ı, Arnavut’u, Çerkez’i yoktur. "La’ilahe illallah" diyen bizimle birdir ve beraberdir. Biz de onlarla bir ve beraberiz. Bizim soyadımız Türk olabilir, diğerinin soyadı Arap olabilir, diğerinin ki de Kürt olabilir ama neticede biz bir büyük Yüce Peygamberin ümmeti olmaktan şeref duyan bir topluluğuz. İşte, olaya bu çerçevede bakıyorum. İnşallah bugün burada, bu gelen misafirlerimize cepheye götürmek üzere karınca kararınca aramızda topladığımız bir meblağı Ahmet Arnavut Bey’e huzurunuzda teslim edeceğiz. İnşallah o bereketlenecek. Sizin, gönlünüzden gelerek yapacağınız bir yardım inşallah bereketiyle bin olacak. Bunları daha farklı ortamlarda inşallah ben de devam ettireceğim. Küresel güçler başkalarına gelince çok yufka davranıyorlar, bonkör davranıyorlar. Ama Türk olduğu zaman Kudüs’ü, Malazgirt’i, Çanakkaleyi, Dumlupınar’ı hatırlıyorlar. Onun için de tavırları ve tutumları başkalaşıyor.’’

Topçu son olarak başlatmış olduğumuz Bayır-Bucak Türkmenlerinin haklı mücadelelerini desteklemeye yönelik yardımlaşma ve dayanışma kampanyasına bütün milletimizin katılmasını arzuluyoruz dedi.

Kaynak: IHA

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.