Zengin kadın ve sözleri
08 Mart 2023 Çarşamba 21:46DEPREMDEN SONRA
Depremzede bir hanımla sohbet ediyordum. Dedi ki:
"Ben, diş temizliği ve duş alma konusunda çok titizdim. Ter kokusundan nefret ederdim. İş yerine terli bir hasta gelince çift maske takardım. Hele kızım, her gece duş almadan yatmazdı.
Çadırda bilmem kaç kişiyle bir arada kalınca can korkusundan; ne ter gözümüze göründü ne kir.
Geçici olarak bir otele yerleştik. Musluğunu açtım. Elimi altına tutunca, o suyun akması ne büyük nimetmiş meğer. Günlerce yıkanmayan elimden, simsiyah su aktı...
Depremden önce, evimiz dar geldiği için daha büyük eve taşınmayı düşünüyordum. Fakat, ev fiyatları çok yüksekti.
Canımızı kurtarıp, zor kaçtığımız apartmanın, ezilmiş karton gibi olan enkazını seyrederken; "Ne kadar boş şeylere kafa yormuşuz..." dedim. Bütün derdimiz ve hırsımız; bir anda bitmişti sanki...
Dilimden düşürmediğim tesbihi tekrar ettim: "Lâ ilâhe ente sübhâneke innî küntü min'ez-zâlimîn."
Anlattığı her şeyle bizi hayrete düşüren bu hanım, bu kez kızkardeşinden bahsetti.
"Kendisi, takım hastasıydı. Tabağı-bardığı hep on ikişer alır, biri kırıldığı zaman kalanını çöp sayardı. Onu anneme filan verir, sonra yeni bir takım alırdı.
Çadırda kalırken kahve yapmışlar. Bana resmini attı. Fincanların her biri farklı. 'Abla, artık takıntı yapmıyorum...' diye de eklemiş."
Telefonunu açıp bana da gösterdi.
Fincanlar renk renkti...
"Çikolataları filan da nizami dizmiş." dedim.
Gülümsedi.
"Aynı zamanda simetri hastasıdır." dedi.
Haber Yazılımı: So Bilişim