AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Ağrı’da düzenlenen hain saldırıya karşı HDP Başkanı Demirtaş’a seslenerek, “Bu seçime dağdaki militanlarınızın elindeki silahlarla yüzde 10 barajını aşmayı hedeflemişseniz , bu hem sizin söyleminizle uyumlu değildir, hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti böyle baskıya ve tehdide alsa müsamaha davranmayacak ve izin vermeyecektir” dedi.
Şahin, partisinin Karabük İl Başkanlığınca düzenlenen birlik ve dayanışma yemeğine katıldı. Düzenlenen yemekte partililere hitaben konuşan Mehmet Ali Şahin, geride bıraktıkları seçimlerin her türlü şaibeden, baskıdan uzak gerçekleşmesi için büyük titizlik gösterdiklerini belirterek, “Şimdi de aynı titizliği yüksek oranla göstermek zorundayız. 53 milyon seçmenizin hiçbiri baskı ve tehdit altında kalmamalı. Eğer böyle bir baskı ve tehdit görürsek hükümet ve devlet olarak üzerine şiddetle gideriz. Bugün Ağrı’nın Diyadin ilçesinin kırsalında PKK terör örgütü köylere inerek ellerinde silahla oradaki vatandaşlara HDP’ye oy vermeleri için silahla baskı uygulamaları karşısında güvenlik güçleri üzerlerine düşeni yapmıştır. Bundan sonrada büyük bir titizlikle üzerlerine düşeni yapacaklardır. Önümüzdeki 7 Haziran seçimlerinde her türlü baskı ve tehditten uzak gerçekleşmesi gerekli” dedi.
“LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMÜYOR”
‘Halkın karşısına çıkıp demokrasiden bahsetmekle, huzurdan barıştan bahsetmekle iş bitmiyor’ diyen Şahin, “Silahların gölgesinde silahlara güvenerek seçime girip barajı aşmayı gayret ediyorsanız bu milletin gözünden kaçmaz. Özellikle HDP Başkanı Demirtaş’a sesleniyorum; ağzınızdan çıkan o güzel cümleler; barış, huzur, insan hakları demokrasi gibi kavramları lütfen uygulamada yansıtacak tepkileri alın. Siyasi uzantısı durumunda bulunduğunuz, eğer sözünüz geçiyorsa örgüt elemanlarına ellerindeki silahlarını bırakmalarını ve biran önce Türkiye’yi terk etmelerini söyleyin, tavsiye edin. Bu seçime dağdaki militanlarınızın elindeki silahlarla yüzde 10 barajını aşmayı hedeflemişseniz bu hem sizin söyleminizle uyumlu değildir, hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti böyle baskıya ve tehdide alsa müsamaha davranmayacak ve izin vermeyecektir. Her şey aziz milletimizin gözünün önünde cereyan ediyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor. O güzel cümlelerin fiiliyatta da hayata geçirilmesi gerekiyor. 7 Haziran seçimlerine giderken, yeni demokrasi sınavı daha vereceğiz. Bu demokrasi sınavından da başarıyla çıkacağız. Her vatandaşımız özgür iradesiyle oyunu kullanabilmeli ve sandığa giderek oyunu istediği partiye verebilmeli. Eğer bunun önünde bir takım engeller görülürse, bunla ilgili devletimiz gerekli tedbiri almaktan çekinmez” dedi.
“YÜZDE 35’LE İKTİDAR OLUNMAZ, ODA BİLİYOR”
Seçimlerin bir yarış olduğunu ve muhalefet partilerin de bu seçimlere başarılı olmak ve iktidara gelmek isteyeceklerini de kaydeden Şahin, “ Bu en tabi haklarıdır. Ana muhalefet partisi iktidara geleceğim diyor ve Sayın Kılıçdaroğlu alabilecekleri en üst oy oranını açıkladı, ‘Hedefimiz yüzde 35’tir’ dedi. Yüzde 35’le iktidar olunmaz, oda biliyor. Şuanda anketlerde yüzde 25’lerde, 10 puan daha artırarak yüzde 35’i tutturmayı hedefliyor. Bu iktidar olmaya kâfi değil. 2002’de sizde yüzde 34,4’le iktidar oldunuz diye sorarsanız, o zaman iki siyasi parti meclise girmişti. Ama şimdi barajı aşan diğer partilerde var. Dolayısıyla yüzde 35’le iktidar olunması mümkün değil. Muhalefet partileri aslında bir koalisyon özlemi içinde. Acaba bu seçimlerde AK Parti’yi biraz zayıflatabilir miyiz, milletvekili sayılarını aşağı çekebilir miyiz,270’in altına düşürüp bir koalisyon yolunu açabilir miyiz, hedefler bu. Hiç birinin tek başarına iktidara gelme umudu da düşüncesi de yok. İktidara en yakın partide demokrasilerde ana muhalefet partisidir, oda yüzde 35’ten yukarısını göremiyor” diye konuştu.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ DEMEK BAŞKANLIK HÜKÜMET MODELİ DEMEKTİR”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin Türkiye’nin koalisyon dönemlerinde ileri değil geri gittiğini de anımsatarak, “Dolayısıyla bizim böyle bir risk gördüğümüz için bu cümleleri söylediğimizi kimse zannetmesin. Koalisyon dönemleri gelebilir, yani siyasi partilerinde bir ömrü vardır. Biz Haziran seçimlerini tek başımıza kazanabilir ve bizden sonrasını da düşünmek zorundayız. Onun için Türkiye siyasi istikrarının devam edebilmesi için artık Başkanlık sitemine bu ülke geçmelidir. Başkanlık sistemi demek Başkanlık hükümet modeli demektir. Yani bir idare modelidir. Kısaca halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ile Başbakanın aynı şahısla bütünleşmesi demek. Başkan parlamento dışından Bakanlarla hükümetini kuracak ama güçlü bir parlamento olacak. Çünkü başkanlık sistemine geçtiğimizde baraj filan olmayacak. Her siyasi düşünce parlamentoda temsil edilecek. Halkın seçtiği Başkan hükümeti yüzde 50’nin oyunu hak ettiği zaman mecliste güven oyuna da ihtiyacı yok. Meclisin ciddi bir denetimi var. Başkanı ve hükümeti denetleyecek. Eğer bir yanlışlık görürse nitelikli çoğunlukla Başkanı görevden alma seçime getirme hakkı var” dedi.
