Üzenlerinde Vakti Gelir Bir Gün
07 Temmuz 2020 Salı 22:45Annesini hastanede bırakan oğlu eve gidip karısını alıp kaynanasına kahvaltıya gitti. Damadını karşısında gören kaynana, “Hayırdır oğlum annen hastaneye yatmadı mı?” diye sorunca damadı “Evet hastanede. Sabah götürdüm yatırdım birazdan ameliyata girecek” deyince hayretler içinde kalan kadın “Aman oğlum neden anneni orada sahipsiz bırakıp geldin?” deyip kocasına döndü ve “Bey kalk hemen hastaneye gidiyoruz o kadıncağızın bizden başka kimsesi yok onu oralarda bir başına bırakamayız.
Bugün ona yarın bize…” derken kınayan gözlerle hem damadına hem de kızına bakıyordu. Kaynanasının sözleriyle mahcup olan damat tamam hadi hep beraber gidelim deyip hastaneye gelmişlerdi. Onlar hastaneye geldikten bir saat sonra ameliyathaneden çıkan doktor Fidan Seri’ nin yakınları kim deyince oğlu ayağa kalkıp “Ben oğluyum” dedi.
Doktor başını önüne eğip “Çok üzgünüm annenizi kurtaramadık. Maalesef kanser her yerini sarmış” dedi. Herkes donup kalmıştı. Kaynanası gözyaşları içinde damadına ve kızına dönüp
“Evet çocuklar şunu unutmayın ki anne ve babalar ölümsüz değildir. Her fani gibi onlar da bir gün göçüp giderler. Onun için kıymetleri yaşarken bilinmeli; öldükten sonra geçmiş ola…” dedi.
Zavallı Fidan son kez özene bezene temizlediği ve oturmak nasip olmadığı evinden alınıp çok sevdiği kocasının yanında toprağa verileli bir hafta olmuştu. Oğlu artık gideceği,arayıp soran kimsesi olmamanın hayatta tek başına kalmanın ne demek olduğunu anlamıştı ama artık çok geçti. Şimdi annesinin mezarı başında oturmuş hem ağlıyor hem de “Anne beni affet! Nereden bilecektim o sarılmak isteğinin son sarılma olacağını.” derken eğilmiş toprağını öpüyordu. Evet,o gün Bayramdı ve artık elini öpeceği bir annesi yoktu.
Haber Yazılımı: So Bilişim