Yaşadıklarını anlatan Feyyaz kılıç, "Biz Ankara’da ikamet ederken Adana’ya gittik. Bir komşumuz beni biriyle tanıştırdı. Kadının ismi K.K.’ydi. Kızla görüştük, ailesiyle sohbet ettik. 3 günde evlendik, 10 günlük bir evliliğimiz oldu. Ben ve eşim kaymakama gittik adresimi Adana’ya aldırmak için resmi nikah işlemleri için. Sonra akşam eşimin teyzesine gittik. 18 bin lira değerindeki altınlarımız eşimin üzerindeydi. Gece 11 gibi eve döndüğümüzde eşim altınları kaymakamlığın önünde kaybettiğini söyledi. Ertesi gün kaymakamlığa gittiğimizde eşim yok kolum ağrıyor, yok ayağım ağrıyor diyerek beni geri eve götürdü. Akşam ailesi geldi beni darbettiler. Sonra ben tekrar Ankara’ya döndüm. 3 ay sonra tekrar Adana’ya gittim. Kayınpederimi arayıp ben eşimi istiyorum dedim. Beni bir yere çağırdılar. Beni orada arabaya bindirip bir çiftliğe götürdüler. Burada beni silahla yaraladı. Ben de bununla ilgili şikayetçi ve davacı oldum. Ben Ankara’dayken savcı dosyama takipsizlik vermiş. Muhtar da bana haber vermeden imzalayıp göndermiş dosyamı geri savcılığa dolayısıyla savcı dosyamı kapatmış. Bu durumdan 3 ay sonra haberim oldu. Toplam 50 bin lira zararım var. 10 bin lira kıyafet aldım, 18 bin lira altın aldım 22 bin lira da süt parası verdim. Ben Cumhurbaşkanına yazdım. Bana sahip çıkılmasını istiyorum" dedi.