Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Bilkent Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) işbirliğinde düzenlenen Sağlık Odaklı Üniversite Sanayi İşbirliği Çalıştayı, ASO’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Çalıştaya ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, TÜBİTAK, Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan yetkililer ve çok sayıda sanayici katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin birkaç yıldır düşük hızla büyüdüğünü ve önümüzdeki birkaç yıl daha düşük hızlarla büyümesinin beklendiğini belirterek, "Türkiye’nin ekonomik potansiyeli bu değildir. Türkiye’nin neden potansiyeline ulaşamadığının teşhisini doğru yapmak gerekir. Çünkü eğer önüne engeller konulmazsa, yatırım ortamı iyileştirilir, iş yapmak kolaylaştırılırsa Türkiye yılda yüzde 7-8 büyümeyi rahatlıkla yakalayabilir. Türkiye’nin potansiyelini açığa çıkarmak için Türkiye kurumlarının yeni baştan kurgulanması, bu yeni kurgulamanın da mutlaka özel sektörün gerçek temsilcileriyle işbirliği içinde yapılması gerekir. Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyelini açığa çıkarabilmesi için eğitim sisteminin de mutlaka yeniden kurgulanması gerekir. Üniversiteler, mesleki eğitim ve akademik kariyer şartları, çağın ve teknolojik gelişmenin ihtiyaçlarına göre mutlaka gözden geçirilmelidir. Bu doğrultuda üniversite sanayi işbirliğini geliştirmeliyiz. Ülkemizde çoğu faal durumda olan 50’ye yakın teknoloji geliştirme merkezi var. Bu teknoparklarda yeni işbirliği modelleri bulmak ve teknoparklarımızı daha faal ve etkin hale getirmek zorundayız’’ dedi.
“DAHA HIZLI BÜYÜMEK VE İHRACATIMIZI ARTIRMAK İÇİN DAHA VERİMLİ ÇALIŞMAMIZ VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLERE YÖNELMEMİZ GEREKİYOR”
Son yıllarda kişi başına gelirin 10 bin dolarlarda kaldığını ve büyüme hızının düştüğünü söyleyen Özdebir, “Dünya, yaşanan kriz nedeniyle düşük büyüme dönemine girmiş görünmektedir. Dünyadaki düşük büyüme ihracat artışımızı da frenlemektedir. Sanayinin milli gelir içindeki payı da düşmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de ekonomik büyümenin istihdam üzerindeki etkisi azalmıştır. Bu istihdamsız büyüme, işsizliğin düşmesini engellemekte, özellikle gençler arasındaki işsizliğin yüksek seyretmesine neden olmaktadır. Milli gelirimizi artıracak ve toplumsal refahı yükselteceksek büyüme modelimizi gözden geçirmemiz gerekmektedir. Dünya, düşük büyüme dönemine girerken, tüm dünyada ihracat artışı yavaşlarken daha hızlı büyümek ve ihracatımızı artırmak için daha verimli çalışmamız ve yüksek teknolojili ürünlere yönelmemiz gerekiyor” diye konuştu.
İnsani kalkınmayı gözeten ve işgücü niteliğini artıran politikaları da ekonomik büyüme modelimizin bir parçası haline getirmemiz gerektiğini kaydeden Özdebir, “Günümüzde sanayide yüksek katma değer, bilgi ve teknoloji yoğun mal üretilen sektörlerde gerçekleşiyor. Bu sektörler, temel bilimler ve matematik donanımlı, sorunları tespit etme ve çözüm üretebilme becerisine sahip, değişen koşullara uyum sağlayabilen yaratıcı bireyler istiyor. Bizim bilgiyi analiz edebilen ve yeni problemleri çözebilen nesillere ihtiyacımız var. Günümüzde bilgiye erişim çok kolaylaştı ancak, analiz edemedikten, bu bilgiyi problem çözmekte kullanamadıktan sonra bu bilginin bir faydası olmamaktadır. Bu yüzden öğrencilerin problem çözme becerilerini geliştirecek bir eğitim felsefesiyle hareket etmemiz lazım” dedi.
ASO olarak üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem verdiklerini dile getiren Özdebir, son dönemde gerçekleştirdikleri iki medikal projeyle sağlık alanında da bu işbirliğini geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
“EĞİTİM SİSTEMİMİZ MERAKLI BİREYLER YETİŞTİRMEK ÜZERİNE KURULMALI”
Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar ise, Türkiye’de şu anda eğitim düzeyinin ortaokul 2’inci sınıf olduğunu ifade ederek, bu eğitim düzeyi ile Türkiye’nin sahip olduğu gelir düzeyinin olması gerekenden yüksek seviyede olduğunu kaydetti. Eğitimde bilginin yanı sıra çalışkanlığın, merakın, girişimciliğin ve yaratıcılığın da önemli olduğunun altını çizen Atalar, “Eğitim sistemimiz meraklı bireyler yetiştirmek üzerine kurulmalı. Ancak bizim eğitim sistemimiz böyle değil, her şey planlı” diye konuştu.
Bilkent Üniversitesi’nde öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmek amacıyla yaptıkları uygulamaları anlatan Atalar, “Örneğin, Fizik Bölümü’nde birinci sınıfta deneyleri değiştirdik. Eski deneyleri yapmak yerine öğrencilerimiz artık bir deney icat ediyor ve bunu uyguluyorlar. Bundan çok zevk alıyorlar. Hocalarımızın da gözleri parlıyor, öğrenciler neler yapıyor diye. Öğrencileri böyle yaratıcılığa teşvik etmeliyiz” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Dr. Fuat Kantarcı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Girişimciliği Geliştirme ve Destekleme Daire Başkanı Fatih Kemal Öztürk, TÜBİTAK Bilimsel Programlar Uzmanı Emel Öder Fırat ve H2020 Sağlık Alanı Ulusal İrtibat Noktası Uzmanı Ayşe Özge Gözay, “Üniversite ve İş Dünyasının Yararlanabileceği Ar-Ge Fon Programları” hakkında birer sunum yaptı.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.