Kütahya’nın Simav ilçesinde bir zamanların en gözde mesleklerinin başında gelen urgancılık sanatı, teknolojiye yenik düştü.
Kendir bitkisi kullanılarak yapılan urgancılığın bitme noktasına geldiğini söyleyen Ayşe Coşkun (60), 8 yaşından bu yana kendisinin ve ailesinin geçimini sağladığı urgancılık sanatının, naylonun piyasaya çıkmasıyla son günlerini yaşadığını söyledi.
Urgancılık sanatını Simav’a 3 kilometre mesafedeki bin haneli Beyce köyünde yaptığını ifade eden 2 çocuk annesi Coşkun, “Bir zamanlar bin haneli bu köyde her hanede en az 2 veya üç kişi kendirden urgan bükerek geçimini sağlıyordu. Şimdilerde ise naylonun piyasaya çıkmasıyla urgancılık sanatı da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya” dedi.
Urganın ham maddesi olan kendirin de Simav’da artık eskisi gibi ekilip biçilmediğini dile getiren Coşkun, “Bu zor ve zahmetli meslek bitme noktasına geldi. 10-15 yıl öncesine kadar köyümüzde her evde kendir işlenir, urgan yapılırdı. Hanımların yaptığı urganları erkekler kamyonlara yükleyip, Türkiye’nin dört bir yanına götürür ve satarak geçimimizi sağlardık. Şimdilerde ise bu sanat bir yandan teknolojiye, bir yandan da ekonomik krize yenik düştü. Bin haneli Beyce köyde urgan yapan usta sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bir zamanların en gözde mesleği olan urgancılık son demlerini yaşıyor” şeklinde konuştu.
Kendiri, kılıç tabir edilen tokmaklarla sokaklarda döverek temizledikten sonra, çarklarda eğirip urgan haline getirdiklerini ifade eden Ayşe Coşkun, “Ömrüm yettiğince bu mesleği sürdürmeye kararlıyım. Ancak piyasa urganı bilmiyor. Bunun yerine naylondan yapılanları tercih ediyor. En sağlamı kendirden yapılan urgandır. Ancak son günlerde urganın kıymetini bilen de, soran da yok” diye konuştu.
Urgancılığın bitme noktasına gelmesinde, köylerde hayvancılığın azalmasının da önemli etkisi bulunduğunu dile getiren Coşkun, “Artık büyük çiftliklerde hayvanlar bağlanmadığı için urgana ihtiyaç duyulmuyor” dedi.
Gençlerin mesleğe karşı hiç ilgisi olmadığına da değinen Ayşe teyze, “Gençler sanatımıza hiç ilgi göstermiyor. Biz sokakta urgan bükerken ilgilenmiyorlar bile. Urgan sanatının son ustaları biz kaldık. Bizden sonra bu meslek tarih olacak. Çok üzülüyorum” diye konuştu.
Mehmet Sarı (57) isimli vatandaş da "Biz çok eskiden hanımlarımızın imal ettiği bu urganları kamyonlara yükleyerek Türkiye’nin değişik bölgelerine götürüp satardık. Bu sayede Beyce köy Kütahya’nın en zengin köyü konumundaydı. Ancak piyasa kendirden yapılan urgan yerine naylondan yapılanı tercih etmeye başlayınca işlerimiz azaldı. İmalat da durma noktasına geldi. Bir zamanların zengin köyü fakirleşti” dedi.
Kaynak: IHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.