Geçen hafta Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi kantininde yaşanan bayrak krizinin baş aktörü olan Prof. Dr. Cengiz Soykan’dan açıklama geldi.
Dekan Prof. Dr. Cengiz Soykan yazılı olarak yaptığı açıklamada, Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde yaklaşık 10 günden beri farklı görüşteki öğrenci grupları arasında bazı etkinlikler gerekçe yapılarak sürtüşme ortamı oluşturulmak istenilmesi nedeniyle, Fakülte Dekanı olarak idari görev ve yükümlülüklerim çerçevesinde olaya gereken hassasiyeti göstererek, istenmeyen olayların meydana gelmemesi adına kesintisiz olarak çaba sarf ettiğini ifade ederek şunları belirtti; “Uşak Üniversitesi yerleşkesinde merkezi konumdaki Fen Edebiyat Fakültesi kantini içerisindeki duvara bir gruba mensup öğrencilerce yer edinme amacıyla Türk Bayrağı asılmış ve o kısım kendilerinin merkezi haline getirilmek istenmiştir. Buna karşılık aksi düşüncedeki bir kısım öğrenciler zaman zaman kantinde yer edinme yaklaşımına tepki göstermiş, öğrenciler arasında farklı sürtüşme zeminleri oluşturulmak istenilmiş, karşıt gruplarca camlara ve farklı yerlere tepkilerini dile getiren ve gerginliğe neden olan poster, afiş ve yazılar asılmış, asılanlar yerlerinden kaldırılmıştır. Söz konusu kantin, Fen Edebiyat Fakültesi içerisinde bulunduğundan anılan fakültenin dekanı olarak yasal görev ve yükümlülüklerim nedeniyle, öğrenciler arasında istenmeyen olayların yaşanmaması için sürekli olarak gerilim ortamındaki farklı gruba ait öğrencilerle irtibat kurdum. Bu kapsamda defalarca kantinde ve odamda farklı görüşteki öğrencilerle görüşmelerde bulundum; gerilim nedenlerini aklıselim bir şekilde ortadan kaldırmaya gayret ettim. Öğrenciler ile görüşmelerim sonucunda 26 Mart 2015 tarihinde akşamüzeri, Türk Bayrağı’nı kantin duvarına asan öğrenciler benimle bağlantı kurmuş ve Türk Bayrağı’nı duvardan birlikte indirmeye hazır olduklarını belirtmişlerdir. Ben de bunun üzerine kantine indim öğrencilerimizi sükûnete davet eden kısa bir konuşmadan sonra Türk Bayrağı’mızı büyük bir saygıyla duvardan aldım. Öğrencilerimiz arasında huzur ve güveni tesis etmek amacıyla iyi niyetle gerçekleştirilen bu olay, bazı art niyetli kişilerce bağlamından koparılarak şahsımı ve üniversitemizi, hem öğrenci hem de toplum nezdinde yıpratma aracına dönüştürülmek istendiğini büyük bir üzüntü ile müşahede ettim. Türk Bayrağı, bir grubun değil, Devletimizin ve Milletimizin vazgeçilmez ortak bir değeridir. Bağımsızlığımızın, milli birlik ve beraberliğimizin simgesidir. Mevzuatımızda Türk Bayrağı’nın nerelere ve ne zaman asılacağı açıkça bellidir. Üniversitemizde ve Fen Edebiyat Fakültemizde bu konuya büyük hassasiyet gösterilmekte ve Türk Bayrağımız mevzuatımızda belirtilen yerlerde ve zamanlarda daima asılı bulundurulmaktadır. Türk Bayrağı, siyaset ve ideolojilere hizmet etmez; tam aksine siyaset ve ideolojiler, Türk Bayrağı’na, Vatanımıza ve Aziz Milletimize hizmet etmek için vardır. Aksi takdirde hayat bulmalarına asla izin verilmez. Kamu menfaati ve mevzuat açısından, üniversite/fakülte kantininde bir gruba yer tahsisi mümkün olmadığı gibi, Türk Bayrağı’nın böyle bir maksada vasıta kılınması da Bayrağımızın onuruyla bağdaştırılamaz. Ayrıca belirtmekte yarar var ki; gündelik ve basit ideolojik çatışmalardan Ülkemiz uzun yıllar boyunca birçok değerli evladını kaybetmiştir. Fakültemizde yaşanan bu olaylara sessiz kalmamız, evlatlarını bize emanet eden ana ve babaların yüreğini yakacak elim hadiselere dönüşebilirdi. Zira geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin acısı halâ yüreğimizdeyken, bu Ülkenin evlatlarına kurulan benzer tezgâhlara prim vermemiz beklenemez. Biz öğrencilerimizi ailelerine Türk Bayrağı’na sarılı tabutlar ile değil, diplomaları ve başarıları ile göndermeyi amaçlıyoruz. Bir kez daha şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki şahsımın, farklı maksatlarla, tamamen yanlı ve yanlış şekilde Türk Bayrağı düşmanı gibi internet ve bazı yayın organlarında gösterilmeye çalışılması, geçmişinden beri gençlerimize İman Sevgisi-Vatan Sevgisi-Bayrak Sevgisi anlatan, vatan ve milleti için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, Türkiye sevdalısı bir insan olarak beni derinden yaralamıştır.”
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.