Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Düşünce Ekseni’ söyleşisine katılan AK Parti İstanbul 1’inci Bölge 5’inci sıradan milletvekili adayı Prof. Dr. Osman Can, “1982 Anayasası’nın içinde halen yaşıyor olmak bizim için utanç verici” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür Sanat İşleri Müdürlüğü tarafından Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Düşünce Ekseni’ isimli söyleşiye bu ay AK Parti İstanbul 1’inci Bölge 5’inci sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Osman Can katıldı. Söyleşinin moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Avni Özgürel yaparken, söyleşi vatandaşların yoğun ilgi gördü. Söyleşi de Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi ve Başkanlık sistemi gibi konulara üzerinde konuşuldu.
“ÇÖZÜM SÜRECİNE HARCADIĞIMIZ ENERJİ KADAR BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNE DE HARCADIK”
AK Parti İstanbul 1’inci Bölge 5’inci sıradan Milletvekili Adayı Osman Can, “Bir takım insanlar bir şekilde bir araya geliyorlar ve bir karar veriyorlar. Verdikleri bu kararlar onlar açısından doğru bir karar ama verilen bu karar Türkiye’nin önünü kapatıyor. Bu kararın hepimize maliyeti oluyor. Biz bu memlekette 20 yıl boyuncu başörtüsü krizi yaşadık. Bu olay bu memlekete 20 yıl kaybettirdi. Tartışılacak daha önemli meseleler varken salonlarda biz onları tartıştık. Meseleleri daha kolay çözebilecekken biz bunu yapamadık. Şimdi çözüm süreci diyoruz ve bu sürece harcadığımız kadar neredeyse enerji harcadık başörtüsü meselesine harcadık. Bu meseleleri o zaman çözmüş olsaydık bu gün tartıştığımız bir çok meseleyi geride bırakmış olurduk” dedi.
“1982 ANAYASASI’NIN İÇİNDE HALEN YAŞIYOR OLMAK BİZİM İÇİN UTANÇ”
Kullanılan anayasaların generallerin siyasi iradesiyle oluşturulduğunu söyleyen Can, “Bugüne kadar kullandığımız anayasaların hepsi dayatılan bir anayasaydı. 1982 Anayasası’nı biliyorsunuz halende kullanıyoruz, bu durumda bizim için bir utanç, hakikaten Türkiye için bir utançtır. Halen bize dayatılan bir anayasanın içerisinde yaşıyoruz. Onun da nasıl olduğunu gayet iyi biliyoruz. Generallerin siyasi iradesi neyse öyle oluşturulan anayasadır. Şimdi siyasi partiler diyor ya anayasanın falanca maddesine dokundurtmam. Ya hakikaten insanın ne konuştuğunu biraz anlaması lazım. Şu anayasanın bu maddesine dokundurtmam demek beş tane generalin tercihine dokundurtmam demektir. Siz onu diyeceğinize Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan insanların iradesine dokundurtmam desene, millet iradesine dokundurtmam desene, bu insanların farklılıklarının, çeşitliliklerine dokunmam onların özgürlüklerine dokundurtmam desenize. Darbeci generallere diyeceğinize” diye konuştu.
“PARLAMENTER SİSTEMDE HÜKÜMET KUVVETLİDİR, BAŞKANLIKTA İSE SADECE YÜRÜTMEDE BAŞKAN KUVVETLİDİR”
Meclisten çok hükümet önemli diyen Can, “Çıkan kanunlar teknik olarak meclis çıkarıyor da kanunlar kimin iradesi hükümetin iradesi altındadır. Çünkü, parlamenter sistemde böyledir. Birde parti sistemi vardır, parti sisteminde parti lideri, partinin tamamına egemendir. Seçime giriyor, parlamento sistemi oluşuyor ve çoğunluğu elde ettiği zaman parti lideri Başbakan oluyor. Başbakan kabineyi kontrol ediyor, dolayısıyla da hükümet demek meclis çoğunluğu demek oluyor. Hükümet demek sadece yürütme demek değil aynı zaman da yasama demektir. Yani hem meclis hem hükümet tek elde toplanmıştır. Şimdi söyleyin ağırlık sistemi parlamenter sistemde parlamenton mu yoksa hükümet mi, tabi ki hükümet tartışmasız. Başkanlık sisteminde ağırlık merkezi başkan değildir. Parlamenter sistemde hükümet daha kuvvetlidir, başkanlık sisteminde ise Başkan sadece yürütme alanında kuvvetlidir ama kanun yapımında meclise karışamaz. Benim meclis iradem ayrı, hükümet iradem ayrı ikisini birbirine dengeliyorum ama ikisi asla birbirlerine karışamazlar. Başkanlık sisteminde bu konuyu not etmekte yarar var” şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.