YAŞ SEVİYESİ DÜŞÜYOR İLGİ ARTIYOR

Estetik Cerrahi olarak bilinen ve vücut imajının daha güzel ve mükemmele ulaştırılmasını sağlamak için yapılan uygulamalara özellikle kadınların ilgisi her geçen gün artıyor. Yaş seviyesinin her geçen...

Yaş Seviyesi Düşüyor İlgi Artıyor

06 Nisan 2015 Pazartesi 09:23

Estetik Cerrahi olarak bilinen ve vücut imajının daha güzel ve mükemmele ulaştırılmasını sağlamak için yapılan uygulamalara özellikle kadınların ilgisi her geçen gün artıyor. Yaş seviyesinin her geçen yıl düştüğü; estetik operasyon yaptırmak isteyen kadınların ortalama yaşının giderek gençleştiği uygulamalarda en zor kısmı operasyon öncesi ve sonrası oluşturuyor.

Plastik Rekonstrüktif ya da yaygın adıyla Estetik Cerrahi, özellikle kadınların bu alana ilgisinin her geçen gün arttığı, hatta bu ilgide yaş seviyesinin her geçen yıl düştüğü; estetik operasyon yaptırmak isteyen kadınların ortalama yaşının giderek gençleştiği bilinen bir gerçek. Alana yönelik bu yaygın ilgi, bu bilim dalı ve uygulama alanının daha yaygın olarak sorgulanmasını beraberinde getiriyor. Uzmanlar, bu sorgulamanın yapılmasının, bu tıp dalının daha çok yaşam kurtaran değil, yaşam kalitesini yükselten girişimlerin toplamı olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar.

“BİRAZ DA PSİKOLOJİK BİR UYGULAMA ALANI”

Türkiye’nin önde gelen estetik-plastik ve rekonstrüktif cerrahlarından ve Hollywood ünlülerinin talep ettiği uzmanlardan Op. Dr. Hasan Fındık, estetik cerrahinin, sadece operatif değil, biraz da psikolojik bir uygulama alanı olduğunun altını çizerek; “İşimizin, vücudunun değiştirilmesi ile ilgili talebi olan hastanın arzusunu yerine getirmekle; talebin vücut bütünlüğüyle uyumu, kişinin yaşı, psikolojisi gibi faktörler arasında denge kurmak gibi oldukça zor bir boyutu var. İşimizin en zor kısmı, operasyonun kendisi değil; öncesi ve sonrasıdır” diye konuştu.

“GÖZ GÖRE GÖRE KENDİNİZİ ÇİRKİNLEŞTİRMEYİN”

Op.Dr. Fındık, bazen estetik operasyon talep eden kişinin yaşının küçüklüğünden bazen de kişinin vücut bütünlüğüne uygun olmamasından dolayı; kişiyi ikna yoluyla talebi ortadan kaldırdıkları zamanlar olabildiğini belirtti. Estetik cerrahların, ’estetik operasyon talebiyle başvuran herkesi hemen ameliyat ettikleri’ türünden yanlış bir yaygın kanı var. En azından kendi adıma, bana estetik operasyon için başvuran insanların aşağı yukarı yarıya yakınını asla ameliyat etmediğimi söyleyebilirim. Bazılarını ise, hemen ya da ikna sonrası değişiklik olmuyorsa geri çeviriyorum. Biz, öncelikle tıp doktorlarıyız ve her hekim gibi, Hipokrat Yemini ediyoruz. Göz göre göre bir kişinin vücut bütünlüğüne, yüz bütünlüğüne uygun olmayan talepleri hemen yerine getirerek onları çirkinleştiremeyiz.”

“PLASTİK CERRAHİ MERKEZLERİ GÜZELLİK SALONLARI DEĞİL”

Estetik cerrahinin “güzellik” kısmının çok dışında boyutlarına da değinen Fındık, “Plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanlığı; tıp fakültesi lisans eğitiminin üstüne, tıpta en uzun uzmanlık eğitimi olan 5-6 yıllık bir süre sonunda ulaşılan bilimsel ve tıbbi bir yeterliktir. Mesleğimizin, ’güzellik’ olgusu dışında çok hayati boyutları da var ve genellikle bunlar unutuluyor. Kapanmayan yaralar, genetik, doğuştan gelen ya da sonradan oluşan şekil ve işlev bozuklukları, zorlu tümörler, meme kanseri sonucu memesi alınan kadınlara sıfırdan meme yapmak gibi hayati sorunları çözen önemli bir bilim ve uygulama alanıyız ama bazen güzellik merkezleri ve neredeyse kuaförlerle bir tutulacağız” dedi.

Kaynak: IHA

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.