“ŞİMDİKİ SİSTEM UCU ÇATALLI SOPAYA BENZİYOR”
Eline meyve bıçağını alarak, Başkanlık sistemini farklı bir şekilde yorumlayan Şahin, “ Bunun ucunda çatal varsa yere çakmaya çalışırsanız zor girer ve biraz daha zorlarsanız yere zor girer. Biraz daha zorlarsanız ucu yarılır. Ucu çatal bir sopaya benzetiyorum şuan ki parlamenter hükümet modelini. Halkın seçtiği bir tarafında Cumhurbaşkanı, bir tarafında Başbakan . Bunu toprağa çakmaya çalışıyorsunuz hizmet olsun diye, ama zorlarsanız ortadan yarılır ve problemler çıkar. Eğer ucu düz ise, çatal değilse istediğiniz kadar yere çakabilirsiniz. Başkanlık sistemi ucu çatal olmayan bir değnektir. Diğeri de ucu çatal olan değnektir. O bakımdan başkanlık sistemi hem ülkede istikrarı yakalayacağı hem de bu ülkede hükümet değişikliklerinin yaşanmadığı bir demokratik atmosfer olacaktır. Türkiye’de 1946’da başlayan çok partili hükümetlerin ömrü 16 aydan fazla olmadı. Bu dönemleri geride bırakmayı, diğer kalkınmış ülkeler gibi başkanlık sistemine geçmesini arzuluyoruz. 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidara geleceğimize inanmadığımızdan değil, Türkiye’nin geleceği için buna ihtiyaç olduğunda n söylüyoruz. Anayasa değişikliği ile bunu gerçekleştirebiliriz. Yeni hükümeti seçmeyeceğiz 7 haziran’da, Türkiye’nin gelecekte de önünü tam anlamıyla açacak olan siyasi iktidarı getirecek olan anayasa değişikliğinde yolunu açacak. Tüm vatandaşlarımızın da içinde başkanlık siteminin olacağı anayasa değişikliği için destek vermelerini istiyoruz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Daha hızlı kalkınması ve sorunları süratle çözmek için buna ihtiyaç var.
“KARTAL MİTİNGİ TAM BİR FİYASKO”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Kartal’da düzenlediği mitinginin tam bir fiyasko olduğunu da ifade eden Şahin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı;
“Milletçe alkışlıyoruz diye bir slogan tutturmuşlar. Merak edip duruyordu millet, bir trafo önünden kedi geçiyor. Ne olduğu bugün anlaşıldı. Milletçe alkışılıyoruz demek, milletçe bu iktidarı protesto ediyoruz anlamındaymış. Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Biz sizi, bu hükümeti alkışlarınızla protesto etmeye davet ediyoruz.’ 13 yıldır iktidarda olan her girdiği seçimden bir önceki seçimden daha fazla oy alarak tekrar tekrar iktidar olmuş bir siyasi parti. İcraatları ile halkın gönlünde yer tutmuş bir siyasi partiyi güya alkışlarla protesto edecekler. Trafo önünden kedi geçiyor ya, 2015 seçimleri esnasında bazı yerlerde elektrik kesilmiş, enerji bakanımızda bir espri olsun diye kedi girmiş demiş ya ondan hareketle hazırlarmışlar. Aslında o propaganda filmindeki görüntüye yakışacak olan resim ise, ‘ Bir ciğerci veya kasap dükkanı, dışarıda kedi içerdeki ete bakıyor’ CHP’ye yakışacak resim sadece budur. CHP’yi anlatacak bu resimden başkası değil. Ben mitingi izledim Kılıçdaroğlu yarım saat bile konuşamadı. Tıkandı kaldı, zor bitirdi. 5 milyonda fazla kredi kartı borçları var bunların borçlarını temizleyeceğim diyor. Allah akşına bu kadar da atmak olmaz. Nerden aldığın parayla bunu ödeyeceksin. Miting sonrası objektif olarak, bir vatandaş olarak düşündüğümde bu kişiden Başbakan filan olmaz. Bu kişi Türkiye’yi filan yönetemez. Tıkandı kaldı. İlk miting tam bir fiyasko.”
“BİR DÖNEM NADASA KALDIK”
Şahin, kendisinin de için bulunduğu 70 kişinin 3 dönem kriteri dolayısıyla aday olmadığını da anımsatarak, “ Bu kardeşinizde 3 dönemlikten biri. Hüseyin Çelik diyor ki, bir dönem nadasa kalıyoruz diyor. 70 civarında arkadaşımız bende dahil 7 Haziran seçimlerinde tüzüğümüz gereği milletvekili adayı olmadık. Bunu değiştirebilir miydik, değiştirebilirdik. Yola çıkarken millete bir söz vermişseniz bunun arkasında durmanız gerekir. Cumhurbaşkanımız Başbakan iken bu konuyu kendisine sorduğumuzda bize ‘ Millet bizi cezalandırır’ demişti. Eğer millete bir söz söylemişseniz onun gereğini yerine getireceksiniz. Yola çıkarken tüzüğümüzde yazanı bu seçimlerde uyguluyoruz” ifadesinde bulundu.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.